Haberler

Başbakan Davutoğlu (2/son): İkinci Ekonomik Atılım Dönemini Başlatacağız

Başbakan Ahmet Davutoğlu, insanın eğitimi yoluyla ikinci bir ekonomik atılım başlatılacağını kaydederek, "İkinci ekonomik atılım döneminden bahsettiğimiz de şudur; birinci dönemde 12-13 yıl içinde Türkiye'nin atıl kapasitelerini maksimum seviyede kullandık, yolsuzlukları, hortumları kesmek suretiyle finansal disiplin içinde geniş bir ekonomik bir kalkınma zemini oluşturduk, şimdi ise 3 bin dolardan 11 bin dolarlara çıkmış olan kişi başı gayri safi milli hasılamızı 25 bin dolara çıkarmak için bizim insan kaynağımızı geliştirmemiz, katma değeri artırmamız şarttır.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, insanın eğitimi yoluyla ikinci bir ekonomik atılım başlatılacağını kaydederek, "İkinci ekonomik atılım döneminden bahsettiğimiz de şudur; birinci dönemde 12-13 yıl içinde Türkiye'nin atıl kapasitelerini maksimum seviyede kullandık, yolsuzlukları, hortumları kesmek suretiyle finansal disiplin içinde geniş bir ekonomik bir kalkınma zemini oluşturduk, şimdi ise 3 bin dolardan 11 bin dolarlara çıkmış olan kişi başı gayri safi milli hasılamızı 25 bin dolara çıkarmak için bizim insan kaynağımızı geliştirmemiz, katma değeri artırmamız şarttır. Bu ikinci ayağıdır. Demokrasi, insan odaklı ekonomik kalkınma temel felsefemiz olarak bundan sonra sürecektir. Bu iki zeminle birlikte, stratejik omurga olarak da kendi savunma sanayine dayalı yeni ulusal güvenlik politikası, aktif dış politika bunu tahkim edecek" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, KTO-TÜYAP Uluslararası Fuar Merkezi'nden Konya Ticaret Odası (KTO), Konya Sanayi Odası ve Konya Ticaret Borsası'nın düzenlediği yemeğe katıldı. Burada bir konuşma yapan Davutoğlu iş adamlarının yatırım yaparken dünyanın her yerinde aradığı en önemli unsurun, istikrar olduğunu kaydetti. 12 yıllık dönemde, önceki dönemlerden daha fazla dış yatırımın Türkiye'ye çekilebilmesinin esasının istikrar olduğunu kaydeden Davutoğlu, "12 yıllık bu birikim karşısında Türkiye'yi tekrar kaotik bir döneme bir istikrarsızlıklar dönemine götürmek isteyenler, geçen sene Gezi manipülasyonlarıyla, 17-25 Aralık olaylarıyla bir tür bu ülkeye darbe vurmak istediler. Peki bunun karşısında kim durdu? Bugün geçen sene Haziran ayında ya da Aralık ayında hakim olan ve hakim kılınmak istenen psikoloji bugün var mı? Haziran ayında öyle bir hava estirildi ki sanki büyük bir kalkışmayla, seçimle iktidara gelen, sokakta tam bir bulgarizmle bir tür sokak çeteleriyle iktidardan el değiştirecekmiş gibi olmadı. Çünkü, bu millet seçtiği başbakanın bugünkü cumhurbaşkanımızın, siyasi iktidarın arkasında durdu. Ama şunu da takdir edeceksiniz, ne o günkü başbakanımız ne de AK Parti kadroları boğun eğmeyi kabul etmedi" diye konuştu.

-"HER İKİ DEVİR-TESLİMDE GÖNÜL KIRIKLIĞI YAŞANMADI"-

Kendilerinin iş adamlarına istikrarı bozmamak için söz verdiklerini kaydeden Davutoğlu, "Biz bunu hakkıyla yerine getirmeye çalıştık ve bugün söylüyorum hakkıyla yerine getirdik. Niçin bugün söylüyorum, bundan 2 hafta önce dahi hala "acaba AK Parti içinde, hükümet içinde görüş ayrılıkları çıkar mı?' diye felaket senaryolarına oynayanlar vardı. "Acaba şu kural veya bu kural dolayısıyla AK Parti'de bir iç enerji boşalması olur mu' diye hesap edenler vardı. Ama kaçırdıkları husus şu, biz dışa dönük mücadelemizi nasıl kararlı ve dirayetli şekilde verirsek, içe dönük kendi iç muhasebemize hadiste söylenen "büyük cihat' olarak adlandırılan kendi nefsimizle mücadelemizdeki kararlığımızı da aynı şekilde sürdürürüz" diye konuştu.

Kendisine, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından AK Parti genel başkanlığının kongreyle devredildiğini, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de görevini Erdoğan'a devrettiğini hatırlatan Davutoğlu, "Her ikisinde de gönül kırıklığı herhangi bir türbülans yaşanmadı. Başka partilerin devir teslim veya bu tür devir-teslim süreçlerinde yaşanan o büyük türbülanslar Özal sonrası ANAP'ı, Demirel sonrası Doğru Yol Partisi'ni düşünün AK Parti'de yaşanmamışsa bunda emin olun bu toprakların bize öğrettiği Hazreti Mevlana'nın bize öğrettiği, Konya'nın bize öğrettiği o ulvi değerlerin temel payı vardır, temel hissesi vardır" dedi.

-"İSTİKRARSIZLIĞA OYNAYANLAR KAYBEDECEK, İSTİKRARA YATIRIM YAPANLAR KAZANACAK"-

Kendilerinin kısa sürede hükümeti kurduğunu ve devir teslim törenlerini tamamladığını kaydeden Davutoğlu, istikrarı bozmadan bu sürecin geçirildiğini kaydetti. Kendilerinin böylelikle görevlerini yerine getirdiklerini vurgulayan Davutoğlu, "Şimdi görev sırası sizde. Biz size şunu taahhüt ediyoruz, ilk olarak 2015 seçimleri, sonrasında 2019 seçimleri inşallah 2023'e kadar bu ülke istikrar içinde olacak. Daha sonra da olacak ama Ama siz de bizi şunu taahhüt edeceksiniz, "madem ki bize istikrar verdiniz biz de bütün dinamizmimle, sadece Türkiye'de değil, sadece çevredeki bölgelerde değil, dünyanın her yerinde girişim ruhumuzla, heyecanımızla, Türkiye'nin ekonomisine, Türkiye'nin siyasetine en önemlisi de devletimize güç katacağız' sizden beklentimiz budur" dedi.

Ekonominin beklenti yönetimi olduğunu kaydeden Davutoğlu, olumlu yönde beklentilerin artmasıyla ekonominin ve dinamizminde artacağını söyledi. 30 Mart öncesinde türbülansa girilseydi ülkenin 3 ay sonrasını göremeyeceğinin altını çizen Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde girseydik veya sonrasında girseydik yine yılbaşına göre hesap edilirdi çünkü 2015 seçimleri var. Ama şimdi herkes biliyor ki bu ülkede görünür gelecekte istikrarsızlığa oynayanlar kaybedecek, istikrara yatırım yapanlar kazanacak. Felaket senaryosuna oynayanlar kaybedecek, ufku açık bir geleceğe oynayanlar kazanacak" ifadelerini kullandı.

-"O MEDENİYET BİNASINI TAŞ TAŞ, HER BİR UNSURU YENİDEN ANLAYACAĞIZ VE ONU RESTORE EDECEĞİZ"-

Kongre konuşmasına 9 madde ile anlattığı inşa, restorasyon ve ihya sürecinin yeni Türkiye'nin işareti olduğunu kaydeden Davutoğlu, bu sözlerine getirilen eleştirilere şu ifadelerle cevap verdi:

"Özellikle akademik çevrelerde restorasyon kavramından hareketle bizi "geriye dönmekle' itham eden Fransız Devrimini, Napolyon devrimi sonrasındaki Bourbon Hanedanı'nın geri dönüşü ilgili restorasyon dönemine atıf yapanları kusura bakmayın, "siz bu ülkeye ve bizim zihnimize Fransız kaldınız' demek düşer bize. Restorasyon tabirini biz Fransaya göre kullanmayız, kendi ifademizle kast ettiğimiz, biz nevzuhur değiliz. Dolayısıyla yeni bir bina yeni bir Türkiye inşa ederken de kastımız bu. Nevzuhur bir devlet inşa ediyor değiliz. Arkamızda çok köklü bir gelenek var onu ihya edeceğiz. Yani canlandıracağız, ona hayat suyu vereceğiz, onu ayağa kaldıracağız. Restorasyondan kast ettiğimiz de o esnettiğiyle, kudretiyle gelen geleneği restore etmek, korozyona uğramışsa duvarlar onları telafi edeceğiz, tamir edeceğiz, yılmayacağız. Bunun bazı devrimci görünen yaklaşımlardan farkı şudur; onlar var olanı yıkarak yeni bir şey yapacağını düşünürler ve her bir devrim başka bir devrimi kendi gibi tetikler. Ama bizim kast ettiğimiz şudur, köklü bir geleneği, o binayı, o zihni binayı, o sosyal binayı, o medeniyet binasını taş taş, her bir unsuru yeniden anlayacağız, onu restore edeceğiz. Ama statükocu da değiliz. "Madem burada bir bina var yenilenmeye ihtiyacı yok' demiyoruz. Aksine madem ki tarih akıyor, madem ki dünya bir deveran içindedir ve deveran bir sünnetiullahtır biz o deverana göre yapıyı yeniden şekillendireceğiz diyoruz. Bizim yeni anlayışımız budur, yeni anlayışımız kadime doğru geleneğe giden geleceğe doğru da ufka yönelen bir anlayıştır."

-2. EKONOMİK ATILIM DÖNEMİ-

Yeni Anayasa ile siyasal sistemin tahkim edileceğini belirten Davutoğlu, "Yeni bir adalet anlayışıyla yargı sistemini tahkim edeceğiz. Yeni bir devlet anlayışıyla fetret oluşturmaya çalışanlara karşı düzeni inşa edeceğiz. Şu veya bu vesayete izin vermeyeceğiz. Kültürü, medeniyeti, ekonomiyi, uluslararası itibarımızı inşa edeceğiz" diye konuştu.

Davutoğlu iş adamlarından da dinamizm beklediğini söyleyerek, "Elinizdeki sermayeyi nasıl katma değere dönüştürürüz diye düşünmenizi bekliyoruz. Katma değer insan kaynağının güçlendirilmesiyle artar ülkemizde. Sizden beklentimiz önümüzdeki dönemde, tasarrufu artırmak, bu tasarrufa dayalı olarak en etkin verimli yatırıma teşvik etmek, o yatırımı planlamak buna bağlı olarak istihdam potansiyelimizi genişletmek. Ama en önemlisi AR-GE ile teknoloji yoğunluklu ve insanımız eğitimi yoluyla yeni bir ekonomik 2. Ekonomik atılım dönemini başlatmak. 2. Ekonomik atılım döneminden bahsettiğimiz de şudur; birinci dönemde 12-13 yıl içinde Türkiye'nin atıl kapasitelerini maksimum seviyede kullandık, yolsuzlukları, hortumları kesmek suretiyle finansal disiplin içinde geniş bir ekonomik bir kalkınma zemini oluşturduk, şimdi ise 3 bin dolardan 11 bin dolarlara çıkmış olan kişi başı gayri safi milli hasılamızı 25 bin dolara çıkarmak için bizim insan kaynağımızı geliştirmemiz, katma değeri artırmamız şarttır. Bu ikinci ayağıdır. Demokrasi, insan odaklı ekonomik kalkınma temel felsefemiz olarak bundan sonra sürecektir. Bu iki zeminle birlikte, stratejik omurga olarak da kendi savunma sanayine dayalı yeni ulusal güvenlik politikası, aktif dış politika bunu tahkim edecek" diye konuştu.

-"EY KAHPE RÜZGAR, ARTIK NE YANDAN ESERSEN ES"-

Yeni politikada Konya'nın merkez şehirlerden biri olması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, herkesin bir yerden bir yere giderken Konya'ya selam verdiğini belirtti. Bunun da Hazreti Mevlana'nın bir bereketi olduğunu belirten Davutoğlu " "Gel' dediği için herkes oraya doğru hareket etsin diye biz de uçakları trenleri Konya'ya seferber ediyoruz. Yeni havalimanı da bu sebeple. Madem ki Hazreti Mevlana "Gel' demiştir, o gelenlere en iyi imkanı sunmak, en güzel misafir perverliği göstermek de bizim görevimizdir" ifadelerini kullandı.

Ağır bir sorumluluğu sırtlarına aldıklarını ve b ağırlığı hissettiklerini söyleyen Davutoğlu, "Madem ki topraklar bu derece bereketlidir. Madem ki bu topraklarda bu derece gönlü zengin vatandaşlarımız, kardeşlerimiz vardır" dedikten sonra sözlerini Necip Fazıl Kısakürek'in, "Ne gam, surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes. Ey kahpe rüzgar, artık ne yandan esersen es" dizeleriyle selamladı.

Kaynak: ANKA / Güncel

Ahmet Davutoğlu Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title