AK Parti İzmir İl Başkanlığı İftarı

AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekil Binali Yıldırım, bazı siyasi partilerin siyasetle ilişkisi olmayan, ülkenin konularıyla yakından uzaktan alakası olmayan birini cumhurbaşkanı adayı gösterdiğini belirterek, "Güzel bir insan, iyi bir insan da biz camiye hoca seçmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek cumhurbaşkanı seçiyoruz" dedi.Yıldırım, AK Parti İzmir İl Başkanlığının Kaya Termal Otel'de düzenlediği "Gönül Sofrası" iftarında yaptığı konuşmada, herkesin Kadir Gecesi'ni kutladı. Dünyanın birçok yerinde sıcak bir tas çorbaya hasret insanların olduğunu, insanların bombalandığını, çocukların, kadınların, masum insanların hayatlarını kaybettiğini, İsrail'in öldürmesiyle birlikte insanlığın da öldüğünü belirten Yıldırım, dünya adına söz söyleyenlerin ne yazık ki mağdurun, mazlumun, ezilenin yanında olmaları icap ederken çok rahat bir şekilde "İsrail'in kendini koruma hakkı bulunduğuna" yönelik açıklama yaptığını, bunun da artık sözün bittiği yer olduğunu dile getirdi.Yıldırım, "Bizim görevimiz hakkı söylemektir. Görevimiz bugüne kadar mağdura, mazluma, ezilene nasıl destek olduksa nasıl Sayın Başbakanımız sessiz yığınların sesi olduysa bundan sonra da aynı şekilde olmaya devam edeceğiz" dedi. -"Türkiye güçlü olmak mecburiyetinde"Türkiye'nin güçlü liderliğe ihtiyacının olduğunu, ülkenin güçlü olmak mecburiyetinde bulunduğunu vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu: "Eğer Türkiye'nin de sesini kısmaya kalkarlarsa maazallah bunu da başarırlarsa bu bölge artık yaşanamaz hale gelir. Onun için hakim güçler Türkiye'nin tekrar edilgen hale gelmesi için, Türkiye'nin tekrar belirlenen gündemin bir figüranı hale gelmesi için çok büyük oyunlar peşindeler. Çok çeşitli yollar denediler. Türkiye'de istikrarı, güveni, güçlü siyasi iradeyi zayıflatmak için yok etmek için çok yollar denediler. 12 yıl böyle geçti. Bu 12 yıl içerisinde enerjimizin önemli bir kısmını demokrasi dışı dayatmalara demokrasi dışı kalkışmalara verdiğimiz mücadeleyle geçirdik. Daha yakın tarihimizde Türkiye'de istikrarı bozmak için 2013'de yaşadığımız 2014'de, 17 Aralık'ta yaşadığımız bu olaylar bir kez daha Türkiye'de milli iradenin demokrasinin her türlü vesayete galip çıktığı galip geldiği bir dönem olmuştur. Bu büyük millet basiretini, ferasetini bir kez daha ortaya koymuş ve iç dış işbirlikçilerin geliştirdiği bu demokrasi dışı projeyi bir kez daha yerle bir etmiştir. Şimdi bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yine bir toplumsal mühendislik projesi devriye sokulmak isteniyor. Dedik ya Türkiye'nin sesinin gür çıkması, Türkiye'nin bölgenin teminatı olması bazı bölge üzerinde hesapları olanların hesabını bozuyor. Onun için Türkiye'de daha silik bir yönetim modeli mutlaka olmalıdır. Güçlü liderlik bölge üzerindeki süper güçlerin hesabına uymamaktadır. Onun için siyaset dışı, siyasete bulaşmayan eski Türkiye'nin adetlerini eski Türkiye'nin yönetim modelini 10 Ağustos'ta milletin doğrudan seçeceği cumhurbaşkanı için uygulamak üzere bir proje geliştirdiler. Bu proje de yerli bir proje değildir. Her ne kadar siyasi partilerin bu projede ciddi bir sponsorluğu olsa da projenin kendisi yerli değildir. Ama 12 yılda yaşadıklarımız bize çok şey öğretti. Öğrendiğimiz en önemli şey ülkedeki güven ve istikrarın ülkeye kazandırdıklarıdır." -"Camiye hoca seçmiyoruz"AK Parti iktidarıyla birlikte 230 milyar dolarlık milli gelirden 823 milyar dolarlık gelire ulaşıldığını, kişi başı milli hasılanın 3 bin dolardan 11 bin dolara yükseldiğini, ihracatın 4, turist sayısının 3, bölünmüş yol miktarının 3 kat arttığını, dünyanın krizden krize koşarken en büyük prestijli projelerinin Türkiye'ye kazandırıldığını anlatan Yıldırım, bu başarının ekip çalışmasının bir eseri olduğunu, takımın başında da ülke sevdalısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu vurguladı.AK Parti'nin cumhurbaşkanının halkın seçmesini istemesine rağmen diğer partilerin buna karşı çıktığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Bugünleri unutmuş gibi beyefendiler halkın cumhurbaşkanını seçmesinin propogandasını yapıyorlar daha doğrusu yapamıyorlar. Niye yapamıyorlar. Çünkü siyasete güvenleri yok. Siyasete inançları yok. Önce siyasetçi olarak siz kendi mensubu olduğunuz kuruma güveneceksiniz. Kendi içlerinden bir arkadaşlarını çıkaramadılar. Siyasette ilişkisi olmayan, ülkenin konularıyla yakından uzaktan alakası olmayan bir insanı aday yaptılar. Güzel bir insan, iyi bir insan da biz camiye hoca seçmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek cumhurbaşkanını seçiyoruz. Bu ülkenin zor gününde yedi düvele karşı mücadele edecek, ülkenin birliğini, dirliğini, kalkınmasını sağlayacak siyasetin zorluklarını yaşamış, inişini çıkışını görmüş, zor anlarda bırakıp gitmemiş, muhtırayı yiyince ceketini alıp gitmemiş, muhtıraya bir muhtırayla cevap vermiş dimdik durmuş lider seçeceğiz Türkiye'ye. Onun için yeni Türkiye'yle eski Türkiye'nin seçimini 10 Ağustos'ta yapacağız."Yeni Türkiye'de ileri demokrasinin, Türkiye'nin bölgesinde lider olmasının, refahın daha gelişmesinin, demokrasinin daha da derinleşmesinin, kalkınmanın, Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın hedeflerinin olduğunu dile getiren Yıldırım, "Yeni Türkiye, 10 Ağustos seçimleriyle yeni bir döneme, yeni bir yol haritasına sahip olacak. 12 yılın birikimi, 12 yılın tecrübesi gelecek 10 yılın rotasını belirleyecek" ifadelerini kullandı. -"Türkiye'de 12 yıldır iş yapıyoruz"30 Mart yerel seçimlerinde İzmir'de 1 milyon civarında oy aldıklarını, kentte yerel yönetimlerin alternatifinin olmadığı algısının yerle bir edildiğini, çıtayı yükselttiklerini, kenti yönetenlerin eskisine göre çok daha rahat olamayacağını belirten Yıldırım, ilde yapılan doğru işlere destek verdiklerini, yanlış işlerin de takipçisi olduklarını söyledi.Kimsenin İzmir'in yerinde saymasına rıza göstermelerini bekleyemeyeceğinin altını çizen Yıldırım, yaptıkları uyarının dost uyarısı olduğunu, bunun dinlenmesi halinde yöneticilerin ömürlerinin uzayacağını, dinlememeleri halinde ise bir dahaki seçimlerde halkın bu insanlara teşekkür edip onların yerine yeni hizmet yapacaklara yetkiyi vereceğini kaydetti.Kent içi ulaşımı büyük ölçüde rahatlatacak Konak Tünelleri'nin üçte ikisini bitirdiklerini ancak birilerinin yapay tartışma çıkardığını dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu: "Efendim Konak Tüneli'nin ÇED'i yokmuş, izinleri yokmuş, öyle olmuş, böyle olmuş. Her gün 15- 20 kişi üşenmeden tünelin ağzına gidip toplantı yapıyorlar, başlarında da bir belediye başkanı. 100 gün geçti, hangi hizmeti yaptın onu anlat Konak'ta. Gidip de yapılan işe çomak sokuyorsun. Bu İzmir'in işi benim işi değil. İzmir'in trafiğini rahatlatacak. Biz bunun mücadelesini verirken arkadaşlarımız da 'Nasıl bu işi acaba durdururuz', 'Nasıl geciktiririz' bunun gayreti içindeler. Bunlar adeta kendileri ortaya birşey koymadıkları için, koyamadıkları için yapılan işleri de engellemeye kıskanmaya yönelik faaliyetlerdir." İzmir'de ekonominin kan kaybettiğini, işsizliğin arttığını, bunlara çare aranması gerekirken yapılan işlerin engellenmeye çalışıldığını ifade eden Yıldırım, sivil toplum kuruluşlarının doğru projelerde yanlarında olduğuna işaret ederek bu kurumların seslerini daha gür çıkarmalarını istedi.AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine görevi verirken, "İzmir'de gönülleri, kırgınlıkları giderin, İzmirlileri kucaklayın" dediğini, Başbakan Erdoğan'ın İzmirlileri çok sevdiğini ve kenti Akdeniz'in incisi olarak gördüğünü ifade etti.Delican, yerel yöneticileri, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın koyduğu yüksek hizmet çıtasına ulaşmaya davet etti. - İzmir

AK Parti İzmir İl Başkanlığı İftarı

Güncel Haberler

AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım: "Siyasette ilişkisi olmayan, ülkenin konularıyla yakından uzaktan alakası olmayan bir insanı aday yaptılar.

Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Ak Parti, İzmir, Politika, Güncel, Haberler