TÜM KATEGORİLER
BDP'li Aydoğan, Vadideki Ağaç Kıyımını Erdoğan'a Sordu
BDP Diyarbakır Milletvekili Aydoğan, Dicle Vadisindeki ağaç kesimi ile ilgili Başbakan Erdoğan'ın cevaplaması üzere TBMM'ye soru önergesi sundu.
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Dicle Vadisindeki ağaçların kesimi ile ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce'ye soru önergesi sundu.
Soru önergesinde ağaç kıyımının farklı çağrışımlar uyandırdığını belirten Aydoğan, "Dicle Havzası'nın konut rezerv alanı olarak ilan eden kararını hatırlatmaktadır. Dicle üniversitesinin daha önce Silvan yolu üzerindeki arazilerini kimi müteahhitlerce villa alanı olarak kullandırması bu kuşkuyu daha da pekiştirmektedir" dedi.
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Dicle Üniversitesi kampüs alanının güneydoğusunda yer alan 60 bin m2'lik çam ormanında yangın riskini azaltıp müdahale olanağı yaratma iddiasıyla Diyarbakır Orman İşletme Müdürlüğü'nün izni ile 10 bin çam ağacının kesilerek, sahanın kamuya açık mesire alanına dönüştürülmesi kararını, Türkiye Başbakanı R. Tayyip Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce'ye sordu.
Aydoğan, Dicle Üniversitesi yönetiminin üniversite kampüs alanının güney doğusunda yer alan yaklaşık 60000 m2'lik çam ormanı alanında yangın riskini azaltıp müdahale olanağı yaratmak için Diyarbakır Orman işletme müdürlüğü izni ile 10000 adet ağacın kesilip sahanın kamuya açık mesire alanına dönüştürülmesi kararı bulunduğunu belirtti.
Dicle Üniversitesi atık sularının zamanla bataklık oluşturması, üniversitenin arıt su arıtma tesisine sahip olmadığı veya sahip olduğu tesisi işletmediğini ortaya koyduğunu vurgulayan Baluken, "Oluşan bataklık alanın zamanla oluşturduğu flora ve fauna ile doğal bir atık su arıtma tesisi oluşturmuştur. Alanı yok etme kararı ile beraber üniversite yönetimi ya yüksek maliyetle yeni arıtma tesisi kuracak ya da atık sularını olduğu gibi Dicle havzasına deşarj edecektir. Hem yeni bir tesisin inşa edilmesi ve işletilmesi için gerekli enerji masraflarını üniversite bütçesinden karşılayacak olması ile kamuyu zarara uğratmış olacak hem de atık suyun Dicle havzasına doğrudan akıtılmasıyla havzanın ekolojik dengesine zarar vereceğinden dolaylı olarak kamu zararı oluşturacaktır" dedi.
Ağaç kıyımını, ekolojik açıdan bir intihar olarak nitelendiren Aydoğan, şunları belirtti: "Bu durumun yanı sıra alanın sulak alan vasfını taşıması, bitki popülasyonunun yapraklı ağaç ve çalılardan oluşup, çam ormanlarını yangına karşı doğal bir set oluşturarak koruduğu gerçeği görülmektedir. İtfaiye aracının alana ulaşımı konusunda farklı alternatifler düşünülebilir veya sadece araç yolu için uygun zemin yaratılabiliyorken, alanın tamamının yok edilmesi kamuoyunda farklı çağrışımlar uyandırarak Bakanlığınızca Dicle Havzası'nın konut rezerv alanı olarak ilan eden kararını hatırlatmaktadır. Dicle üniversitesinin daha önce Silvan yolu üzerindeki arazilerini kimi müteahhitlerce villa alanı olarak kullandırması bu kuşkuyu daha da pekiştirmektedir."
Aydoğan'ın Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelttiği soru önergesinde şu sorular yer aldı:
Akademik bir kurum olan Dicle Üniversitesi alanın fayda ve risk analizini ilgili birim ve uzmanlarla yapmış mıdır? Üniversite bataklığı kurutma kararı alırken ilgili akademik birimlerden görüş istemiş midir? Üniversitede kurutulmak istenen bataklık ve florasının yangın riski oluşturduğuna yönelik bilimsel bir raporu var mıdır? Üniversite yönetiminin bataklık alanının Flora ve Faunasına yönelik herhangi bir envanter çalışması var mıdır? Dicle üniversitesinde ıslak alanların önemini ortaya koyabilecek akademik birim ve akademik kadro var mıdır? Dicle üniversitesi kesilen ağaçlarla ilgili mahalli idarelerle görüş alışverişinde bulunmuş mudur? Dicle Üniversitesinin atık su arıtma tesisi var mıdır? Dicle üniversitesinin ihtiyacını karşılayacak atık su arıtma tesisinin kurulum, bir yıllık enerji ve bakım masrafı ortalama ne kadardır?"
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na yöneltilen soru önergesinde ise şu sorular yer aldı:
"Bakanlığınızca 10000 adet ağacın kesilmesine ilişkin verilmiş bir karar bulunmakta mıdır? Bakanlığınızca 10000 adet ağaç kesimi için verilen karar hangi kamu yararı gözetilerek verilmiştir. Bakanlığınız ve birimleri Diyarbakır'ın UNESCO sürecinden haberdar mıdır? Bakanlığınızca verilen bu kararın UNESCO sürecine zarar vereceği gözetilmekte midir? Ağaç kesimleri, Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden biri olan o Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ve Ramsar Sözleşmesiyle ters düşmemekte midir? Bakanlığınız bünyesinde son 5 yıl içerisinde kesimine karar verilen ağaç sayısı nedir? Kesilen bu ağaçların yerine dikilen ağaç sayısı nedir?
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'ye ise Aydoğan şu soruları sordu:
"Türkiye illerinde var olan toplam Kent Ormanı arazinsin toplam yüzölçümü nedir? İllerde var olan kent ormanı arazilerinin arttırılması gerekirken Bakanlığınızca imara açılmasının gerekçesi nedir? Diyarbakır'da yer alan ve 30 Ocak tarihinde ihaleye çıkarılacak olan kent ormanı arazisinin imara açılmasına ilişkin verilen merkezi karar ileri demokrasi ölçütleriyle ne kadar bağdaşmaktadır? Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak kentlerin akciğeri olabilecek kadar önemli orman arazilerinin imara açılmasına ilişkin kararların kent halkına da sorulması fikrine katılıyor musunuz? Diyarbakır'da imara açılan kent ormanı arazisinde sökülmesi planlanan ağaç sayısı nedir? Bakanlık olarak kentin yerel yönetimlerine sorulmadan kent halkının doğal yaşam alanlarının merkezi kararlar ile katledilmesine ilişkin fikriniz nedir? Bakanlık olarak betonlaştırılmaya açılacak olan kent ormanının yerine kent halkına doğal yaşam alanı sunacak bir projeniz var mı? Şu ana kadar Türkiye'nin diğer kentlerinde olmak üzere Bakanlığınızca imara açılan kent orman arazisi bulunmakta mıdır? İmar planlarında hazineye ait olup ve konut alanı olarak planlanan alanlar yerine neden 'kent ormanı' rezerv yapı alanı olarak ilan edilmiştir?"
