TÜM KATEGORİLER
2015 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
CHP Ankara Milletvekili Kuşoğlu: "Türkiye'nin sembolünün saray olmaması lazım."
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın yapım maliyetinin Türkiye bütçesi açısından yüksek olduğunu belirterek, "Türkiye'nin sembolünün saray olmaması lazım" dedi.
Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumu'nun 2015 yılı bütçelerinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri devam ediyor.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, TBMM'nin 1 Ekim'de gerçekleştirilen açılış töreninde çok sayıda korumanın Meclis içinde olduğunu söyledi. "Meclis'in açılışında bir koruma terörü vardı. Cumhurbaşkanı konuşma yaparken korumalar Genel Kurul'a girdi" diyen Kuşoğlu, bunun yaşanmaması gerektiğini, TBMM İçtüzüğü'ne de aykırı olduğunu vurguladı.
Kuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı için, başbakanlığı döneminde "Kimse bu binanın yapılmasına engel olamaz, kimse de bu binayı yıkamaz. Güçleri yetiyorsa gelip yıksınlar. Yürütmeyi durdurdular, bu binayı durduramayacaklar. Açılışını da yapacağım" dediğini ifade ederek, bunun hukukla bağdaşmayan bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Yeni cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin, 1 milyar 370 milyon liraya mal olduğunu, yeni uçak için de 400 milyon liralık bir ödeme yapılacağını dile getiren Kuşoğlu, bu rakamların, "potansiyeli çok zengin ama fakiri çok olan bu ülke" için çok büyük olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yüzde 100'e yakın bir artış olduğuna işaret eden Kuşoğlu, "Türkiye'nin sembolünün saray olmaması lazım" dedi.
"BİNANIN DEVRİ NEREDE, TAPUSU KİMİN ÜZERİNDE?"
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da Meclis'in denetim görevini yerine getirmekten uzaklaştığını bunun da TBMM'nin tüzel kişiliğinin saygınlığına aykırı olduğunu savundu.
Günal, Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı yerleşkesiyle ilgili "Bu binanın ruhsatı var mı? Nasıl oluyor da Başbakanlık binası diye yapılan yer, maliyeci arkadaşlarım, bu binanın ödeneğini kime çıkardınız? Nasıl oluyor da şimdi Cumhurbaşkanlığı'na geçiyor? Cumhurbaşkanlığı bütçesine nasıl geçecek? Binanın devri nerede, tapusu kimin üzerinde" sorularını yöneltti.
"Ben geldim, oturdum, cumhurbaşkanlığı forsunu astım" anlayışıyla hareket edildiğini ifade eden Günal, Başbakanlık olarak yapılan binanın Cumhurbaşkanlığı olarak kullanılmasını eleştirdi. Günal, şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti şahıslara göre mi değişiyor? Abdullah Gül varken Cumhurbaşkanlığı binası inşaatı yok muydu? Başbakanlık binası ne olacak? Başbakanlık binası ihtiyacı vardıysa niye Cumhurbaşkanı'na verdiniz? Sayın Erdoğan olunca hiçbir şeye uymuyor. Kimin adına ödenek çıkmıştı da kime gitti? Bunu da sormayacak mıyız?"
"AK PARTİ'DE BİZİ ELEŞTİRECEK KİMSE YOK MU?"
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani ise TBMM'nin bütçesinin görüşüldüğü birleşimde Meclis Başkanı'nın bulunmamasını eleştirdi. Zozani, "Bu bütçe toplantısından daha değerli, önemli toplantısının olmaması gerekirdi diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Meclis'in her konuda örnek olması gerektiğini belirten Zozani, ancak başta personel hakları olmak üzere uygulamalar açısından bunu göremediklerini savundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kanunla kendisine verilen yetkilerin dışında hareket ettiğini ifade eden Zozani, şunları söyledi:
"Defakto bir sistem kurma arayışına girdiğiniz zaman, devlet içerisinde devlet ya da paralel devlet arayışı işte bu. Tarif buraya uyuyor. Bu olmamalı. Abdullah Gül, Gezi olayları sırasında Ankara'daki gerilimi düşürmek için Ankara Valisini arayarak itidale çağırdı. Bu basında yer aldı. Dönemin Başbakanı Erdoğan, aynı gün, Sayın Gül'e ne cevap verdi? 'Bir devlette iki baş olmaz. Sen bürokrasiye talimat veremezsin' mealinde uyardı. Şimdi ne yapıyor? Sokaktaki polis memuruna kadar talimat veriyor, zabıtayı yönlendiriyor. Hangi yetkiyle? Kanunda, Sayın Cumhurbaşkanının bugün yaptığı eylem ve fiillerin hiçbirisi yok. Kanun, bütünleştirici olacaksın, koordinasyonu sağlayacaksın diyor. Sabahtan akşama kadar muhalefet partisi liderleri ve milletvekillerine kadar eleştirmekle meşgul. AK Parti'de bizi eleştirecek kimse yok mu? Başbakanın dili bizi eleştirmek için dönmüyor mu? Hangi yetkiyle söylüyor, bu bir yetki gasbıdır."
Zozani, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. "Bina veya Çankaya fetişizminden yana olmadığını ifade eden Zozani, "Bir yerde israf varsa hatırlatmak bizim de görevimizdir. Bu israfa Sayın Cumhurbaşkanın lüksü yoktur" dedi.
"VATANDAŞLA BİR PARTİ GENEL BAŞKANI GİBİ KUCAKLAŞMAK OLMAZ"
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay ise konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da kapalı mekanda sigara içen vatandaşlara yönelik yaklaşımını eleştirdi. Akçay, "Sigara içen, kurala aykırı davranabilir ama niye hakaret ediyorsunuz ki?" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın milleti kutuplaştırdığını ileri süren Akçay, "Vatandaşla bir parti genel başkanı gibi kucaklaşmak olmaz. Yanlış ve tehlikeli bir tutumdur. Sadece Başbakanının yetki ve haklarını değil, Meclis'in görev ve yetkilerine de müdahale etmektedir" diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin de konuşmasında Meclis'te taşeron işçi çalıştırılmasını eleştirdi. Yasa yapan bir kurumun böyle bir emek sömürüsü içinde olmasının kabul edilemeyeceğini savunan Çetin, bu sorunun mutlaka giderilmesini istedi.
AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün de hırsızlık, yolsuzluk laflarının sürekli tekrarlanmasının gerginliklere yol açtığını ifade ederek, böyle bir iddiası olanın ilgili makamlara başvurması gerektiğine işaret etti. Üstün, "Devletin bir kuruşunu çalanın, bunun hesabını vereceğine inanıyorum" dedi.
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin görüşmeler sırasında söz alarak, hükümetin yasa yapma tekniğini eleştirdi. Muhalefetin görüşleri dikkate alınmadan yapılan yasaların ve torba yasa düzenlemelerinin ya Anayasa Mahkemesi'nden döndüğünü ya da iktidarın yanlışları görerek bu yasaları yeniden düzenleme arayışına girdiğini savundu.
SORUŞTURMA KOMİSYONUNA BAŞKA BİR YER GÖSTERİLSİN TALEBİ
Bu arada Komisyon Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Meclis Soruşturma Komisyonu'nun Plan ve Bütçe Komisyonu ile aynı katta toplantı yaptığını, yarın yapılacak toplantı sırasında jammer kullanılacağını için yakın çevrede telefonla iletişim kurulmasının mümkün olamayacağını belirtti. Uzun süren bütçe görüşmeleri sırasında telefon iletişiminin kullanılamamasının kendilerini olumsuz etkileyeceğini söyleyen Bilgiç, Meclis Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'dan Soruşturma Komisyonu'na çalışmaları için başka bir yer gösterilmesini ya da jammer kullanılmamasını istedi. - TBMM
