Haberler

"2008'e Nazaran % 30'a Artış Yaşadık"

Sandalcı, "Karayolu Yine Vazgeçilmez Durumda Olacaktır Ama Onun Yanında Demiryolu Fevkalade Ön Plana Çıkacaktır" Dedi.

Sandalcı, Avrupa Birliği (AB) şemsiyesi altında Türkiye'nin karayolu taşımacılığının raylı sisteme taşınması hususunda yürütülen bir proje olan Cream Projesinde Türkiye'yi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ve Balnak olarak iki kuruluşun temsil ettiğini dile getirdi.

Cream Projesinde bürokratik işlemlerin uzun sürmesinden dolayı sonuç almanın zor olduğunu anlatan Sandalcı, Atatürk döneminde Türkiye'de demiryolu yatırımı olduğunu, ancak daha sonra durduğunu belirtti.

Atatürk döneminden sonra bütün kaynakların karayoluna aktığına dikkati çeken Sandalcı, şöyle konuştu:

''Türkiye şu anda Avrupa'nın en güçlü karayolu filosuna sahip. Ama Avrupa artık 'dur' diyor. Vizeleri, kotaları, sürücü yasaklarını koyuyor. Bu bir sürü engelin arkasında olan da sistemin raylı sisteme geçişi için... AB de Cream Projesi'nde Türkiye'yi bu konuda teşvik ediyor. Ama biz hala uyanmadık. Diyor ki, 'yenile hatlarını, ilave hatlar yap. Halkalı'yı lojistik köy şekline getir. Oraya kombine taşımacılığı mümkün kılabilecek tesisatı kur. Ana yük taşıma kısmını demiryolu kat etsin. Ondan sonra kısa mesafelerini de karayolu yapsın'. Ama biz bunu hala görmüyoruz. Cream Projesi'nde TCDD aşağı yukarı 1 milyon avroya yakın bir proje sundu. Bunun da 300 bin kısmını aldı. Bu proje devam edecektir.''

Türkiye'de zihniyetin ''karayolculuk'' olduğunu vurgulayan Sandalcı, ''Devlet Demiryollarında şu anda yeniden yapılandırma çalışmaları var. Ben eminim önümüzdeki 10-15 sene içerisinde Türkiye, taşımacılıkta kabuk değiştirecektir. Karayolu yine vazgeçilmez durumda olacaktır ama onun yanında demiryolu fevkalade ön plana çıkacaktır'' dedi.

Kosta Sandalcı, Cream Projesinde Halkalı ile Benelüks ülkeleri arasında çok büyük bir hat olduğunu ve bu hat için aşağı yukarı 700 bin adet TIR'ın İpsala, Hamzabeyli ve Kapıkule'yi terk ettiğini dile getirerek, ''700 bin TIR'dan yalnız yüzde 1'ini demiryoluna kazandırsak karşılıklı Halkalı ile Rotterdam arasında günde iki tren işletebilirdik'' şeklinde konuştu.

Sorunlardan bir tanesinin de maliyet olduğunu ifade eden Sandalcı, Cream Projesinde sorunlar çözüldüğü anda Balnak olarak özel bir vagon yatırımı yapabileceklerini veya tren işletmeciliğine girebileceklerini söyledi.

"Masraflarımızı ortalama yüzde 25 civarında düşürdük"

Sandalcı, şirketlerinin operasyonlarına ilişkin ise, ekonomik krizden Balnak olarak etkilendiklerini, ancak krizi çok iyi bir şekilde yönettiklerini ve sonuçlarını 2008'e nazaran iyileştirdiklerini anlattı.

Sektörde kriz sebebiyle ciroların azaldığını belirten Sandalcı, Balnak'ta da satışların aşağı yukarı yüzde 10 seviyelerinde düştüğünü bildirdi. Sandalcı, satışlardaki düşüşe rağmen 2008'e nazaran, sonuçlarında yüzde 30'a varan artış yaşadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

''Biz de masraflarımızı kontrol altına aldık. Akla gelen her türlü kalemde yüzde 5-50 arasında tasarruf sağladık. Biz krizden alnımızın akıyla çıkıyoruz. Masraflarımızı ortalama yüzde 25 civarında düşürdük. Ekonomik kriz sürecinde ziyaret ettiğim şirketlerde de durum benzerdir. Ekonomide bir aksama olursa çarklar kendi kendine dönebilecek şekilde organize olabiliyor.''

Sektörde aşırı borçlanma yüzünden daha önceki dönemleri iyi geçirmiş olan şirketlerin bankaların kredileri geri çağırmasıyla çok sıkıştıklarına dikkati çeken Sandalcı, krizin en büyük tesirinin likidite sıkıntısı olduğunu vurguladı.

Sandalcı, Balnak'ın krize güçlü bir şekilde girdiğini ve en ufak bir likidite sıkıntısı yaşamadıklarını ifade ederek, banka borçlarının da yok denecek kadar az olduğunu bildirdi.

Müşterilerinden kaynaklanan kısıntılar sebebiyle lojistik ve iç nakliye bölümlerinde istihdam sayısında yüzde 10-15 civarında bir azalma olduğunu belirten Sandalcı, ''En büyük müşterilerimizin iş hacimleri yüzde 40, yüzde 60 oranında azalınca domino taşı gibi bu bize yansıdı. Ama düşürdüğümüz rakam kadar, yaklaşık yüzde 10 oranında istihdam yaratmayı düşünüyoruz'' diye konuştu.

"2011 yılını halka açılma yılı olarak seçtik''

Kosta Sandalcı, 2011, en geç 2012 yılında halka açılmayı düşündüklerini belirterek, 2011'de şirketin 25. kuruluş yıldönümünü kutlayacaklarını, bu sebeple 2011'i halka açılma yılı olarak seçtiklerini söyledi.

Bazı şirketlerin Borsa'ya çok acele açıldığının altını çizen Sandalcı, Türkiye'deki lojistik sektörünün büyüklüğünü 30 milyar dolar seviyelerinde olarak tahmin ettiğini bildirdi.

Sandalcı, cirolarının 200 milyon dolar seviyelerinde olduğuna dikkati çekerek, 2010 yılı için 125-130 milyon avro ciro hedeflediklerini kaydetti.

Hedef 100 TIR'dan 150 TIR'a

Sandalcı, 2010 yılı yatırımlarına ilişkin olarak da, Hong Kong veya Şanghay'da ve Libya'da kendi ofislerini açmak istediklerini belirterek, ''2010 senesinde 100 TIR'dan 150 TIR'a çıkmayı düşünüyoruz'' dedi.

Esprili bir şekilde, ''iç nakliyede en büyük firmanın ''maşallah'' (kamyoncular) firması olduğunu'' ifade eden Sandalcı, ''Biz maşallah firmasından model taşımacılığa, yani kamyondan TIR'a geçmek istiyoruz. Biz TIR'ları iç piyasada da kullanmak istiyoruz. TIR'lar için 5 milyon avroluk bir yatırım planlıyoruz'' şeklinde konuştu.

Kosta Sandalcı, 2010 yılı içerisinde bilgi işlem teknolojilerine de yatırım yapacaklarının altını çizerek, 2010 yılında toplamda 7-8 milyon avroluk yatırım yapmayı düşündüklerini belirtti.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title