TÜM KATEGORİLER
Arınç, Ermeni Lisesi'nde Karne Dağıttı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi'nde düzenlenen karne dağıtım törenine katıldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi'nde düzenlenen karne dağıtım törenine katıldı.
Törende konuşan Arınç, 1915 Ermeni Olayları'na değinerek, "915 olayları hepimizin gündeminde olan olaylardır. Şunu rahatlıkla, samimiyetle söyleyebilirim; Türkiye'yi suçlamasınlar. Çok acı, çok trajik olaylar yaşadık. Ölenler oldu, öldürenler oldu. Bu ülkede bir kısmının hesabı soruldu, bir kısmının hesabı sorulamadı ama bu olaylardan hepimiz zarar gördük. Sadece belli bir etnisiteye karşı yapılmış bir olay değil. 1915 şartları içerisinde, gerçekten gözlerimizi yaşartan, üzüntüye bizi gark eden çok trajik olaylar yaşadığımızı ifade edebilirim" dedi.
Törene, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Vakıflar Genel Meclisi Azınlık Vakıfları Temsilcisi Toros Alcan, Surp Haç Tıbrevank Lisesi Müdürü Armen Saruhanyan'ın yanı sıra lisenin öğretmenleri, öğrenciler ve veliler katıldı.
Törende konuşan Bülent Arınç, "Ben komşu ülkelerle sıfır sorun isterim. Diplomatik ilişkilerin de kurulmasını, sınırların da açılmasını… Bugün tabii uçak belki gidip geliyor, insani yardımlar gidip geliyor ama her konuda bir diplomatik ilişkinin başlamasını arzu ederim. Burada bizim adım atmamız gereken yerler vardı. Ama daha fazla karşı tarafın da, yani Ermenistan hükümetini kast ediyorum, onların da yapması gerekenler vardır. Bir gün eminim, böyle bir mezuniyet töreninde inşallah Ermanistan'ın başbakanı da burada bulunsun, bakanları da bulunsun, bizler de oradaki belki bazı temasları daha rahat, daha beraber, daha dostane yapalım" dedi.
"ERMENİ YURTTAŞLARIMIZ DA BU ÜLKENİN BİR PARÇASIDIR. SİZ OLMAZSANIZ BİZ EKSİK OLURUZ"
"Bugün buraya gelişimin birkaç anlamı daha var" diyen Bülent Arınç, şöyle devam etti:
"Bir defa ben 6 yıldan bu yana, 7. yıla girdim, Başbakan Yardımcısı olarak farklı inanç grupları, azınlıklar, bu gruplara mensup insanlar, yurttaşlarımız, onların sorunları, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile alakalı işler konusunda yetkili kılındım. O zaman Mutafyan, Sayın Patrik vardı, Allah şifa versin. O günden başlayarak iyi ilişkiler, samimi, dürüst ilişkiler kurmaya çalıştım. Şüpheyle bakanlar oldu, maalesef medyamızın bir kısmında aleyhimize yayınlar yapıldı. Hiçbirisine aldırış ermedik. Şuna yürekten inanıyorum; biz bu ülkenin tamamıyız. Birlikte Türkiye'yiz. Ermeni yurttaşlarımız da bu ülkenin bir parçasıdır. Siz olmazsanız biz eksik oluruz. Biriz, birlikteyiz, birlikte Türkiye'yiz derken bunu sadece bir slogan olarak değil, bunu içselleştirilmiş bir insan olarak kabul etmemiz lazım."
"HRANT DİNK'E SUİKAST OLDU, ÇOK ACI BİR OLAY. HEPİMİZİ DERİNDEN ÜZDÜ"
Başbakan Yardımcısı Arınç, Hrant Dink suikastına işaret ederek, "Meclis Başkanı'yım, Hrant Dink'e suikast oldu, çok acı bir olay. Hepimizi derinden üzdü. Allah şahididir, bunu samimiyetle söylüyorum. Vahşice, alçakça katledilmesi -ki hala yargı süreci bir türlü bitmedi-, onu da takip ediyoruz. Bakırköy'deydi evi. Bakırköy Kaymakamı'nı da aldım, evine gittim. Eşi Rakel Hanımefendi, sanıyorum gelinleri, genç kızlar vardı, çocukları vardı. O gün evde gördüğüm manzara, bizim Anadolu'da kendi evimizde gördüğümüz manzaranın bir eşiydi. Masa aynı masa, sandalye aynı sandalye, sürahi aynı sürahi, konuşma aynı konuşma, düşünce aynı düşünce. Sonra bir örnek olarak her yerde anlatırım ki; Rakel Dink'in cenaze kaldırılıyorken pencereden yaptığı konuşma bir destansı konuşmadır. Onu da hepimizin tekrar tekrar okuması lazım" diye konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ SUÇLAMASINLAR"
Arınç, "915 olayları hepimizin gündeminde olan olaylardır. Şunu rahatlıkla, samimiyetle söyleyebilirim; Türkiye'yi suçlamasınlar. Çok acı, çok trajik olaylar yaşadık. Ölenler oldu, öldürenler oldu. Bu ülkede bir kısmının hesabı soruldu, bir kısmının hesabı sorulamadı ama bu olaylardan hepimiz zarar gördük. Sadece belli bir etnisiteye karşı yapılmış bir olay değil. 1915 şartları içerisinde, gerçekten gözlerimizi yaşartan, üzüntüye bizi gark eden çok trajik olaylar yaşadığımızı ifade edebilirim. Ama artık bunları her gün konuşmanın, her gün tarihteki bu acı olayları hatırlayarak suçlular aramanın veya ilan etmenin zamanı değil. Birbirimizle kucaklaşmanın zamanı, helalleşmenin zamanı. Bu topraklar üzerinde bugün sayınız belki çok az kaldı, keşke daha çoğalsak, keşke gidenler de gelse, keşke bu topraklarda geçmişte olduğu gibi sevgiyle, samimiyetle, barış içerisinde yaşayabilsek... Bunları sizin bir arkadaşınız olarak rahatlıkla söylemek istiyorum" diye konuştu.
"BİZ ÇOK CESUR KARARLAR ALDIK"
Bülent Arınç, Ermenilerle birlikte şahit olduğu ve yaşadığı birçok olay olduğunu ifade ederek, "Biz çok cesur kararlar aldık, Vakıflar, yani Cemaat Vakıflarını kabul etme konusunda, gayrimenkullerini iade etme konusunda ve onlara sahip olduğu hakları yeniden iade etme konusunda. Bu bir lütuf değil, bahşiş değil, sizin hakkınızdı bunlar. Bir ara elinizden alınmıştı, biz tekrar verdik. Bu bizim için bir görevdi, bir hakkı teslim etmekti" dedi.
"BİZ KOMŞUMUZ OLAN ERMENİSTAN İLE İYİ İLİŞKİLER KURMAK İSTERİZ"
Arınç, "Yurtiçi ve yurtdışı temaslarınızda Türkiye'deki güzellikleri anlatmanın zamanıdır. Dostluğu, arkadaşlığı, geçmişte olduğu gibi tekrar yaşatmanın zamanıdır. Acı olayları her gün gündeme getirip suçlu aramanın zamanı değil. Tarihte yaşanmış olayları şüphesiz tarihçilerin araştırması, konuşması, belki arşivlere girerek ciddi çalışmalar da yapması gerekir. Ama bunu bir siyasi koz olarak kullanmanın, bu güzel ülkeyi, bu cennet vatanı suçlu ilan etmeye kalkmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Kimseye de faydası olmadığı inancındayım. Biz komşumuz olan Ermenistan ile iyi ilişkiler kurmak isteriz" ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından, Arınç öğrencilere karne dağıttı. Günün anısına, Bülent Arınç'a da armağan verildi. - İstanbul
