Babacan Dünyanın Övdüğü Bakan Oldu
IIF Başkanı Adams, Babacan'ı "İnanılırlık ve güvenilirlik konusunda önemli bir isim. Dünyanın neresine giderse gitsin her zaman saygıyla karşılanıyor" diyerek övdü.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başkanı ve CEO'su Timothy Adams, IIF tarafından düzenlenen "Türkiye Başkanlığındaki G-20 Gündemi" başlıklı konferansın açılışında, çok uzun zamandır tanıdığını belirttiği Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ı övdü. Adams, "Türkiye'de herhalde herkesten farklı sayıda şapka takmış, unvan taşımış insanlardan biridir. İnanılırlık ve güvenilirlik konusunda hakikaten Ali Babacan önemli bir isim. Dünyanın neresine giderse gitsin her zaman saygıyla karşılanan ve Türkiye'yi çok güzel temsil eden bir isim" dedi.
KOBİLER LOKOMOTİF OLABİLİR
Timothy Adams, sermayenin finansal küreselleşmeden artık korktuğunu, KOBİ'lerin krediye ulaşmalarında ciddi zorluklar bulunduğunu belirterek, "Dolayısıyla finansal sistemin üzerindeki kara bulutu kaldırmamız gerekiyor ki KOBİ'ler yeniden büyümenin lokomotifi olabilsinler" diye konuştu.
İSTANBUL HUB OLUYOR
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da, İstanbul'un iş dünyası açısından çok önemli bir merkez olduğuna değinerek, Microsoft, Intel gibi şirketlerin 60-70 ülkeyi Türkiye'den yönettiğine dikkat çekti. Babacan, şöyle devam etti: "Coca-Cola'nın İstanbul ofisi 90'dan fazla ülkeden sorumlu. Pek çok şirket İstanbul'da olmak ve bölgeye buradan hizmet vermekte fayda görüyor. İstanbul'un hub olma özelliği gelişiyor. Elbette siyasi reformlara da önem veriyoruz. AB'nin bütün kriterlerini kabul ediyoruz. Demokrasi, temel haklar, hukukun üstünlüğü... Bu alanlarda çok reform yaptık. Ama Türkiye için yapılacaklar listesi oldukça uzun. Demokrasimizi geliştirmek, özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü geliştirmek için daha yapacaklarımız var."
KÖTÜ ZAMANDA GEVŞETİYORUZ
Ali Babacan Türkiye'de finansal düzenlemeler açısından çevrimdışı uygulamalar yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: "Yani iyi zamanlarda düzenlemeleri sıkılaştırmak ve finansal sektörün rezerv biriktirmesini istemek yolunda gidiyoruz. Kötü zamanlarda da biraz durumu gevşetip bu rezervlerin kullanılabilmesini sağlıyoruz. Tüketim güçlü olduğunda, yatırımlar iyi gittiğinde, finans sektörü kredi verme konusunda çok istekli olduğunda politika yapıcıların devreye girip, 'biraz yavaşlatın, gelecekte olabilecek kötü zamanları düşünün, balonların ortaya çıkmasına dikkat edin' demek çok kolay değil. Tabii bu süreçler zamanında yapılmazsa o zaman biriken riskler büyük sorunlar ortaya çıkartabilir."
BALİ: BANKACILIK REFORMU ACILI OLDU
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Türkiye'de 2002-2013 yılları arasında uygulanan politikalarla aşırı ve orta şiddetli yoksulluğun azaldığını dile getirerek, "Sistematik bir şekilde refahın artması sayesinde orta sınıfın Türkiye'de önemli ölçüde genişlediğini gördük. Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye'de orta sınıfının payı 2002-2011 döneminde ikiye katlandı. Türkiye Gini katsayısını düşürebilen tek ülke oldu" diye konuştu. Bali, oturumu yöneten Lemierre'nin "Bankacılık sektörü reformu zor ve acılı oldu mu?" sorusuna ise "Tabii oldu. Son derece de acılı oldu. Ama dirençli bir bankacılık sistemi önemliydi" şeklinde yanıt verdi.
DİNÇER :"BANKACILIK SİSTEMİ SAĞLIKLI"
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Ali Babacan'ın hükümetin ekonomi programını inanılır kılmak konusunda çok önemli çalışmaları olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığında özellikle kalkınmanın altını çizeceğini belirten Dinçer, kalkınmanın Türkiye'nin çok iyi anladığı bir konu olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Türk ekonomisi son 10 yılda sürekli büyümeyi gerçekleştirdi. 2011 ve 2012'de Türkiye finansal krizden etkilenmemeyi ve dışarıdan gelen etkilere karşı durmayı başardı. AB ile görüşmeleri devam ettirdi. Bir taraftan da IMF'nin programını gerçekleştiren bir ülkeydi ama bugün artık tek başımızayız. 2001 ile bugün arasındaki fark bankacılık sisteminin sağlıklı olması. Güçlü bankacılık sektörü son dönemdeki olumsuz volatiliteleri de emebilmeyi başarabildi." (Kaynak:Vatan)