Avukattan Polise Suç Duyurusu
İzmir Barosu avukatlarından Adnan Özdemir, bazı polislerin kendisine hem sözlü, hem de fiziki saldırıda bulunduğunu iddia ederek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
İzmir Barosu avukatlarından Adnan Özdemir, gözaltına alınan müvekkiliyle görüşmeye gittiğinde Ahlak Büro Amirliği'nde görevli bazı polislerin kendisine hem sözlü, hem de fiziki saldırıda bulunduğunu iddia ederek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
İzmir Barosu'na kayıtlı, Sürücü Hukuk Bürosu avukatlarından Adnan Özdemir, dün, fuhuş operasyonu kapsamında gözaltına alınan müvekkiliği için Bozyaka'da bulunan İzmir Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği'ne gitti. İddiaya göre, müvekkiliyle görüşmek isteyen Avukat Adnan Özdemir, soruşturmayla ilgili olarak 'kısıtlama' kararı olduğunu söyleyen polislerle tartıştı. Avukat olduğunu ve kısıtlama kararını görmek istediğini belirten Özdemir, kendisine bir kısmı gösterilen kararın kime ait olduğunu ve ne gerekçelerle alındığını da öğrenmek istedi. Avukat olarak müvekkiliyle görüşmesinin yasa gereği kısıtlanamayacağını söyledi. Bu sözler üzerine polisler ile Özdemir arasındaki konuşma, tartışmaya döndü. İddiaya göre Avukat Adnan Özdemir, büro amiriyle görüşerek konuya halledeceğini söylediğinde ise hem sözlü hem de fiziki saldırıya maruz kaldı.
Yaşananların ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, görevini yapmaya çalıştığı sırada kendisine yönelik saldırıda bulunduklarını öne sürdüğü polisleri şikayet eden Özdemir, dilekçesinde olayı, "Müvekkilimle görüşme için gittiğim Ahlak Büro Amirliği'ndeki görevli polisler, bunun kısıtlama kararı yüzünden mümkün olmadığını söylediklerinde ben de 'Amirinizle görüşmek istiyorum. Sorunu kendisiyle çözebilirim' dedim. Bunun üzerine anılan memur elini tehditkar bir şekilde bana doğru savurarak 'çık ulan dışarı' diye bağırdı. Ben de kendisine 'Siz benimle nasıl konuşuyorsunuz ben avukatım' dedim. O da birden ayağa kalkarak 'Ben de polisim ulan, bana işimi öğretme, çık çabuk dışarı' diyerek üzerime yürüdü. Tam da o anda bizi en baştan beri dinlediğini tahmin ettiğim, içeride bulunan 35-40 yaşlarında, hafif kilolu ve göbekli olan, aynı büroda görevli olduğunu tahmin ettiğim bir diğer sivil giyimli polis memuru elleriyle çok sert bir şekilde sol kolumu sıkarak ve beni hırpalayarak 'çık dedik ulan sana dışarı' deyip kapının dışına götürmeye çalıştı. Ben de bir anlık refleks ile sesimi yükselterek 'Ne yapıyorsun sen, çek ellerini, bırak beni avukatım ben' diye haykırdım. Eş zamanlı olarak, ilk tartışmayı yaşadığım, nispeten daha genç olan polis memuru da çok sert bir şekilde ve beni hırpalayarak, itip kakarak dışarıya çıkarmaya çalıştı. Onunla birlikte kaç tane olduğunu olayın paniği ile göremediğim ama 2-3 kişi olarak tahmin ettiğim polis memuru da aynı şekilde müdahaleye iştirak etti. Bir an için kendimi en az 4-5 kişinin çemberi içine alınmış, hırpalanıp, sürüklenerek, dışarıya çıkarılmaya çalışılırken buldum. Bir avukat olarak dehşete kapılmıştım. Çünkü bahsettiğim durum kesinlikle benim kollarıma girip dışarıya çıkarmam çabası değildi. Bana hakaretler ederek, yaralama kastı ile görevimi yapmamı engelleme çabası idi. Bir yandan da kanunun uygulanmasını istediğim için sert bir şekilde ve suç işleyerek de olsa bana 'haddimi bildirme' çabası idi" diyerek anlattı.
Avukat Adnan Özdemir, polislerin "hakaret, kişinin hürriyetini kısıtlama, kasten yaralama, görevi kötüye kullanma, görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından cezalandırılmalarını istedi. - İzmir