TÜM KATEGORİLER
Ankara 'Kefenli Dede' Hanifi Doğan: Yeşil Sermaye Soygununun Boyutu 30 Milyar Auro
Yurt içinde ve dışında kefen giyip, yaptığı eylemlerle yaşadığı sıkıntıları duyurmaya çalışan 70 yaşındaki Hanifi Doğan, Avrupa'da 1995 yılında 'Anadolu Aslanları' olarak ortaya çıkan 'Yeşil Sermaye' dolandırıcılarının yaklaşık 500 bin gurbetçiden camilerde topladığı paranın 30 milyar Auro olduğunu iddia etti.
Yurt içinde ve dışında kefen giyip, yaptığı eylemlerle yaşadığı sıkıntıları duyurmaya çalışan 70 yaşındaki Hanifi Doğan, Avrupa'da 1995 yılında 'Anadolu Aslanları' olarak ortaya çıkan 'Yeşil Sermaye' dolandırıcılarının yaklaşık 500 bin gurbetçiden camilerde topladığı paranın 30 milyar Auro olduğunu iddia etti. Doğan, bu dolandırılan insanlardan bazılarının intihar ettiğini, bazılarının psikolojisinin bozulup hastalıklarla pençeleştiğini belirterek, "Bu yaşımızda hakkımızı aradığımızda ise bin bir türlü maddi ve manevi cezalarla cezalandırılıyoruz. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'dan isteğim; TBMM'de 'Yeşil Sermaye Dolandırıcılığı Komisyonu' kurularak kazançlarımızın tekrar iade edilmesini ve dolandırıcıların cezalandırılmalarını istiyoruz" dedi.
Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinden işçi olarak gittiği Almanya'da 43 yıl çalıştığını belirten 70 yaşındaki Hanifi Doğan, "1980'den 2000 yılına kadar başta Almanya, Fransa, Belçika gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerde gurbetçi işçilerden 'Yeşil Sermaye' ve 'Anadolu Aslanları' olarak karşımıza çıkılıp, evlerde ve camilerde toplantılar yapılarak 'faiz haram' denilip, kuracakları fabrikalardan elde edilecek gelirle 'kardan pay' dağıtılacağı söylendi. Ben de çocuklarımın o zamanki para birikimi olarak 1 milyon Mark, şimdiki para ile 500 bin Auro paramızı saflıkla inanarak ve güvenerek bu insanlara teslim ettim. Bazı gurbetçi tanıdıklarım Alman bankalarından kredi çekerek paralarını verdiler. O yıllarda Avrupa bankaları yıllık yüzde 8 faiz uyguluyordu. Bunlar ise yılda yüzde 20 net helal kazanç vaatleri vererek 'Biz mason değiliz. Biz sizlerle beraber secdeye varıyoruz. Sözümüz ve özümüz senettir. Bize güveniniz. En ufak şüphe kabul etmiyoruz. Siz bize, biz de size sahip çıkarak memleketimizin ilerlemesini ve kalkınmasını her beraber sağlayacağız' denilerek saf Anadolu insanlarından paralarını toplamayı başardılar" dedi.
2005 yılında dolandırıldıklarının anlaşıldığını belirten Hanifi Doğan, "Bu konuyla ilgili AK Parti Hükümeti 10 milletvekilini araştırma yaptırmak üzere yurt dışına gönderdi. Yapılan araştırmalarda 'faiz haramdır. Biz yüksek faiz veriyoruz. Helal kazanç' adı altında 'nitelikli dolandırılma' raporları düzenleyen vekillerimiz tekrar ülkemize döndüler. Bu raporlar 11 Nisan 2006 yılında TBMM gündeminde okundu, ancak araştırılması kabul görmedi" dedi. dedi.
Hakkında dava açtıkları insanlar tarafından tehdit edildiğini, azarlandığını ve aşağılandığını ifade ifade eden Hanifi Doğan, "Artık anlımın teri ile helal kazancımın peşine düştüm. Bizlerden binbir vaatlerle paralarımızı almayı başaran insanlara ulaştığımda 'Sen kimi kime şikayet ediyorsun. Sizler bu meseleyi unutun ve üzerine de bir bardak su için' diye uyarı ve tehditlerde bulundular" dedi.
Umudu kalmadığı için yurt içi ve dışında kefen giyerek tek başına eylemler yapması nedeniyle adının'Kefenli Dede'ye çıktığını belirten Hanifi Doğan, "Bu eylemlerimden dolayı TBMM'ne girişim yasaklandı. Eylem haklarım elimden alındı. Eylem yaparken yakalandığımda ise 48 saat gözlem altında tutulup, savcılık tarafından 180 TL para cezası ile serbest bırakılıyorum. Bu olayı belki 10 kez yaşadım. Yaklaşık 5 bin TL para cezası ödedim. İçeride kaldığım günleri hatırlamıyorum. Soyulan benim, cezalandırılan da ben oluyorum" diye konuştu.FETÖ terör örgütü için araştırma komisyonu kurulduğunu belirten Hanifi Doğan, "Neden Yeşil Sermaye dolandırıcıları için komisyon kurulmuyor?. Yapılan araştırmalarda 'Nitelikli dolandırıcık' olarak raporlar düzenlendi. Yurt dışında 500 bin vatandaşın 30 milyar avrosu dolandırıldı. Bunca insanın helal kazançları, emekleri ve birikimleri bir anda yok oldu. Bu sıkıntıyı yaşayan insanların bazıları intihar etti, kimisi yatalak oldu, kimisi kafayı yedi. Geride kalanları ise Avrupa devletlerinin sosyal yardımları ile ayakta duruyorlar. Dinle ve imanla kandırarak paralarımızı gasp ettiler. Şimdi sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'dan bu konuda yeniden bir araştırma komisyonu kurularak çalınan kazançlarımızın tekrar verilmesini ve suçluların cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
