Dha Yurt Bülteni-8

1)BOLU DAĞI'NDA YOĞUN SİS, KARBOLU Dağı'nın TEM ve D-100 yolları geçişlerinde başlayan hafif kar yağışı ve etkili olan yoğun sis ulaşımı olumsuz etkiledi. Bolu Dağı'nın D-100 Karayolu ve TEM Otoyolu geçişlerinde kar yağışı başladı. Kar yağışı, en fazla Bolu Dağı'nın Elmalık ve Bakacak mevkiilerinde etkili oldu. Hafif şekilde yağan kar, nedeniyle yeşil alanlar beyaza büründü. Kar yağışı nedeniyle ulaşımda aksama yaşanmazken, bölgede oluşan yoğun sis nedeniyle sürücüler Bolu Dağı'nı geçmekte zorlandı. Yoğun sis nedeniyle görüş mesafesi yer yer 30 metreye kadar düştü. Meteoroloji yetkililerinin verdiği bilgiye göre kar yağışının gün içinde sonlanmasının beklendiği ve hafta içinde kar yağışının beklenmediği ifade edildi.Görüntü Dökümü----------------------Hafif kar yağışından görüntüler-Bölgede etkili olan sis-TEM ve D-100'de araç geçişleri-DetaylarSüre: 01: 31 Boyut: 170.9 MBHaber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU, ========================================================2)SAROS KÖRFEZİ'Nİ KATLEDEN, KALKER VE TAŞ OCAKLARINA MAHKEMEDEN 'ÇED GEREKLİDİR' KARARIEDİRNE'nin Keşan ilçesinde açılan kalker ve taş ocakları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Saros Körfezi kıyısındaki, 'Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ile Özel Koruma Bölgesi' ilan edilen ve Bakanlığın 'ÇED raporu gereksizdir' kararı verdiği ormanlık alanlarla ilgili açılan davada mahkeme, 'ÇED gereklidir' kararı verdi.Keşan'a bağlı Mecidiye köyünün Saros Körfezi kıyısındaki ormanlık alan, 2006 yılında Kütür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi', 2010 yılında ise 'Saros Körfezi Özel Koruma Bölgesi' ilan edildi. Buna rağmen Türkiye ve dünyadan dalış yapmak için grupların akın ettiği Saros Körfezi'nde denize yaklaşık 500 metre mesafede bulunan ormanlık alanlarda taş ve kalker ocakları art arda açılmaya başlandı. Saros'un yeşil kıyıları, ormanlık alanları tahrip edilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geçen mart ayı başında bölgedeki kalker ocakları için, 'ÇED raporu gerekli değildir" kararı verdi. Karar üzerine Saros Körfezi Mecidiye Turizm ve Çevre Kültür Varlıklarını Koruma Derneği, avukat Bülent Kaçar aracılığıyla Edirne İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma talebiyle başvurdu. Mahkeme, 'ÇED raporu gerektiği' yönünde ara karar verdi.İbrice Limanı'nın da bulunduğu, ayrıca İstanbul Kadıköy Su altı Sporları Merkezi Okulu'nun eğitim yeri olan ve dünyanın her yerinden dalışçıları ağırlayan bölge için dava devam ederken, bazı firmalar aynı bölgede, deniz kıyısındaki ormanlık alanda iki yeni kalker ocağı açmak için Bakanlığa başvurdu. Bölge halkının tahribatı önlemek için sürekli eylem yapması üzerine Saros Körfezi'nin durumu medyaya yansıdı. CHP Edirne Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Erdin Bircan'ın konuyu gündeme getirip, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na itirazda bulunması üzerine Bakan Veysel Eroğlu, geçen temmuz ayında bölgede yeni ocaklar açılmayacağını açıkladı. Edirne İdare Mahkemesi'nde Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği üyeleri İrfan Balaban ile Recep Çınar'ın açtığı 'ÇED gerek değildir' kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemi davasında, bilirkişi heyeti yaptığı incelemenin sonuçlarını mahkemeye sundu. Bilirkişinin raporunda, bölgenin koruma altına alınması gerektiğini, Saros Körfezi'nin Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen 15 bölgeden biri olduğu, ormanın bütünlüğünün bozulacağı, eko sistemin olumsuz etkilendiği, Akdeniz Protokülü'ne aykırı olduğunu belirtti.MAHKEME 'ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR' KARARINI İPTAL ETTİEdirne İdare Mahkemesi, Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği'nin açtığı davada 'ÇED gerekli değildir' kararını iptal etti. Mahkeme gerekçeli kararında, bilirkişi heyetinin sunduğu rapora dikkat çekerek, "Proje için seçilen alanın uygun olduğunun ve söz konusu kriterler itibariyle çevreye olumsuz bir etkinin söz konusu olmayacağının açık olarak ortaya konulabilmesi gerektiği, ancak, mevcut durumda, kalker ocağı projesinin bulunduğu sahadaki toprak yapısı ile bitki örtüsüne ve civarındaki orman varlığı ile deniz alanına zarar verebileceği yönündeki somut tespitler karşısında, proje alanının proje için uygun olduğunun ve çevreye olumsuz etkilerin olmayacağının somut olayda açık olarak ortaya konulamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu durumda, söz konusu proje için çevresel etki değerlendirmesi yapılmasına gerek olmadığı idare tarafından ispatlanamadığından, proje için verilen 'Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir' kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline."'SAROS KÖRFEZİNDE İŞKENCEYİ DURDURUN'Mahkemenin kararının ardından Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği Başkanı İrfan Balaban ile yönetim kurulu üyesi Recep Çınar, avukatları Bülent Kaçar ile basın toplantısı düzenledi. Avukat Kaçar,"Trakya'nın, Saros'un gözü aydın olsun. Edirne İdare Mahkemesi, Edirne Valiliği'nin çok gereksiz bir şekilde verdiği kalker ocağının karşı 'ÇED gerekli değildir' kararı için davada verdiği kararla bu hukuksuzluk son bulmuş ve iptal kararı verilmiştir. Biliyorsunuz, yıllardır, vicdanımız Saros'daki kalker ve taş ocaklarıyla kanamaya devam ediyordu. Son patlatmalı kalker ocağı 'ÇED gerekli değildir' kararıyla açtığımız davada verilen bilirkişi raporuyla, taş ve kalker ocaklarının bölgemize, Saros'a, verdiği zararlar bilimsel ve hukuksal olarak da ortaya konulmuştur. Bugün Edirne İdare Mahkemesi verdiği bu iptal kararıyla, bu hukuksuzluğu, bu vandalizmi hukuksal olarak ispatlamış durumda" dedi. Avukat Kaçar, kararın ardından valiliğe dilekçe ile başvurup, faaliyetlerin hemen durdurulması yönünde dilekçe verdiklerini belirterek,"Saros Körfezine, turizme, canlı sağlığına, kültüre, tarıma, ormanlara yani yaşama büyük zarar veren taş ocaklarının faaliyetlerinin derhal durdurulması Anayasanın 125'inci maddesine göre zorunluluktur. Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün yöre halkına rağmen hukuka, kamu yararına aykırı, Saros Özel Çevre Koruma Bölgesini ve Kültür Turizm Koruma Bölgesini yok sayan, ormanı yok edecek bir faaliyete ÇED gerekli değildir kararı vermesi idari ve hukuksal bir skandal olduğu gibi yasal 30 günlük süre içinde bu mahkeme kararındaki hükümler uyarınca özel bir bölge olan Saros Körfezi'ndeki tüm taş ocaklarının, kalker ocaklarının faaliyetlerinin durdurulmaması da ayrı bir idari ve hukuksal sorun yaratacaktır. Anayasanın 56.maddesine göre yetkililer yaşamımızı, doğayı korumakla görevlidirler. Doğa korumacı bu mahkeme kararını tüm Saros yaşayanlarına, Trakya'da doğa ve yaşam için mücadele veren başta Trakya Platformu olmak üzere Kent Konseylerine, yaşam savunucusu, doğa korumacı, deniz, hava ve doğa sporcusu tüm dostlarımıza armağan ediyoruz" dedi.Görüntü Dökümü-----------------------------Kalker ve taş ocakları havadanOcaklardan detaylarTahrip olan doğaKalker ocakları içindeki araçlarBasın toplantısıAvukat Kaçar'ın açıklamasıDetaylarHaber-Kamera: Gurbet GÖKÇE-Ali Can ZERAY/EDİRNE,-========================================================3)İKİ OĞLU VE EŞİNDE BÖBREK YETMEZLİĞİ BULUNAN BABA ANCAK BİR ÇOCUĞUNA UMUT OLDUMANİSA'nın Yunusemre ilçesinde yaşayan Afgan baba 60 yaşındaki Abdulgani Rahmatı, eşi ve 2 oğlunun böbrek yetmezliği hastalığıyla mücadele ettiğini söyledi. 27 yaşındaki oğluna böbreğini verecek olan baba, diğer oğlu ve eşi için üzgün olduğunu belirterek, "Doktorlar izin verse, diğer böbreğimi de diğer oğlum için verirdim" deyip, sevinci ve hüznü bir arada yaşadığını anlattı. Yunusemre ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi'nde yaşayan 7 kişilik Afgan Rahmatı ailesi, böbrek yetmezliği hastalığıyla mücadele ediyor. İran'dan Türkiye'ye 2.5 yıl önce gelen aileden anne Nazıfeh, oğulları 27 yaşındaki Rahman ve 25 yaşındaki Javad Rahmatı, haftanın 3 günü diyalize giriyor. Zor koşullar altında yaşamaya çalışan ailenin sadece büyük oğlu Muhammed Reza çalışıp, evi geçindiriyor. Ailenin Türkçe konuşabilen kızı 18 yaşındaki Mercan Rahmatı, ailesinin yaşadıklarını anlattı. Ağabeyleri Rahman, Javad ve annesi Nazıfeh'in böbrek yetmezliği hastalığıyla mücadele ettiklerini söyleyen Mercan, "Biz İran'dan Türkiye'ye geldik. Ağabeyim Rahman 4 yıldır, diğer ağabeyim Javad 2 yıldır, annem ise yaklaşık 2.5 yıldır diyalize giriyor. İran'da 3'ü de diyalize her girdiklerinde devlet bizden 250 lira alıyordu, diyalizi karşılamıyordu. Doktorlar bize Türkiye'ye gitmemizi önerdi. Raporlarında yüzde 90 engelli yazıyor" dedi. BABA, OĞLU RAHMAN'A BÖBREĞİNİ VERECEKRahman Rahmatı'nın durumunun daha ağır olduğunu dile getiren Mercan, babası Abdulgani Rahmatı'nın ağabeyine böbreğini vereceğini söyledi. Mercan Rahmatı, "Manisa'ya geldiğimizde böbrek nakli için araştırmaya başladık. Babam, ağabeyim Rahman'a böbreğini verecek. Gereken tahliller yapıldı. İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde nakil için gün verilecek. Babamın böbreğinin uyumlu olduğu söylendi. Son tetkiklerden sonra nakil olacak" diye konuştu. Annesinin ve diğer ağabeyi Javad'ın da böbrek nakli olması gerektiğini ancak annesinin istemediğini dile getiren Mercan Rahmatı, "Annem, ağabeyim Rahman'a kıyamadı. O yüzden o istemedi. Annem ve ağabeylerim haftada 3 gün diyalize giriyor. Günde 4 saat diyalizde kalıyorlar" dedi. "İKİ BÖBREĞİMİ DE VERMEK İSTERDİM"Sadece bir oğluna böbreğini verebilen, eşi ve diğer oğlunu kurtaramadığı için üzgün olduğunu söyleyen baba Abdulgani Rahmatı ise iki böbreğini vermek istediğini ancak kabul edilmediğini ifade etti. Baba Rahmatı, "Oğluma yapabildiğim en az şey bu. Sonuçta oğlumdur. Tek böbreğiyle yaşamanın benim için bir sorunu yok. Oğlum iyi olsun, o bana yeter. Ben diğer böbreğimi de diğer oğluma vermek istiyorum. Doktorlar kabul etse verirdim. Ama biliyorum ki kabul etmeyecekler" dedi. Baba Rahmatı ise, "Bütün aile çok zor durumda kaldık. Herkesten yardım istiyoruz. Eğer mümkünse bize yardım etsinler. Eşim ve diğer oğlumun da diyalizden kurtulup böbrek nakli olmasını isterim" dedi. Babasının böbreğiyle ikinci bir hayata kavuşacak olan Rahman Rahmatı ise, 4 yıldır diyalize girdiğini belirterek, nakille hastalığından kurtulacağı için çok mutlu olduğunu söyledi. Hastalıklarından dolayı iki ağabeyinin çalışamadığını, İran'da terzi olan babasının da iş bulamadığını anlatan Mercan Rahmatı, sadece en büyük ağabeyi Muhammed Reza Rahmatı'nın çalışarak, aileyi geçindirmeye çalıştığını söyledi. Zor şartlar altında yaşadıklarını dile getiren Mercan Rahmatı, hayırseverlerden destek beklediklerini ifade etti. Görüntü Dökümü--------------------Aileden görüntüBöbrek yetmezliği rahatsızlığı bulunan anne ve çocuklarından görüntüMercan Rahmatı'nın konuşmasıBaba Abdulgani Rahmatı'nın konuşmasıGenel ve detay görüntü( Haber- Kamera: Nermin UÇTU- İlker KILIÇASLAN / MANİSA, ==========================================================4)AK PARTİLİ ESKİ MİLLETVEKİLİNİN KIZINDAN ZEYTİN DALI HAREKATI'NA RAP ŞARKIAK Parti İzmir eski Milletvekili Rifat Sait'in 17 yaşındaki lise öğrencisi kızı Bükre Sena Sait, TSK'nin Afrin'e düzenlediği 'Zeytin Dalı Harekatı' için rap şarkı yazdı ve İngilizce olarak seslendirdi. Klip de çekilen şarkının "Kötü haber Trump, Erdoğan seni kramp yapacak" sözleri dikkat çekti. AK Parti İzmir eski Milletvekili Rifat Sait'in kızı Bükre Sena Sait, Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı'nı anlatan İngilizce rap şarkı yazdı. 'Afrin-Olive Branch Operation' adını verdiği şarkısını stüdyoya girerek seslendiren Sait, ABD'yi ve ABD Başkanı Trump'ı eleştirirken, Türkiye'nin uluslararası hukukta haklılığını İngilizce sözlerle bir Amerikan müzik kültürü ile dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dünya Beşten Büyüktür' ve 'Tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet' sözlerine vurgu yapılan şarkıda terör örgütleri PKK, YPG, PYD, DAEŞ 'Daltonlara' benzetiliyor. Ayrıca şarkıda Afrin'den sonraki hedefin Münbiç olduğu da belirtiliyor. Sait'in kendi yazarak seslendirdiği şarkının sözleri ise şöyle: "(Trump'ı kastederek) Bir sarı kafa görüyorsun, bir sarı kafa görüyorsun. Her yerden çıkıyor görebilirsin çünkü şişko biri. Avrupa'yı görüyorsun, Amerikayı da görüyorsun ama kendini savunamayan insanlara elini uzatamıyorsun. Hala sandalyende oturuyorsun, adaleti düşünmüyorsun, bağlantıyı açmıyorsun, hiçbir şey izlemiyorsun ve biz hala doğru için savaşıyoruz, senin cesaret edemediğin şeyi yapıyoruz. Onlar neredeler? Sorma. Çoktan çoktan çoktan kaçtılar. Hepimiz zalimi öldürmek istiyoruz, hepimiz bir kural yaratmak istiyoruz, hepimiz dünyayı kurtarmak ve büyük bir huzurla yaşamak istiyoruz. Ama bunun için ne yapıyorsunuz? Tanrı bizi kutsasın demeye devam edin. Ama tanrı sadece insanlara yardım eden ve emperyalistlerle savaşanları sever. 'İslami terör' demeye devam edin ama yanılıyorsunuz, bir şekilde tek savaşan tek kazanan ve tacı tek hak eden biz oluyoruz ve sen yanky, kontest gibi oturmaya devam edebilirsin. Bunun için endişelenme. İnançla birlikte olana savaş yakışmaz. Ama silah, tank, bomba satmaya ve para kasanızı onlara açmaya devam ederseniz, üzgünüz sizi vurmadan durmayacağız. Sizin kutsal gördüğünüz şeyleri mi çiğniyoruz? Afrin'de sivil insanları mı bombalayıp, öldürüyoruz? Yanlış, bence haberlere bağımlı kalma bay ağırbaşlı. Gel ve burada ne olduğunu gör eğer cesaretin varsa. Bir asker (Türk askeri) genç bir yaşta. İnsanları kurtarmaya gidiyor oralara çünkü o bir Türk. Ama doğru unuttum siz büyük balığın peşindesiniz. Devam edin. Biz sizi tutmayalım daha insanların cesetleri tazeyken. Bugünün konusu ve hashtag'i neydi? Bu bayrağı, bu güçlü şaplağı görmüyor musun? Anladım, sen sağır ve dilsizsin ama biz buna karşı bile sessiz kalmayacağız benim bayrağım seni hayalet yapacak ve et ve kemikten ibaret olacaksın. Hadi sınırlara ve de liderlere göz atalım. Hadi askerlere ve de liderlere göz atalım.""KÖTÜ HABER TRUMP, ERDOĞAN SENİ KRAMP YAPACAK"Bükre Sena Sait'in klip çekerek YouTube'de yayınladığı şarkının sözleri, şöyle devam etti: "Kötü haber Trump, Erdoğan seni kramp yapacak. Erdoğan seni alkışlar eşliğinde Türkiye'nin tüm partilerinin lambası altında kramp yapacak ve bizim kelepçemize bağlanacaksın! Dünya beşten büyüktür ve biz bu dünyayı herkese yaşatacağız ve savaşmak ve bu ışığı kapatmak isteyen kim olursa olsun bıçağını çıkarmak için bir yol bulamadan ölecek. Paçavralarınızı toplayın, bir kaza olsun istemezsiniz. Bayraklarınızı size getirmemizi istemezsiniz. Menzil kızıl elmaya. Zeytin dalı operasyonu mu? Kısaca, teröristleri ve düşmanları öldürüyoruz. Bir milleti ve bir orduyu kurtarıyoruz. Bebeğim şimdi dinle zaman dolmadan Leydi, evet sana diyorum yanky. Hadi tüm dünya, sanırım artık bana katılmak istersiniz. Hey daltonlar. PKK, PYD, YPG, KCK. Topunuz gelin kovboylar, bizi günü kurtarmak için buradayız ve yeni şehirlerin anahtarlarını almak için onların tüm söylediklerine rağmen. Türkiye ne yapıyor? Türkiye uluslararası hukukla hakaret ediyor ve sizin görmediklerinizle savaşıyor. Sen sevsen de sevmesen de biz hep bu coğrafyada olacağız. Sen sevsen de. Sevmedin mi? Zamanı geldi patlat şimdi! Bir şekilde oluyor, kafanı yorma, nasıl olduğunu anlamıyorsun zaten. Buradan ne almak istediğin belli ve neyden nefret ettiğin de öyle ve neyi değerli bulduğunda. Mesela Müslümanlardan nefret etmen ve petrol ve doğal gaz gibi bazı şeyler beklemen. Ama elde var sıfır! evine dönmelisin. ve bildiğini sandığın şeyleri tekrar gözden geçirmelisin ve sevilmeye çalışmalısın. ve sen! sessiz kalma. sessiz kalma ve cani olma. Senin liderin çocukları öldüren teröristlere silah ve destek veriyor. ve uyan artık. Uyan ve bağır. Aksi halde o satmaya devam edecek ve biz onu cehennemin en dip noktasına iteceğiz eğer kendine adam diyorsan uyan ve bağır! Şimdi final kısmındayım sadece bilmeni istiyorum çünkü sadece yüzeysel biliyorsun. İnsanları kucaklamaya ve tanrıdan gelen lütfu almaya geliyoruz. Finalde sizi son kez uyaracağız. Finalde sizi son kez uyaracağız ve siz tüm o insanların lanetini göreceksiniz ve son sözlerinizde pislik içinde merhamet dilendiğinizi göreceksiniz. IŞİD'e bakın, korkaklara bakın ve ben daha fazla elçilik görevini üstlenmeyeceğim. Çünkü sen artık beni anlamayacak kadar aptal değilsin. Tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek vatan. bizim inandığımız tek kader sizin gönderdiğiniz silahları yerle bir edecek. Savunmada mısınız? Hayır, savunma yok! bundan sonrası sadece taarruz, sadece taarruz bayrak için! Türkiye'nin hedefi ne? Neden Afrin'de? Finalde ne olacak ve onlar sessizce ilerliyor. Ben burada noktayı koymayacağım çünkü biz finali Münbiç'de imzalayacağız. Eğer iyi ve sessiz dinlersen sesimizi Greenwich'den bile duyabilirsin. Yüksek olan, yuhlayan ve Münbiç'de dinecek olan sesimiz kulağını patlatacak bu yüzden kaç, sana kaçmanı öneriyorum. Şimdi bitti ama hala öğretecek çok şeyimiz var."Görüntü Dökümü-----------------------Şarkının klibinden görüntüHaber: Mehmet CANDAN / İZMİR, Kamera: İZMİR, =======================================================5)DÜŞÜRÜLEN KAYA ELEKTRİK DİREĞİNİ DEVİRDİ, KORKULU ANLAR YAŞANDIARTVİN'de, yamaçta asılı kalan ve tehlike oluşturduğu için kontrollü olarak düşürülen kaya, çarptığı beton elektrik direğini devirdi. Telleri kopan ve çevreye kıvılcım saçan direk yolda bekleyen sürücüleri korkuttu. O anlar kameraya yansıdı.Merkeze bağlı Seyitler Köyü yolu üzerinde yamaçtan asılı kalan ve sürücüler için tehlike oluşturan kaya kütleleri için Karayolları ekipleri çalışma başlattı. Alanı çelik ağla ören ekipler askıda kalan kayaları da kontrollü olarak düşürdü. Karayolunu çift yönlü ulaşıma kapatan ekipler yamaçta düşürdüğü bir kaya yol kenarındaki beton elektrik direğini çarparak devirdi. Bu sırada telleri kopan direkteki elektrik telleri birbirine değerek çevreye kıvılcımlar saçtı. Sürücüleri korutan o anlar bir sürücünün cep telefonu kamerasına yansıdı. Kopan elektrik telleri nedeniyle kent merkezine 30 dakika, Seyitler Köyü'ne ise 2 saat süreyle elektrik verilemedi.Görüntü Dökümü-----------------------Kayanın düşürülme anı görüntüsü-Olay yeri detayları Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR ARTVİN-DHA

Dha Yurt Bülteni-8

Güncel Haberler

1)BOLU DAĞI'NDA YOĞUN SİS, KARBOLU Dağı'nın TEM ve D-100 yolları geçişlerinde başlayan hafif kar yağışı ve etkili olan yoğun sis ulaşımı olumsuz etkiledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, Bolu, Politika, Güncel, Haberler