Akdoğan: (Paralel Yapı) "Türkiye İçin Doğrudan Bir Ulusal Güvenlik Meselesi Haline Gelmiş Durumda"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın açıklamaları - Akdoğan:

"Bundan sonraki süreçte bu yapının (Paralel Yapı) tamamen etkisizleştirilmesi, yani devlet içerisine sızmış bütün unsurlarıyla tasfiye edilmesi, adeta zehir kusmasının engellenmesi, zararının tamamen sıfırlandırılması büyük önem taşıyor. Bu çerçevede çalışmaları devam ettireceğiz"

"Son dönemde bu yapının Türkiye düşmanları ile adeta bir şer cephesi kurduğunu biliyoruz. Türkiye aleyhine birtakım faaliyetler içine girdiğini de biliyoruz. Bu yüzden bu konu Türkiye için doğrudan bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda"

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Bundan sonraki süreçte bu yapının (Paralel Yapı) tamamen etkisizleştirilmesi, yani devlet içerisine sızmış bütün unsurlarıyla birlikte edilmesi, adeta zehir kusmasının engellenmesi, zararının tamamen sıfırlandırılması büyük önem taşıyor. Bu çerçevede çalışmaları devam ettireceğiz." dedi.

Akdoğan, Sultanahmet Camisi'nde kıldığı cuma namazının ardından, görevleri arasına "Legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla mücadelenin koordinasyonu" ve "Suriyeli sığınmacılarla ilgili koordinasyon"un eklenmesini AA muhabirine değerlendirdi.

Başbakanlık genelgesiyle "Paralel Yapı"yla, legal görünümlü illegal yapılarla mücadelede koordinasyon görevinin kendisine verildiğini, bunun hükümetin öncelikli konularından olduğunu belirten Akdoğan, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımız döneminde de sayın Başbakanımızın başbakanlığı döneminde de bu konu bütün AK Parti hükümetlerinin öncelikli konusu olmuştur. Aynı zamanda Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin ve MGK kararlarının Türkiye için bir milli güvenlik problemi olarak gördüğü bir konudur bu Paralel Yapı meselesi. Bu konudaki çalışmaları sürdüreceğiz. Bu konu herhangi bir kişinin verdiği bir mücadele değildir. Topyekun bir mücadele, yani hukuk içinde ama topyekun, amasız, amansız bir mücadele yürütülmesi gerekiyor bu konuda. Bundan sonraki süreçte de bu yapının tamamen etkisizleştirilmesi, yani devlet içerisine sızmış bütün unsurlarıyla tasfiye edilmesi, adeta zehir kusmasının engellenmesi, zararının tamamen sıfırlandırılması büyük önem taşıyor. Bu çerçevede çalışmaları devam ettireceğiz. Son dönemde bu yapının Türkiye düşmanları ile adeta bir şer cephesi kurduğunu biliyoruz. Türkiye aleyhine birtakım faaliyetler içine girdiğini de biliyoruz. Bu yüzden bu konu Türkiye için doğrudan bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda."

Bu yapıların devlete savaş açtığını, devletin sistemini adeta paralize etmeye çalıştığını vurgulayan Akdoğan, "Türkiye'nin büyük bir tehlike atlattığını söyleyebiliriz. Yani 17 Aralık'ta yaşanan sadece bir kişiyi veya partiyi devirmeye yönelik bir darbe girişimi değil, bütün devleti devirmeye yönelik bir girişimdir." dedi.

Akdoğan, devletin bütün kurumlarına savaş açıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Orduya, istihbarat kurumlarına ve hükümete savaş açtıkları gibi aslında bütün alanlarda bu yapının sivil toplum örgütlerinden diğer cemaatlere kadar herkese çok büyük zarar verdiğini biliyoruz. Bu yüzden bunların zararlarının tamamen sıfırlanması çok büyük önem taşıyor. Bu tabii ki hastalıklı bir yapı. Bu yapı devlete zarar veriyor, hukuk sistemine zarar veriyor ama Müslümanlara da zarar veriyor. Bu yüzden bu hastalıklı anlayışla da mücadele edilmesi, bu nifak şebekesiyle mücadele edilmesi çok önem taşıyan bir konudur. Bu tür hayalet yapılara demokrasi ve hukuk içerisinde yer yoktur. Olamaz, bu yüzden bu tür yapılarla, legal görünümlü illegal yapılarla hukuk içinde, amasız, amansız, topyekun bir mücadele verilmektedir ve daha da artarak devam edecektir."