Haberler

Askon 9. Olağan Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) "Burada ASKON'un Genel Kurulu'nda açık açık ifade ediyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulusal güvenliğimizi tehdit eden, vatanına ihanet içinde olan her yapının, Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) ele alındığını belirterek, "Onun gözünün yaşına bakılmaz, tavsiye kararı çıkar. Paralel yapı böyle bir yapıdır. Üzerine gittik, gidiyoruz, daha fazla gideceğiz. MGK bu kararı aldık" dedi.

Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneğinin (ASKON) 9. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nce (ODTÜ) Eymir Gölü'ne restoran yapmak için ağaç kesildiğini söyledi.

Bakırköy Belediyesi'nin de ağaç kestiğini ifade eden Erdoğan, "Eğer Gezi olaylarında mesele gerçekte ağaç olsaydı, o gün sokağa çıkanlar, yakanlar, yıkanlar herhalde Yalova, Bakırköy ve ODTÜ'nün Eymir Gölü için de sokağa çıkarlar. Gezi olayları sırasında bir tanesi gerçek niyeti, samimiyeti dile getirmişti. Ne demişti? 'Mesele ağaç değil siz hala anlamadınız mı?' Aslında herkes anladı, herkes nerede durduğunu çok iyi biliyor. Maksadın farklı olduğunu herkes çok işi biliyor" diye konuştu.

"17 ve 25 Aralık operasyonları eğer gayesine ulaşmış olsaydı, Türkiye bugün nerede olurdu?" diyen Erdoğan, bunun bir darbe girişimi olduğunu ifade etti. Erdoğan, 17 ve 25 Aralık'a "yolsuzluk operasyonu" denildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Ben de buradan aziz milletime soruyorum. Eğer o girişim başarıya ulaşmış olsaydı Türkiye bugün nerede olurdu? Aslında bu sorunun da cevabı 25 Aralık'ın silmeye çalıştıkları fezlekelerinde ortaya çıktı. Şahsım için dönemin başbakanı ifadesini kullanıyorlar. Yani, dönemin başbakanını, beni, bakan arkadaşlarımı görevden uzaklaştırmak için her türlü hazırlık yapılmış, kararlar verilmiş, harekete geçilmişti. Muhalefet partileri ikna edilmiş, darbe esnasında ve sonrasında hangi vazifeyi yapacakları muhalefet partilerine dahi dikte ettirilmişti. Kabine hazır, başbakan belli. İnanın bazı medya kuruluşlarının ne yazacakları, hangi manşeti atacakları, neyi, nasıl savunacakları dahi tek tek belirlenmişti."

Türkiye'de de muhalefet partilerinin üzerinde çok ciddi şantaj baskısı olduğunu ifade eden Erdoğan, kimilerinin üzerinde terörün, kimilerinin üzerinde de kasetlerin, telefon kayıtlarının şantaj ve tehdidi olduğunu söyledi.

"Onları şantajla, tehditle esir aldılar"

Erdoğan, anamuhalefet partisinin genel başkanının, şahsına yönelik edebe ve adaba uygun düşmeyecek ifadeler kullandığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bir engelli kardeşimiz, şahsımla alakalı 'zihinsel özürlü değil mi?' diye soru soruyor. Onunda verdiği cevap da 'Cumhurbaşkanının zihinsel engelli olduğunu söylemek, adeta bir lütuftur gibi söylüyor, o akılsızdır' diyor. Bunu söyleyen kim? Anamuhalefetin başı. Böyle bir siyasetçi olabilir mi? O engelli. Yine ben evlatlarımız, kardeşlerimiz diyeceğim. Hem ona hakaret ediyor, hem bize. Engelli kardeşlerimizle yapılan toplantıda bu hakaret. Ancak ve ancak kaset ve şantaj böyle birini öyle bir partinin başında tutabilir. Normal şartlarda, demokratik şartlarda engellilerle yapılan toplantıda, zihinsel engelli ifadesini bir hakaret olarak kullanan biri asla o koltukta oturamaz, asla o partiye genel başkan olamaz. Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün derler. Böyle bir genel başkanlık da zatın ancak kasetle şantajla mümkün olur. Zaten o kaset olmasaydı genel başkan falan olmazdı. Onları şantajla tehdit, tesir aldılar. Halef selef oldukları genel başkanların hepsini esir aldılar. Ama o dönem milletin partisini esir alamadılar, diz çöktüremediler."

Erdoğan, 30 Mart'ta ve 10 Ağustos'ta milletin, kirli oyunu bozduğunu belirterek, diğer parti mensuplarının da bu kirli ilişkileri gördüğüne, görmeyenlerin de en ya da geç bunu fark edeceklerine inandığını dile getirdi.

"Ulusa güvenliği tehdit etmeyenler özgürce faaliyetlerini yerine getirir"

Şu anda "malum çevrelerin", özellikle kendileri tarafından kampanya yaptıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'deki bütün "cemaatlerin, vakıfların, derneklerin ve teşekküllerin hedef yapıldığı yalanının yayılmak istendiğini" vurguladı.

MGK'da "bu türden kararların alındığı yalanının sürekli pompalandığını" ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Burada  ASKON'un Genel Kurulu'nda açık açık ifade ediyorum. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden, vatanına ihanet içinde olan her yapı, MGK'da ele alınır ve onun gözünün yaşına bakılmaz, tavsiye kararı çıkar. Paralel yapı böyle bir yapıdır. Üzerine gittik, gidiyoruz, daha fazla gideceğiz. MGK'da bu kararı aldık. Neydi bu? Legal görüntü altında illegal faaliyetler gösteren. Paralel yapı orada bu şekilde zikredilmiştir. Bunlarla mücadele tavsiye kararı alınmış, hükümetimiz de bu tavsiye kararına uyarak onlar da Bakanlar Kurulu Kararı'nı çıkarmıştır. Bütün cemaatlerin, vakıf ve derneklerin, teşekküllerin hedef alınacağına dair iddia da alçakça bir yalandan başka hiç birşey değildir. Hukukun dışına çıkmadığı müddetçe, Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit etmediği müddetçe herkes faaliyetlerini özgürce yerine getirir."

Erdoğan, "17 ve 25 Aralık darbe girişiminin" milletin iradesine sahip çıkması üzerine boşa çıktığını belirterek, ancak bunda başarısız olanların bu heveslerinden vazgeçmediklerini söyledi. Kobani bahanesiyle yapılan 6-7 Ekim olaylarının, ulusal ve uluslararası medyada yapılan kampanyaların, seçim sistemini etkilemeye, mili iradeye, TBMM'nin iradesine yönelik girişimlerin, bu mahiyette olduğunu vurguladı.

- İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Çırağan Sarayı Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title