TÜM KATEGORİLER
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dişli Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, 16 Nisan'daki halk oylamasına ilişkin, "Daha hızlı karar verelim. Daha hızlı uygulayalım. Bürokrasi önümüze engel olmasın.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, 16 Nisan'daki halk oylamasına ilişkin, "Daha hızlı karar verelim. Daha hızlı uygulayalım. Bürokrasi önümüze engel olmasın. Cumhurbaşkanı meclis dışından bakanları ile gelsin bakanlarını atasınlar, cumhurbaşkanı ile beraber gelsinler cumhurbaşkanı ile beraber gitsinler. Başbakanlık, çift başlılık da ortadan kalksın." dedi.
Dişli, partisinin Mudurnu İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini ifade ederek, "Dünya çok zor bir süreçten geçiyor. Biz daha da zor bir süreçten geçtik ve inşallah 16 Nisan'da bu zorluğu noktalamamız lazım." diye konuştu.
Türkiye'nin 2002'den 2017'ye kadar her yıl yüzde 5 oranında büyüdüğünü belirten Dişli, 2008'de dünya krizi olduğunda bir küçülme sürecine giren Türkiye'nin son 2-3 yıldır da dünyadaki gelişmeler ölçüsünde patinaj yaptığını ifade etti.
"Şeytan taşlamaktan tavaf etmeye vakti olmadı"
Dişli, 16 Nisan'da yapılacak referandumda vatandaşın karşısına 18 maddenin çıkacağını anımsatarak, şunları kaydetti:
"İşin aslı esası şu. Türkiye'yi parlamenter sistemde mi yöneteceğiz yoksa cumhurbaşkanlığı sistemiyle mi yöneteceğiz? Bu ne AK Parti, ne MHP ne de CHP meselesi, kararı siz vereceksiniz. Biz diyoruz ki, cumhurbaşkanlığı sistemi ile daha hızlı karar veririz. Bolu'ya buradan yürüyerek de gidebilirsiniz arabayla da. Arabayla gidelim diyoruz. Daha hızlı karar verelim. Daha hızlı uygulayalım. Bürokrasi önümüze engel olmasın. Cumhurbaşkanı meclis dışından bakanları ile gelsin, bakanlarını atasın, cumhurbaşkanı ile gelsinler cumhurbaşkanı ile gitsinler. Başbakanlık çift başlılık da ortadan kalksın."
"Şeytan taşlamaktan tavaf etmeye cumhurbaşkanımızın vakti olmadı." diyen Dişli, şimdi Türkiye ekonomisine konsantre olmak zorunda olduklarını dile getirdi.
Dişli, bazı sektörlerde ekonomik olarak kötü durumda olunduğunu anlatarak, "Türkiye'nin turizm kalbinde canlı bombaları getirip patlattılar. İşte Taksim'de patlattılar, havaalanında patlattılar, Sultanahmet'te, Ankara'da, Antalya'da. Turizmi öldürdüler. Bizim turizme yıllık gelirimiz 30 milyar dolay seviyesine çıkmıştı. Şimdi biz artık ekonomiye konsantre olmak zorundayız." dedi.
Şu anda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uzun vadeli programlar yaptığına işaret eden Dişli, "Daha önce biz 2002'de iktidara geldiğimizde bir yıllık bütçe yapılırdı. 100 liralık vergi toplasak 85 lirasını bütçeyi finanse etmek için faize veriyorduk. Şimdi 13 lirasını veriyoruz. Bu da yüksek. Eğer ekonomik büyümeyi başarırsak topladığımız verginin ancak yüzde 6-7'sini veririz. Gerisini ne yaparız Bolu'ya yol yaparız. Bolu'nun termal tesislerini tamamlarız veya Türkiye'de diğer altyapıları yaparız." ifadesini kullandı.
"Sizin atlarınızı itlerinizi mi durduramayacak?"
Almanya'da yaşayan 2,6 milyon Türk vatandaşını bilgilendirmek istediklerini fakat bunun engellendiğini de sözlerine ekleyen Dişli, şunları söyledi:
"Onları da gidip burada olduğu gibi bilgilendirmek istiyoruz. Hayır gelemezsiniz diyorlar. Ama PKK bilgilendirebilir. 'Hayır' için kampanya yapabilir. Sokaklarda, o bezlerini rahatlıkla gezdirebilirler. Onlara bir şey yok. Ama PKK, tüm dünyanın terör örgütü listesinde. Sen teröriste benim aleyhimde gösteri sağlıyorsun. Ama benim vatandaşımı af edersiniz atla itle korkutmaya çalışıyorsun. Bizim insanımız çıplak elleriyle tankları topları 15 Temmuz'da durdurdu. Sizin atlarınızı itlerinizi mi durduramayacak? Yıldırabilir misiniz? Bu mümkün müdür?"
Türkiye'nin büyük bir ülke olmak zorunda olduğuna vurgu yapan Dişli, aksi takdirde coğrafyada şansı olmadığını söyledi.
Türkiye'nin büyük bir ülke olmak için güçlü ekonomiye ve güçlü orduya ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Dişli, "Güçlü orduyu besleyebilmemiz için güçlü ekonomiye ihtiyacımız var. Güçlü nüfusa ihtiyacımız var. Onun için cumhurbaşkanımız söylüyor. Genç nüfusu tutmak ve korumak zorundayız. Akşam 7'den sonra Avrupa sokaklarında insan göremezsiniz. Yaşlı nüfusları var. Sorunları büyük. Biz çok dinamik bir ülkeyiz. Genç nüfusumuz var. Çalışkan insanlarımız var." şeklinde konuştu.
