TÜM KATEGORİLER
Başbakan Erdoğan, 38. Mitingini Aydın'da Yaptı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes'in verdiği demokrasi mücadelesine sahip çıkacaklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes'in verdiği demokrasi mücadelesine sahip çıkacaklarını söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 30 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri kapsamında düzenlediği 38'incisi mitingde Aydınlılara hitap etti. Başbakan Erdoğan, Aydın'da "Menderes Şehidimiz, Erdoğan Şerefimiz", "Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Erdoğan'ı yedirmeyiz" pankartlarıyla karşılandı.
Adnan Menderes, Turgut Özal ve Başbakan Erdoğan'ın posterleri, parti ve Türk Bayraklarıyla donatılan meydanı dolduran binlerce kişi, Başbakan Erdoğan'a sevgi gösterilerinde bulundu. Başbakan Erdoğan'a Aydın mitinginde eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç, AK Parti Aydın Milletvekilleri Mehmet Erdem, Gültekin Kılınç ve Semiha öyüş eşlik etti.
Eşi Emine Erdoğan ile birlikte Aydınlıları selamlayarak konuşmasına başlayan Başbakan Erdoğan, Efeler Diyarı ve demokrasi şehidi Menderes'in memleketi Aydın'ı selamladığını söyledi. Yörük Ali Efe ve Çaka Bey'i anımsatan Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin Türkiye'ye için hayırlı olmasını diledi. Daha önce Kütahya'da Menderes'i yad ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Bu seçimde Aydın'ın bir mesaj daha vermesini istiyorum. ya Adnan Menderesin verdiği demokrasi mücadelesine sahip çıkacağız ya da onu şehit edenlerin yanında yer alacağız. Bu seçime yerel seçim diye bakmayın. Bu seçimlerin böylede bir özelliği var. Menderes, ilk demokrasi mitingini de son demokrasi mitingini de Eskişehir'de yapmıştı. Ege'nin evladı olarak Menderes'i tüm illerde yad ettik. Bugün kendi memleketindeyiz. Yadsı Ada'da yatarken en çok Aydın'ı ve Çine Çayı'nı özlemişti. 'Memlekete döndüğümde Çine Çayı'nın kenarında söğüt ağaçlarının altına oturacağım' demişti. Merhum Menderes, bu özlemini gideremedi, Çine çayının kenarına gelemedi. Bedenini yok ederken, O'nu Türkiye tarihinden ve milletinin kalbinden de silmek istediler. Ama başaramadılar. Menderes eserleriyle, düşünceleriyle, en çokta milletin kalbinde yer etti. Sarsılmaz sevgiyle de unutulmadı ve unutulmayacak. Onun muhabbetini, sevgisini yok etmek isteyen zihniyet hangi zihniyetti. CHP zihniyetiydi. İşte kardeşlerim 30 Mart'ta CHP'ye verilecek her oy Menderes'i ve onun eserlerini, Menderes'in verdiği mücadeleyi aynı zamanda yok farzetme anlayışı anlayışıdır ve zihniyetidir. Kardeşlerim bugünlerde merhum Menderes'i özellikle hatırlıyor ve hatırlatmaya çalışıyoruz. Neden biliyor musunuz? Merhum Menderes'e, Demokrat Parti'yi hangi olaylar oynandıysa, hangi tuzaklar kurulduysa şuanda birebir tıpa tıp aynı oyunlar tezgahlanıyor, aynı tuzaklar kuruluyor. 27 Mayıs öncesinde yapılanların aynısı bugünde yapılmak isteniyor. Milletin partisi DP'ye hangi saldırılar yapıldıysa milletin partisi AK Parti'ye de bugün aynı saldırılar yapılıyor. Gazetelerin manşetlerine bakın 27 Mayıs öncesiyle aynı manşetleri göreceksiniz. CHP'nin tavrına bakın 27 Mayıs öncesindeki gibi aynı gerilim siyasetini yürüttüğünü göreceksiniz. İşverenlere, bazı sendikalara, bazı sivil toplum örgütlerine, bazı gençlik hareketlerine bakın, bire bir 27 Mayıs öncesinde ne varsa bugün de aynısı var. O gün Menderes'e 'diktatör' dediler, şimdi bana diyorlar. O gün Menderes'e 'hürriyet düşmanı' dediler, bugün aynını bana söylüyorlar. O gün Menderes'e 'gençleri öldürdü, öldürüyor' dediler, aynısını bana söylüyorlar. Hatta Menderes'e 'kıyma makinelerinden geçirip cesetlerini saklıyor' dediler. O gün de Menderes'e en alçakça yolsuzluk iftiralarını, en edepsiz iftiraları attılar, aynını şu anda bana yapıyorlar. Kim? CHP'nin başındaki Kılıçdaroğlu ve avaresi. Ben şimdi buradan hanım kardeşlerime. Bizim ablalara sesleniyorum. 30 Mart'ta bunlara hesabı sormayacak mıyız?" diye konuştu.
"DARBECİLER KAZAYLA ÖLEN 5 KİŞİNİN CENAZESİNİ KULLANDI"
27 Mayıs darbesi döneminde yaşanan bir olaydan örnek veren Başbakan Erdoğan, "27 Mayıs'tan hemen sonra 10 Haziran'da darbeciler 5 kişi için bir cenaze töreni düzenlendi. Bugün CHP'nin düzenlediği töreler gibi. Yeter ki bir kişi ölsün veya öldürülsün, bu görevi Kılıçdaroğlu üstleniyor. DHKP_C çıkıyor, 'Ben öldürdüm' diyor. Kılıçdaroğlu, utanmadan, sıkılmadan 'Işıklar söndürüldü. Hükümet bunun failleri çıkarmalı' diyor. 42 kovan bulunuyor, 3 ay önce askerden gelen 22 yaşındaki Burak Can şehit oluyor; utanmadan, sıkılmadan bunun faturasını Başbakan'a yüklüyorsun. Dün çıkıp bir yerde 'Ne Burak Can'ı he Ahmed'i yad etmedi' diyor. Senin kulakların sağır, gözlerin var kör. Sende takiye var, sende yalan var, sende iftira var. Akşam başkasın, sabah başkasın. Bunlarda yüz yok, iftiranın bini bin para. CHP'liler o zaman bu 5 kişiye 'Hürriyet şehitleri' diyordu. İstanbul'dan başlayarak Ankara'ya kadar bu 5 kişinin cansız bedenlerini günlerce gezdirdiler. Sonra Anıtkabir'e getirip defnettiler. Darbeciler günlerce bunu konuştu ve gazeteler manşetler attı. CHP, bu beş cansız beden üzerinden günlerce istismar ve rant elde etti. Bu beş kişi biri darbe sırasında kaza kurşunu, biri darbeyi kutlayan CHP'li bir babanın yanında bunan 11 yaşındaki çocuktu. O da kaza kurşunuyla öldü. Bir diğeri 27 Mayıs öncesi Menderes karşıtı gösterilerde, diğeri tankın üzerine düşerek ve beşincisi de darbeye hazırlık yaparken kendi silahının ateş alması sonucu öldü. Bu beş kişi propaganda aracı yaptılar. Bu cenazeleri hem darbeyi kışkırtmak hem de darbe sonrası Menderes'i karalamak için kullandılar. 1980 sonrası da kemiklerini çıkarıp, ailelerine teslim ettiler. Sonra herkes bu kişileri unuttu. Maalesef kullanıldılar. CHP bu, CHP anlayışı bu".
"KILIÇDAROĞLU, AYNAYA BAK, İSKİ'Yİ GÖRÜRSÜN"
Aydın'dan başlayarak Türkiye genelinde bir değişim yapılması çağrısında bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aydın'da CHP zihniyeti olmamalı. Onların tüm işi yasaklar, yasaklar. CHP'nin tarihinde yasakları, yoksulluğu ve yolsuzluğu görürsünüz. CHP'den devraldığımız İstanbul'u bugünkü haline getirdik. CHP belediyesi İSKİ yolsuzluğu ile tarihe geçti. Ey Kılıçdaroğlu, aynaya bak. Sen kime iftira attığının farkında değilsin. Aynaya bak da İSKİ'yi gör, İSKİ'yi. Kocaeli'ndeki baraj yolsuzluğunu da zaman aşımı, alavere dalavereyle yırttılar. Bunlardan bir şey olmaz. Bizim farkımız bu. O zamanda bir paralel yapı vardı. O paralel yapı beni mahkum etti. Neydi benim suçum. Ziya Gökalp'in bir şirini okudum diye. Kılıçdaroğlu'nun kafasından olan insanlar yargıda vardı ve beni mahkum ettiler. 'Minareler süngümüz, Kubbeler miğferimiz, Camiler Kışlamız, Müminler asker' sen bunu söyledin; hadi bakalım içeri. Ben söylemedim, Ziya Gökalp söylemiş. Kılıçadaroğlu'nun kafasındakiler bunu anlamaz. Ama iyi oldu. Gittik Menderes'i Yusufiye'de AK Parti'nin temellerini attık" - AYDIN
