Haberler

2015 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda

Başbakan Yardımcısı Arınç: (1) "Ermenek ile ilgili olarak BİMER'e yapılan hiçbir başvuru tespit edilememiştir" "Gelişmiş tüm batı demokrasilerinde faaliyet gösteren istihbarat servislerinin sahip olduğu yetkilerin aynısı MİT'e verilmiştir.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ermenek ile ilgili olarak BİMER'e yapılan hiçbir başvuru tespit edilememiştir" dedi.

Arınç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Başbakanlık, MİT Müsteşarlığı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ile Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın yılık bütçeleri üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Olumlu eleştirilerinden dolayı komisyon üyelerine teşekkür eden Arınç, başbakan yardımcısı olarak 6 yıldır bütçe sunumlarında bulunduğunu belirtti. Bunu "Meclis'e karşı önemli bir sorumluluk" olarak nitelendiren Arınç, "Bu benim için aynı zamanda bir jübile oldu. Kısmet olursa önümüzdeki bütçe döneminde sizler burada olacaksınız ama ben burada olmayacağım" diye konuştu.

Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan ve yaklaşık 10,5 saat süren MGK toplantısına ilişkin soruların geldiğini hatırlatarak, "MGK'da uzun, kısa görüşmeler oluyor ama yoğun gündem içinde bazen çok fazla zaman aldığı da olabiliyor aynen Bakanlar Kurulu'nda, Meclis'te de yaşadığımız gibi. Dolayısıyla buna özel bir önem atfetmemek lazım" ifadesini kullandı.

Son yapılan MGK toplantısında gündemdeki maddelerin fazla olduğunu dile getiren Arınç, şunları söyledi:

"Genel olarak iç güvenliği görüşüyoruz. Daha sonra çevremizdeki ülkelerdeki gelişmeleri, Suriye, Irak bağlamında konuşuyoruz. Mesela doğu Akdeniz'deki gelişmeler ayrı bir müzakere konusu oldu. Irak, IŞİD ve buna bağlı olayları ayrı bir bağlamda konuştuk. Terör bağlantılı bazı faaliyetler üzerinde duruldu. İsrail-Filistin ihtilafı, Libya ve kuzey Afrika'daki bazı gelişmeler, Afganistan, Ukrayna ve Tunus sunumları ile bazı hususlarda inceleme, araştırma yapılması ve bu konular üzerinde Bakanlar Kurulu'nun da görevlendirilebileceği bir konu ortaya atıldı ve buna ilişkin bildiriyle de konuştuğumuz konular özetlenmiş oldu."

Arınç, MGK kararlarının gizliliğinin esas olduğunu da hatırlattı.

"Biz hareketli bir hükümetiz"-

Bir milletvekilinin "Rüşvet olarak belirlenen bir hutbe konusunun 17 Aralık'tan sonra yapılan operasyonun ardından değiştirildiği ve Kur'an'ı anlamak konulu hutbenin okunduğuna yönelik" iddiada bulunduğunu anımsatan Arınç, "Gerçek böyle değil. İstanbul Müftülüğü'nün internet sitesine bakıldığında rüşvet ve yolsuzluk konulu hutbenin 20 Aralık 2013'ün değil, aksine 13 Aralık Cuma gününün yani söz konusu operasyondan 4 gün öncesinin hutbesi olduğu görülecektir" diye konuştu.

Arınç, Başbakanlık'ta oluşturulan hava taşıt havuzundaki uçak ve helikopterlere ilişkin soru üzerine, burada 34 koltuk kapasiteli "ANA", 18 koltuk kapasiteli "CBK" ve "DAP",  16 kişilik "ATA" ve "GAP" ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan havuza dahil edilen 8 kişilik uçağın bulunduğunu belirtti.

"Bu havuzdan cumhurbaşkanı da başbakan da ilgili başbakan yardımcıları, TBMM başkanımız ve bakanlar yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda devletin önemli hizmetlerinde kullanıyorlar" diyen Arınç, son olarak uzun menzilli bir uçağın daha geldiğini söyledi. Bazı komisyon üyelerinin bu konuya da değindiğini ifade eden Arınç, "Cumhurbaşkanımızın kullanmaya başladığı uçak, Türk Hava Yolları'na (THY) aittir, Airbus A 330 tipi uçak. Bu THY üzerine ABD'den alınmıştır. 185 milyon dolar bedelle Başbakanlık uçak havuzuna dahil edilecektir, satın alma süreci başlatılmıştır" diye konuştu. Arınç, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden kullanılan üç helikopterin de bulunduğunu söyledi.

Arınç, muhalefet partisi milletvekillerinden bazılarının söz konusu havuzun büyüdüğüne ilişkin eleştirilerine, "Havuzumuz büyüdü, çünkü biz hareketli bir hükümetiz. Her yere koşmak, yetişmek mecburiyetindeyiz" karşılığını verdi.

"AB komisyon raporunda MİT Kanunu değişikliklerine eleştiri getirildiğine" yönelik bir milletvekilinin ifadelerini hatırlatan Arınç, "Gelişmiş tüm batı demokrasilerinde faaliyet gösteren istihbarat servislerinin sahip olduğu yetkilerin aynısı MİT'e verilmiştir. AB üyesi ülkelerde bulunan istihbarat servislerinde de aynı hatta daha fazla yetkiler mevcuttur" dedi.

-"Artık CHP'de bile genel merkezinde mescit var"-

Bazı komisyon üyelerinden Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelik bazı eleştirilerin geldiğini belirten Arınç, "Geçmişten bu yana Diyanet İşleri Başkanlığı'na ihtiyaç olduğu ve bu ihtiyacın Türkiye'de ancak bu şekilde karşılanabileceği, eksikler varsa bunların da tamamlanabileceği hep söz konusu edilmiştir" ifadesini kullandı.

Arınç, parlamentoda geçmişten bu yana her partide imamların, vaizlerin bulunduğunu belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığı halkımız tarafından da çok saygın bir kurum olarak bilinir, takdir görür. Şüphesiz siyasi hayata atılacaklar için de bence iyi bir yerdir, hitabetleri çok güzeldir, örnek bir hayatları vardır" diye konuştu.

Bir milletvekilinin hastane ve cami sayısını verdikten sonra "60 bin kişiye bir hastane, 300 kişiye bir cami düşüyor" dediğini belirten Arınç, şunları söyledi:

"Yani herkesin bir hastane sahibi olması mümkün değil. Ama şunu söylemem lazım, cami meselesinde benim şahsi düşüncem şudur, 'Yeryüzü mescittir' diyor, temiz olan her yerde namaz kılınır. Ancak mesela cuma namazı gibi bir topluluğa ve cemaate ihtiyaç vardır. Yine cemaatle kılmak isterseniz bunun için de belki basit de sade de olsa, çünkü İslam'daki hükmü öyle biliyorum, 'Şehirlerinizi mamur yapın, camileriniz sade olsun' diyor. Biz de tabi bu tam tersine de anlaşılabiliyor. Çok görkemli camiler var. Cami ihtiyacı o kadar kendisini hissettiriyor ki artık CHP'de bile genel merkezinde mescit var."

Arınç, toplantıda imamların rotasyonuna değinildiğini bildirerek, aynı camide 25 yılını dolduranların rotasyona tabi tutulduğunu ve bunun öncelikle aynı ilçe ve aynı grup camiler içinde yapıldığını kaydetti. Hac organizasyonunda 2011 yılından itibaren ücret artışı olmadığını dile getiren Arınç, "Başkanlığımız hac ve umre organizasyonlarında asla ticari kazanç ve çıkar gözetmemektedir" diye konuştu.

-"Bunun da araştırılması mutlaka gerekecektir"-

Arınç, Ermenek'te yaşanan olaya ilişkin de bazı eleştirilerin olduğunu, "işçilerin başvurmalarına rağmen cevap alamadıklarına" ilişkin bazı iddiaların gündeme getirildiğini ifade ederek, yaşanan olayı büyük bir facia olarak nitelendirdi. Olayın niçin ve neden meydana geldiğinin önemli olduğunu dile getiren Arınç, şunları belirtti:

"Burada sadece şirket veya işverenleri tedbirleri almamakla suçlamak işin bir parçasıdır. Ama bir bakan olarak vicdan huzuru içinde veya huzur bulmak için şunu düşünmek zorundayız, bizim bir hizmet kusurumuz var mıdır? Çünkü idari yargıda da hizmet kusuru denilen bir şey vardır, yeri gelir İçişleri Bakanlığı yeri gelir bir başka bakanlık, gereken denetleme görevini veya yapısal sorumluluklarını yerine getirmediği için de suçlu, kusurlu olabilir. Cezada görünmese bile hukukta mutlaka görünecek bir karar da verilebilir. Yani burada arkadaşlarımızın, ' Ermenek ile ilgili 124 başvuru yaptıklarını ama hiçbir yerden alamadıklarını veya bu işin üzerine düşülmediğini' söylediniz. Mutlaka bir yerlere bir şeyler göndermişlerdir. Ama BİMER, Başbakanlık İletişim Merkezi bizimle ilgili, burada, Ermenek ile ilgili olarak BİMER'e yapılan hiçbir başvuru tespit edilememiştir. Şunu söylemek istiyorum; BİMER'e bir şikayet ulaşmış olsaydı da biz bunu cevaplandırmamış veya üzerinde durmamış olsaydık herhalde doğrudan kusurlu olurduk. Ama onlar belki bakanlığa mı yazdılar veya milletvekillerine mi gönderdiler, valiliğe mi savcılığa mı verdiler ben bunu bilemiyorum. Şüphesiz bunun da araştırılması mutlaka gerekecektir."

-7 bin 264 personel başka kurumlara geçti-

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kadro sayısına ilişkin sorunun geldiğini hatırlatan Arınç, toplamda 120 bin 199 personelin çalıştığını söyledi. Arınç, soru üzerine, Türkiye'de 85 bin 968 cami olduğunu dile getirerek, 11 sene içinde Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 7 bin 264 personelin muvafakat verilerek başka kuruma geçiş yaptığını kaydetti. Bunların 3 bin 819'unun Milli Eğitim Bakanlığı'na öğretmen olarak, 813'ünün ise üniversitelere atandığını bildiren Arınç, bu sene ise Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan başka kuruma geçiş yapanların sayısının 869 olduğunu ifade etti.

- Ankara

Kaynak: AA / Politika

Diyanet İşleri Başkanlığı Bülent Arınç Türkiye Ermenek Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title