Haberler

Adalet Bakanı İpek: "Terör Suçlarında Cezanın Artırılmasına Yönelik Çalışma Yok"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Adalet Bakanı Kenan İpek'in açıklamaları- İpek'in stantları gezmesi- İpek'in sekiz köşe kasket takması - "24 Temmuz'dan sonra tırmanan terörle ilgili İçişleri Bakanlığımız, güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma yürütüyorlar.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Adalet Bakanı Kenan İpek'in açıklamaları- İpek'in stantları gezmesi- İpek'in sekiz köşe kasket takması - "24 Temmuz'dan sonra tırmanan terörle ilgili İçişleri Bakanlığımız, güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma yürütüyorlar. 24 Temmuz'dan sonra tutuklanan terörist sayısı PKK, DEAŞ ve DHKP-C ile ilgili bin 350 civarında. O rakama yakın bir sayıda da adli kontrol kararı verilen şüpheli var"- "(HSYK'ya üye seçimi) Bu sayıda hakim ve savcının, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bu şekilde seçilmesinin, seçim yapılmasının, bizim yargımıza zarar verdiğini düşünüyorum. İnşallah 3 yıl sonra yeni bir seçim olacak, o zamana kadar Anayasa'da bu konuda bir değişiklik yaparız. Yargıda birliği, beraberliği daha çok sağlayabilmemiz lazım"- "(Af konusu) Kesinlikle öyle bir çalışma yok" Adalet Bakanı Kenan İpek, "24 Temmuz'dan sonra tırmanan terörle ilgili İçişleri Bakanlığımız, güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma yürütüyorlar. 24 Temmuz'dan sonra tutuklanan terörist sayısı PKK, DEAŞ ve DHKP-C ile ilgili bin 350 civarında. O rakama yakın bir sayıda da adli kontrol kararı verilen şüpheli var" dedi.İpek, Atatürk Kültür Merkezi'nin bulunduğu alanda, iş yurtlarında hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen ürünlerin tanıtımı ve satışının yapıldığı "Geleneksel 12. Ankara Ürün ve El Sanatları Fuarı"nda, gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı."Fethullahçı Terör Örgütü'nün, kendisini haber yapan medyaya tazminat davaları açıp, bunu bir yıldırma yöntemi olarak kullandığının" söylenmesi üzerine Bakan İpek, kişilerin dava açma hürriyetinin bulunduğunu, önemli olan verilen kararların olduğunu kaydetti."HSYK'nın ikiye ayrılması, yüksek yargıya üye seçme konusunda TBMM'nin daha etkin olması ve mahkeme öncesi uzlaşma mekanizmalarına ilişkin çalışmalarınızı paylaşır mısınız?" sorusu üzerine İpek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, mart ayında Yargı Reformu Stratejisini açıkladığını hatırlattı.Bu çalışmanın iki temel ayağından bir tanesinin, yargıya gelen iş yükünün azaltılması olduğunu belirten İpek, "Adli ve idari yargıda yılda 8 milyon civarında dava intikal ediyor mahkemelere. Bunu Türkiye ölçekli batı ülkeleriyle karşılaştırdığımızda bu çok fazla. Her şey doğrudan yargıya geliyor. Yargıya gelmeden önce mutlaka bariyerlerin olması lazım, buralarda ihtilafların çözülmesi lazım. Bunu sağlamak üzere çalışmalar yapıyoruz" ifadesini kullandı.İkincisinin ise "ara yüksek mahkeme" denilen istinaf kanun yolunun hayata geçirilmesi olduğunu ifade eden Bakan İpek, bu kanunun 2005'te çıktığını ancak hayata geçirilemediğini, çok kısa bir süre içinde bunu gerçekleştireceklerini söyledi.Yargıtaya yılda 1 milyon civarında dosyanın intikal ettiğini belirten İpek, bunun, Fransa'da 40-45 bin, Almanya'da 9 bin, İngiltere'de ise 6 bin civarında olduğuna dikkati çekti.İstinaf mahkemelerinin hayata geçirilmesiyle, dosyaların yaklaşık yüzde 90'ının Yargıtaya gitmeyeceğini kaydeden İpek, dosya sayısını 100-120 bine indirmeyi planladıklarını dile getirdi.- "Anayasa'nın değiştirilmesi konusu var""AK Parti'nin seçim bildirgesinde, temyiz mahkemelerine Meclis'in üye seçmesinin önünü açacak bir vaat var. Buna nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine İpek, Yargı Reformu Stratejisi içinde yargıyla ilgili Anayasa'nın değiştirilmesi konusunun da bulunduğunu söyledi.Bakan İpek, 2010'da HSYK'ya yeni bir versiyon kazandırmalarına rağmen bunun da tekrar tartışılması gerektiğinin altını çizerek, "Belki Hakimler Kurulu, Savcılar Kurulu birbirinden ayrılabilir. Üyelerin bir kısmı parlamento tarafından görevlendirilebilir. Açık yüreklilikle söylüyorum, geçen sene yapılan HSYK seçimlerinde ben, Adalet Bakanlığı Müsteşarıydım. Bu sayıda hakim ve savcının, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na bu şekilde seçilmesinin, seçim yapılmasının, bizim yargımıza zarar verdiğini düşünüyorum. İnşallah 3 yıl sonra yeni bir seçim olacak, o zamana kadar Anayasa'da bu konuda bir değişiklik yaparız. Yargıda birliği, beraberliği daha çok sağlayabilmemiz lazım" dedi.Parlamentonun Sayıştaya üye seçtiğini anımsatan İpek, üye seçiminin, yargıya müdahale olarak görülmemesi gerektiğini kaydetti."Adalet Bakanlığı Müsteşarıyken, bir savcıya telefon açtığına" dair haberlerin yer aldığını hatırlatan İpek, "Bundan doğal birşey olabilir mi? Hakim ve savcılarla, Adalet Bakanlığı Müsteşarının görüşmesi... Hiçbir adalet bakanı veya müsteşarı 'dosyayı ortadan kaldır, onu yok et, yırt...' Böyle birşey olabilir mi? Kaldı ki yargının güvenliğini kim sağlayacak ülkede?" diye konuştu.- "Yargının sorunlarını hükümete kim taşıyacak?""İki hakim, bir savcı çıktı parlamentoda 100 kişi hakkında tutuklama kararı verdi, 'Önce bu kararı yerine getirelim, sonra itiraz edelim, temyiz edelim, şunu yapalım' diyecek miyiz?" diye soran İpek, şöyle devam etti: "Hakim ve savcı da olsa anayasanın, yasaların dışına çıkması halinde bir mekanizma olmayacak mı kendisini koruyacak. Bunları biz geçmişte de gördük, işte şikayet ediliyor 'Ergenekon'da şöyle, Balyoz'da böyle oldu' diye. Adalet Bakanı veya müsteşarının kurulda olması eleştiriliyor bazı çevrelerce, kurulda olmasından daha doğal ne olabilir? Yargının sorunlarını hükümete kim taşıyacak?" Almanya Başbakanının, bir başsavcıyı görevden aldığını hatırlatan İpek, birçok Avrupa ülkesinde yüksek yargıçların, başbakan tarafından atandığını, her ülkenin kendine göre bir sistem geliştirdiğini söyledi.Parlamento tarafından Yargıtay ve Danıştaya üye atanması konusunda bir konuşmanın olmadığını belirten İpek, sadece HKSY'ya üye atanması konusunda bunun olabileceğini kaydetti.Parlamentonun her yere görevlendirmede bulunduğunu, anayasayı değiştirebildiğini, yasa yaptığını hatırlatan İpek, "Yüksek Mahkemeye üye atasa bile bunu hakim va savcılar arasından atamayacak mı? Bunu bir başka yerden getirmeyecek" diye konuştu.- "Terör suçlarında cezanın artırılmasına yönelik çalışma yok""Tırmanan terör olaylarının" hatırlatıldığı Bakan İpek, "24 Temmuz'dan sonra tırmanan terörle ilgili İçişleri Bakanlığımız, güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma yürütüyorlar. 24 Temmuz'dan sonra tutuklanan terörist sayısı PKK, DEAŞ ve DHKP-C ile ilgili bin 350 civarında. O rakama yakın bir sayıda da adli kontrol kararı verilen şüpheli var" dedi. "Seçim güvenliğine" ilişkin soruya, Bakan İpek, "Güvenlik riskiyle ilgili sağlıklı bir değerlendirmeyi Yüksek Seçim Kurulu'nun yapmış olması gerekirdi. Anayasa ve yasaya göre, seçimin güven içerisinde yapılması konusunda tedbir alma YSK'nın genel görevidir. Bu kapsam içerisinde bunun değerlendirilmesi lazım. Çeşitli illerimizde yaşanan terör sorunu var, buna göre değerlendirilmesi gerekirdi" yanıtını verdi.YSK'nın yetkisini kullanması gerektiğini düşündüğünü dile getiren İpek, hukuki bir boşluğun olduğunu düşünmediğini söyledi."Terör suçlarına yönelik, cezaların artırılması çalışması var mı?" sorusu üzerine İpek, böyle bir çalışmanın olmadığını, cezaların yeterince yüksek olduğunu kaydetti.- İpek, sekiz köşe kasket taktıBakan İpek, "Cezaevlerinde hükümlü sayısı arttı, herhangi bir af söz konusu mu?" sorusuna, ise "Yok, kesinlikle öyle bir çalışma yok" yanıtını verdi."Ceza indirimi ve denetimli serbestliğin uzatılması noktasında ciddi talepler var. Bunlarla ilgili çalışma var mı?" sorusunu, bunlarla da ilgili bir çalışma olmadığını belirterek yanıtlayan İpek, soruları yanıtladıktan sonra beraberindekilerle iş yurtlarında hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen ürünlerin tanıtımı ve satışının yapıldığı fuar alanını gezdi.Mahkumlarca üretilen ürünler hakkında bilgi alan Bakan İpek, Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nca üretilen sekiz köşe kasketi taktı.(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Adalet Bakanlığı Kenan İpek Akm Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title