Haberler

2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

HDP'li Önder: "Yerel yönetimin güçlendirilmesi, kendisi hakkında karar vermesi, karar süreçlerine etkin olarak katılması özerkliktir, biz buna bir de demokratik olma vasfını eklemişiz" "Bu ülkede kanın sürmesini isteyen herkes özerkliği bir bölünme paranoyasıyla eşit hale getirdi" "Bu, bizim parti programımızda.

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder,  "Yerel yönetimin güçlendirilmesi, kendisi hakkında karar vermesi, karar süreçlerine etkin olarak katılması özerkliktir, biz buna bir de demokratik olma vasfını eklemişiz" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ile bağlı kurumların bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Bütçeler üzerinde söz alan HDP İstanbul Milletvekili Önder, bütçenin, yoksuldan, mazlumdan, ötekileştirilenlerden yana olmadığını savundu.

Çözüm süreci konusunda bilgi vermek istediğini belirten Önder, "Eğer siz Kürt halkının direnişini, itirazını güvenlik yasalarıyla, iç güvenlik paketleriyle gerileteceğinizi düşünüyorsanız, bu büyük bir yanılgı olur" ifadesini kullandı.

Önder, "27 Mayıs'ın hukuku neyse bugün getirdiğiniz güvenlik paketi o, 12 Mart'ta neyse bugün o, 12 Eylül'de neyse o, 28 Şubat'ta neyse o. Hukuk, kimsenin babasının keyfine göre eğip bükeceği bir şey değildir, evrensel kriterleri vardır, genel ilkeleri vardır" diye konuştu. Önder, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öyle bir algı oluşturuldu ki 'Müzakerede özerklik mi konuşuluyor?' Ne mani? Bunun karşıtı ne? Halihazırdaki merkeziyetçi tutum. Özellikle sosyal demokrat arkadaşlarımızın ya da belli kalemlerin buna gösterdiği tepkiyi hele hiç anlayamıyorum. Bugün artık yerel yönetimin güçlendirilmesi, bunun adı özerkliktir. Yerel yönetimin kendisi hakkında karar vermesi, özerkliktir. Karar süreçlerine etkin olarak katılması, özerkliktir, biz buna bir de demokratik olma vasfını eklemişiz. Fakat bu ülkede kanın sürmesini isteyen, barışa hazırlıklı olmayan herkes özerkliği bir bölünme paranoyasıyla eşit hale getirdi, bunun üzerinden bir siyaset geliştirmeye çalışıyor. Özerklik, tam tersine, bir hakkın, demokrasi ve ortak ve vatanın teminatı demektir.

Karar süreçlerine etkin katılmanın nesi var? Bu, bir ülkeyi niye bölsün? Orada yaşayan halkların sosyal, kültürel bütün yönelimlerine, tercihlerine ve kökenlerine dair kendilerinin, kendi bütçelerinden istediklerini yapmalarına ne mani? Eğer özerklikle yönetiliyor olsaydık ne Soma ne Ermenek'i yaşamazdık. Oralarda o zeytin ağacını söktürtmezdi o insanlar. Ankara'dan oraya ahkam kesmeye kalkınca bunlar oluyor. Onun için sadece bu işi Kürt meselesi gibi ele almayın, eksik kavramış olursunuz. Bu, tam da bütün bu demokratik sorun alanlarının, demokrasimizde yaşanan sorun alanlarının çözümünün, biricik, bugüne kadar geliştirilmiş en yetkin yoludur. Üstelik, biz buna gizli saklı da demiyoruz; Anayasa teklifimizde var, bu, bizim parti programımızda var. İçinde bölünmeye hizmet edecek ya da bölünmeyi tetikleyecek bir tek cümle söyleyenin de alnını karışlarım. Artık söyleyeceğimiz sözleri de aman, süreç zarar görmesin diye özenle, kırk kantarda tartarak söylemek zorunda kalıyoruz. Müzakere böyle olmaz."

-"Adamı raydan çıkarıyorsunuz"-

Önder'in, bütün diğer muhalefet partilerinden bu sürece katılarak katkı sunmalarını istemesini söylemesi üzerine, CHP Adana Milletvekili Turgay Develi "Parlamentoya getirin" diye laf attı.

Önder, Develi'ye "Parlamentoya getirdik, üye vermediniz. Ne oradan ahkam kesiyorsun? Çözüm Komisyonu yaptık, üye verdiniz mi? Kaldık biz AK Parti'yle baş başa. Getirdik Parlamento'ya. Çözüm Komisyonu orada. Adamı raydan çıkarıyorsunuz" karşılığını verdi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Kürt sorununun çözümünde CHP'nin başından beri samimi duygularla her türlü katkıya hazır olduğunu her yerde beyan ettiğini ifade etti. Gök, şunları söyledi:

"Uygun gördüğümüz yöntem şudur: Bu konu çok önemlidir, bütün Türkiye'nin hassasiyetleri bulunmaktadır. Meclis'te grubu bulunan bütün partilerin içinde bulunacağı bir komisyonla Meclis'in denetiminde, bilgisinde ve şeffaf olarak, bu sorunun, tüm hassasiyetler giderilerek, demokrasimizi, insan haklarımızı geliştirerek çözüleceğine inanıyoruz. CHP, bu önerdiği modelin arkasındadır ama şu anda içinde bulunduğumuz süreçte, AKP'de laf atan arkadaşlarımızın bilmediği, bakanların bilmediği; sadece birkaç kişinin bildiği, muhatap alınan partinin dahi yöneticilerinin bilmediği bir süreç içerisindeyiz. Bu, tehlikeli bir gidiştir. Bu konunun şeffaf olması, konunun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve gerçekten bu sorunun gündemden kalkması hepimizin çıkarınadır. CHP, bu konuda çok değerli bir duruş sergiliyor, bu konuyu çözmeye hazırız ama Parlamento çatısı altında, şeffaf olmak kaydıyla."

HDP'li Önder, Gök'ün bu konuşmasına, "Bizim de talebimizdir, buyurun siz de Meclis'te bu mekanizmaların içerisinde yer alın, bütün partiler de yer alsın. Parlamento'da bu komisyonlara katılmak, önerilerimize, tezlerimize katılmak anlamına gelmiyor. Dolayısıyla, muhalefet eden, itirazı olan, katkı sunacağına inanan kim varsa, ne kadar çok katılırsa biz de bu defans halinden o kadar çok çıkarız" karşılığını verdi.

-"Baraj mutlaka düşürülmeli"-

HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, bağımsız ve tarafsız bir yargının ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu söyledi.

Yüzde 10 seçim barajının mutlaka düşürülmesi gerektiğini belirten Ata, "Bu bir yargı kararıyla mı olur zihniyet devrimiyle mi olur, biz zihniyet devrimiyle olmasından yanayız. Bugün ihlal boyutu Anayasa Mahkemesi'nin önüne gitmişse, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda hem iptal ve hem ihlal kararı verebileceğine inanıyoruz" dedi. - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Sırrı Süreyya Önder Anayasa Mahkemesi Levent Gök Yargıtay Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title