AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay Açıklaması
"Türkiye hem IŞİD'in ne olduğu konusunda kendi değerlendirmelerine sahip hem de bununla nasıl mücadele edilmesi, nasıl daha etkili, daha fazla zarara yol açmayacak şekilde mücadele edilmesi gerektiği hususunda kendi analizleri var" "Biden'in bu açıklamasını hayret içerisinde karşıladık, ancak bunu kastını aşan bir söz olarak söylemiş olduğunu şimdi anlıyoruz.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, " Türkiye'nin de kendi değerlendirmeleri var. Türkiye önüne paket olarak konmuş bir programı takip edecek bir ülke değil. Türkiye hem IŞİD'in ne olduğu konusunda kendi değerlendirmelerine sahip hem de bununla nasıl mücadele edilmesi, nasıl daha etkili, daha fazla zarara yol açmayacak şekilde mücadele edilmesi gerektiği hususunda kendi analizleri var" dedi.
Aktay, AK Parti Genel Merkezi'nde partilerarası bayramlaşma ziyaretlerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in açıklamaları ve ardından dilediği özrü nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Aktay, Biden'in açıklamalarının çok talihsiz ifadeler olduğunu, Biden gibi birisinden böyle açıklamaların gelmesini ilk andan itibaren hayretle karşıladıklarını söyledi.
Biden'in bölgede neler olup bittiğini, Suriye'deki hadiselerin birinci dereceden zararını gören ülkenin Türkiye olduğunu bildiğini, gördüğünü ifade eden Aktay, "Biden'in bu açıklamasını hayret içerisinde karşıladık, ancak bunu kastını aşan bir söz olarak söylemiş olduğunu şimdi anlıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda verdiği tepki ABD'de ciddi bir endişeye, telaşa yol açtığı görülüyor, bunu düzeltmek için yapmaları gerekeni yaptılar ve özür dilediler" diye konuştu.
-"IŞİD bütün dünyada sorun yaratacak kapasiteye bir yapı"
Türkiye'nin bölgesinde kendi kararlarını alan, kendi politikasını güden, takip eden bir ülke olduğunu vurgulayan Aktay, şöyle devam etti:
"Meclis'ten bir tezkere geçti. IŞİD diye bir bela musallat oldu bu coğrafyaya, buna karşı bir koalisyon oluşturulmaya çalışılıyor. Bu koalisyonda Türkiye'nin nasıl bir rol oynayacağı konusunda bir takım beklentiler var, ama Türkiye'nin de kendi değerlendirmeleri var. Türkiye, önüne paket olarak konmuş bir programı takip edecek bir ülke değil. Türkiye hem IŞİD'in ne olduğu konusunda kendi değerlendirmelerine sahip hem de bununla nasıl mücadele edilmesi, nasıl daha etkili, daha fazla zarara yol açmayacak şekilde mücadele edilmesi gerektiği hususunda kendi analizleri var. Bu analizleri takip ediyoruz. IŞİD boşluktan çıkmadı, gökten zembille de inmedi. Belli bir zeminde türedi IŞİD. O zemini iyi analiz etmek gerekiyor, Türkiye'nin o analizi iyi yaptığını söyleyebiliriz.
Müttefiklerimiz bu konuda kendi başlarına buyruk hareket ettikleri zaman, kendi değerlerini empoze ettikleri zaman buralara çare olmaktan ziyade sorunları daha fazla büyüten, daha fazla alevlendiren bir etki yapmış oluyorlar. IŞİD ile mücadele edilmesi gerekiyor, ama IŞİD'in mahiyeti iyice bilinerek, teşhis konularak, bu soruna daha doğru, daha sağlıklı konularak ona karşı mücadele edilmesi gerekiyor. Artık IŞİD bütün dünyada sorun yaratacak kapasite ve potansiyelde bir yapı, oluşum. Bununla yapılacak yanlış bir mücadelenin en büyük zararını Türkiye görecektir ve görmektedir. Sınırlarımızdaki en ufak bir hareketlilik hemen yüz binlerce insanın göç dalgasıyla Türkiye'ye akmasına yol açıyor."
Aktay, Kobani bölgesinde yaşananlara Türkiye'nin müdahale etmesinin beklendiğini ancak bu beklenti içindeki çevrelerin tezkereye "hayır" dediğini ifade ederek, "Bunu bekleyenler ne yazık ki Türkiye'de kendilerini Kürt siyasetiyle daha fazla özdeşleştirmiş olan kesimler, aynı kesimlerin Parlamentoda nasıl bir tavır koyduğunu görmüş olduk. Siyaset içinde yer alan bu aktörlerin ciddi tutarsızlık problemi var, ne istediklerine karar veremiyorlar. Bu tutarsızlık sayesinde bir tür siyasi hırçınlık ve aktivite ortaya koyduklarını düşünüyorlar" dedi.
Türkiye'nin şimdiye kadar sınırları ötesinde cereyan etmiş hadiselere bir askeri müdahalede bulunmadığını, ama Kobani için özel muamele beklendiğini ve bu beklentinin iyi yorumlanması gerektiğini vurgulayan Aktay, "Türkiye hiçbir zaman sınırımızın ötesinde cereyan eden hadiseler noktasında ne ırk temelli, ne din, ne mezhep temelli bir yaklaşım içerisinde olmadı. Biz genel olarak Irak'ın da Suriye'nin de kendi içinde bütün olarak kalmasını istedik, halen de böyle olmasını istiyoruz. Türkiye bir tarafa karşı yer alırken başka bir tarafı kayırmak gibi bir durum içerisinde olmak istemez" ifadelerini kullandı.
Yasin Aktay, 2015'teki genel seçimlerin öne alınmasının söz konusu olup olmadığı sorusu üzerine de böyle bir durumun gündemlerinde olmadığını, ancak mevsim şartları dolasıyla, insanların tatile çıkması nedeniyle belki 1-2 hafta erkene alma gibi bir düzenleme yapılabileceğini, siyasi durumdan bir düzenleme yapılmasının söz konusu olmadığını söyledi. - Ankara