Haberler

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu'na ve CHP'li bütün yetkililere sesleniyorum; kapsamlı bir muhasebe yapın ve bu sürece sahip çıkınız. AK Parti'nin başarısızlığı üzerine bir siyaset inşa etmeye kalkmayın.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu'na ve CHP'li bütün yetkililere sesleniyorum; kapsamlı bir muhasebe yapın ve bu sürece sahip çıkınız. AK Parti'nin başarısızlığı üzerine bir siyaset inşa etmeye kalkmayın. Bu sürece sahip çıkarsanız, siz de Türkiye'nin her yerinde halkın önüne çıkacak yüz bulursunuz" dedi.

Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, ortak aidiyet bilinci ve demokratik siyasetle birlikte üçüncü önemle hususun ortak gelecek olduğunu söyleyerek, "Düşününüz şu anda biz burada konuşurken Diyarbakır'da bir bebek doğuyor, Edirne'de bir bebek doğuyor, Konya'da, Bitlis'te bebekler doğuyor" dedi.

Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'nin değişik yerlerinde doğan bebekler hangi etnik ve mezhebe sahip olursa olsun, 20-30 yıl sonra nerede bulunacaklardır. Bu bebekler birilerinin tahrikleri ile büyüdüklerinde karşılıklı olarak bir çatışma alanında mı buluşacaklar, yoksa omuz omuza onurlu bir Türkiye'yi ve onurlu bir geleceği birlikte mi inşa edecekler? Eğer 1980'lerde, 1990'larda bu kürsülerde olanlar, devlet adamlığı sorumluluğu üstlenenler o gün doğan bebekler için bu bebeklerin geleceğinde nerede olacakları sorusunu hakkıyla sormuş olsalardı, bu kadar çok şehit vermezdik, bu kadar çok can kaybetmezdik, bu kadar çok annenin yüreği sızlayıp gözyaşları bir pınar gibi akmazdı. Biz bu sorumluluğu taşıyarak çözüm süreci diyoruz, milli birlik ve kardeşlik diyoruz. Önümüzde Suriye'yi, Irak'ı görerek diyoruz ki Türkiye'yi o ülkelerde olduğu gibi kardeş kavgasına götürmeye kimsenin gücü yetmeyecek" diye konuştu.

Şu anda burada konuşurken Türkiye'nin her yerinde doğan bütün bebekleri selamladığını belirten Davutoğlu, "Onlar yeni Türkiye'nin inşa edicileri olacaklar. Bizim görevimiz, onlara büyürken, barış içinde el ele büyüyecekleri bir ortam sağlamaktır. Bizim için çözüm süreci, bu ortak gelecek bilincinin, idealinin yükseldiği bir Türkiye'dir" dedi.

Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Geçmişte olduğu gibi, kesinlikle Türkiye'nin ekonomik kaynaklarının terör ve şiddet ortamına israf edildiği bir gelecek oluşmasına izin vermeyeceğiz. İnşallah 8 Mart'ta Mardin'de GAP eylem planını açıklayacağız. Nasıl geçen haftalarda Doğu Karadeniz'le ilgili eylem planını açıklamışsak, şimdi GAP'ta, daha sonra KOP ve DAP'da da bunları açıklayacağız, yeni Türkiye'yi adım adım inşa edeceğiz. Her ilde üniversite kurmak gibi, her ilimize havaalanı inşa etmek düşüncemiz, idealimiz var. Onun için çözüm süreci ile ortaya çıkan yeni ortamın başta doğu ve güneydoğu olmak üzere, Türkiye'nin ekonomisine büyük bir ivme katacağına inancım sonsuzdur. İnşallah Yüksekova'da havaalanı inşa edilecek, inşallah Edirne, Hakkari ve Bursa'nın sahip olduğu imkanlara sahip olacak. İşte o zaman gelin Türkiye'yi görün, o zaman dağlarımızın şenliğini görün. Oluşacak olan barışta, Toroslarla Ağrı Dağı, Sakarya ile Fırat, Edirne ile Hakkari el ele olacak. Buradan çözüm sürecinin özelliklerini bir kez daha vurguluyorum: Çözüm süreci millidir, özgündür, yerlidir. Çözüm süreci ile ilgili bütün taraflara çağrıda bulunmak istiyorum: Daha önce olduğu gibi, artık çözüm sürecinin önüne şu veya bu psikolojik gerekçelerle ya da oyalamalarla engel çıkarılmasın. Söz verildiği üzere silahlar, silahlı mücadele veya buna bağlı olarak ortaya çıkan şiddet kültürü tümüyle tasfiye edilsin. Hep beraber barış, kardeşlik dili konuşalım. Türkülerimizin ve milletimizin kardeşliği ve geleceği inşa etmek için ne gerekiyorsa, bu adımları atalım. Her şeyi yeniden inşa edelim, ihya edelim. Kardeşliğimizi ihya edelim, yeni Türkiye'yi inşa edelim. Ama düşmanlık ve fitne tohumu ekmek isteyenlere karşı da omuz omuza duralım.

Buradan muhalefet partilerimize seslenmek istiyorum; bu yeni bir gündür ve bugünün hakkını herkes vermek durumundadır. AK Parti, başından itibaren ilkeli davrandı. Türkiye'nin birliğini, dirliğini ve istikbalini hiç bir zaman tartışma konusu yapmadı. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet demeye devam etti. Bu ülkenin birliğine ve beraberliğine karşı kim kastederse karşısında AK Parti kadrolarını bulacaktır. Diyarbakır'lı, Edirne'li, Muğla'lı, Bitlis'li, Batman'lı, Konya'lı, Trabzon'lu AK Parti'liler omuz omuza milli birlik, milli birlik, milli birlik demeye devam edecektir. Şimdi diğer partiler için de sınav günüdür. Cumartesiden beri takip ediyoruz. CHP... Silahları bırakma çağrısı ve bir anlamda demokratik siyasetin önünü açan çağrı karşısında önce olumlu mesajlar verdiler ama hala kararlı bir duruşları yok. Buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na ve CHP'li bütün yetkililere sesleniyorum; gün o gündür. Kapsamlı bir muhasebe yapın ve bu sürece sahip çıkınız. Ana Muhalefet Partisi olmak anayasal bir sorumluluktur. Ülkenin geleceği sözkonusu olduğunda, AK Parti'nin başarısızlığı üzerine bir siyaset inşa etmeye kalkmayın. Bu sürece sahip çıkarsanız, siz de Türkiye'nin her yerinde halkın önüne çıkacak yüz bulursunuz. Ama bu süreci baltalamaya kalkarsanız ne doğuda ne batıda kimse CHP'ye ne oy verir ne destek verir ne de yüzünüze bakar. Burada önemli olan, Ana Muhalefet Partisi sorumluluğu içinde bu sürece destek vermenizdir."

"İstismar dili oluşturursanız kaybeden siz olursunuz"

Başbakan Davutoğlu, konuşmasında, MHP'ye ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de seslendi. Bahçeli'nin son iki gün içinde, bu açıklamalar karşısında yine çok ağır ithamlarla ifadeler kullandığını belirten Davutoğlu, "Sayın Bahçeli; ülkenin milli birliği ve beraberliği ancak ve ancak ortak aidiyet bilinci ile oluşur. AK Parti iktidarlarının bütün hedefi, tek hedefi, hedeflerin ötesindeki hedefi, milletin bütün fertleri arasında ortak aidiyet bilincini güçlendirmektir. Şehitlerimizin istismarı üzerinden ya da hepimiz için kutsal olan kavramlar üzerinden eğer siyaset geliştirmeye kalkar, bir istismar dili oluşturursanız kaybeden siz olursunuz. Gidemediğiniz yer haritada vatanınız gibi görünse de gönlünüzde ve zihninizde vatanınız değildir. Biz AK Parti olarak Türkiye'nin her köşesine gittik, sizi de gitmeye davet ediyoruz. Herkesle kucaklaşın, fark gözetmeden kucaklaşın. Onun geçmişini, dilini, etnik ve mezhep kökenini düşünmeden kucaklaşın. Ama çözüm süreci üzerinden siyaset istismarı yapmayın. Gelin hep beraber konuşalım" dedi.

"MHP bu sürece sahip çıkmalıdır"

Çözüm sürecinin yeni Ortadoğu'nun da temel taşı olduğunu belirten Davutoğlu, Irak ve Suriye etnik ve mezhebi çatışmalar üzerinden parçalanırken, bölünürken Türkiye'den eğer birlik çağrıları geliyorsa, bu çağrıların sadece Türkiye için değil, bütün Ortadoğu için önemli olduğunu vurguladı. Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Irak ve Suriye ne temelde bölündü? Etnik ve mezhebi temelde bölündü. Oranın devlet adamları neden devleti bütünleştiremediler. Çünkü Irak Başbakanı Maliki, yıllarca Musul'a gitmedi, gidemedi. Beşar Esad, babası da dahil on yıllarca Halep'e doğru dürüst gidemedi. Neden? Çünkü ortak aidiyet bilinci kalmadı. Halbuki devlet ol devlettir ki bütün vatandaşlarına ortak bir aidiyet verir; bir ve beraber olmanın onurunu, izzetini verir. İşte bizim Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasını, gücünü tahkim etmek için seçtiğimiz yol milli birlik ve kardeşlik yoludur. AK Parti her yerde özgürlük, milli birlik ve kardeşlik demeye ve Türkiye'nin haklarını her yerde korumaya kararlıdır. MHP, bu kritik eşikte Türkiye'nin doğusunda ve batısındaki bütün annelerin yüreğinde ümit ışığı oluşturan bu sürece sahip çıkmalıdır. Biz Türkiye'nin geleceğinde bu milli birlik ve beraberliğin tahkim edildiği bütün fertlerin, gelecek nesillerin omuz omuza, ortak bir aidiyet ile yürüdüğü bir siyaseti inşa edeceğiz.

"Selamlaşma kampanyası başlatıyorum"

HDP'ye de çağrıda bulunan Davutoğlu, "HDP'lilere sesleniyorum; dikkat ediniz. Bir taraftan Dolmabahçe'de bu açıklama yapılırken, diğer taraftan HDP'den farklı sesler çıkmaya başladı. Eğer 2013 senaryosunu, yani nevruz mesajından sonra mayıs ayında farklı mesajlar vermeye dönük ikircikli dili kullanmaya devam ederlerse onlar kaybederler" dedi.

Başbakan Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Bu geçtiğimiz ekim ayında bir taraftan bizimle görüşürken, diğer taraftan 6-7 Ekim'de Kobani olaylarında olduğu gibi şiddet dili kullanırlarsa onlar kaybederler. İkircikli dil kullanmasınlar, samimi olsunlar, samimiyetle bu sürece sahip çıksınlar. Biz her ne surette olursa olsun, bu süreci sahiplenmeye devam edeceğiz. Muhalefet partilerine yaptığım bu çağrının çok daha geniş kapsamlısını bütün milletime yapmak istiyorum. Aziz milletim: Türkiye Cumhuriyeti, asırlara giden köklü bir tarihi derinliğe sahip köklü bir devlettir. Millet olarak biz, bütün bu asırlara hükmünü vurmuş, kardeşlik üzerine inşa edilen bir kültüre dayanıyoruz. AK Parti olarak ve AK Parti hükümetleri olarak, Türkiye'nin birliği ve beraberliği için ne gerekiyorsa bunu yapmaya hazırız.

Sizden beklentimiz ve talebimiz; bugün Türkiye'nin neresinde kim, hangi mahallede, ilçede, ilde olursa olsun, karşılaştığı kardeşiyle, vatandaşıyla, komşusuyla kucaklaşsın. 'O Sünni mi, Alevi mi, Türk mü Kürt mü, Boşnak mı Çerkez mi?' demeden selamların en güzeli ile selam versin. Essalamu aleyküm desin. O selam sadece merhaba demek değil, 'ben senden eminim, sen de benden emin ol' demektir. 77 milyonun birbiri ile emin olduğu bir Türkiye'yi görüyoruz. Buradan 6-7 Ekim olaylarından sonra yaptığım çağrıyı bir kez daha tekrarlıyorum; selamlaşma kampanyası başlatıyorum, Türkiye'de herkes birbiri ile selamlaşsın ve seçime, 7 Haziran'da sandığına giderken, kim hangi partiye oy verirse versin, herkes el ele barış için yürüdüğünün bilincinde olsun."

Davutoğlu, Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu söyleyerek, bundan tereddüt duyulmamasını istedi.

(Bitti)

Kaynak: Anadolu Ajansı- AkHaber.com / Güncel

Kemal Kılıçdaroğlu Ahmet Davutoğlu Ak Parti Politika Güncel Haberler

title