Kırgız Türkleri çivi kullanmadan yaptıkları "otağ"ları yurt dışına gönderiyor
Van'ın Muradiye ilçesinde kurdukları Ata Yurdu'nda yerli ve yabancı turistlere Türk kültürünü ve geleneklerini tanıtan Kırgız Türkleri, burada çivi kullanmadan ürettikleri "otağ"ları (büyük ve süslü çadır) aldıkları siparişe göre yurt içi ve dışına gönderiyor.
Van'ın Muradiye ilçesinde kurdukları Ata Yurdu'nda yerli ve yabancı turistlere Türk kültürünü ve geleneklerini tanıtan Kırgız Türkleri, burada çivi kullanmadan ürettikleri "otağ"ları (büyük ve süslü çadır) aldıkları siparişe göre yurt içi ve dışına gönderiyor.
Zorlu doğa koşulları ve hastalıklar nedeniyle 1980'li yıllarda Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan göç etmek zorunda kalan, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından 1982'de Türkiye'ye getirilen Kırgız Türkleri, Erciş ilçesine 30 kilometre uzaklıktaki Altındere mevkisinde oluşturulan Ulupamir köyünde kültürlerini yaşatıyor.
Kendilerine özgü yaşamları, çadırları ve atlarıyla fotoğraf sanatçılarının yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çeken Kırgızlar, bu kültürlerini tanıtmak amacıyla Muradiye Kaymakamlığı ve belediyesinin desteğiyle Van Gölü kıyısında Ata Yurdu'nu kurdu.
Buraya gelen misafirleri kendi kültürüyle ağırlayan ve yöresel yemeklerinden ikram eden Kırgız Türkleri, asırlardır barınmada kullandıkları "otağ"ların da üretimini yaparak yurt dışına göndermeye başladı.
Ata yurdunda kurdukları atölyede 15 kişiyi istihdam eden Kırgızlar, çivi kullanmadan keçe ve ahşaptan yaptıkları otağları aldıkları siparişlere göre birçok ülkeye gönderiyor.
"Yurt dışına satış yapmaya başladık"
Muradiye Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Erkan Savar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede kurdukları Ata Yurdu'nda Kırgız kültürünü yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıttıklarını belirtti.
Temel amaçlarının, Türk tarihini insanlara yerinde yaşatarak öğretmek olduğunu aktaran Savar, şunları söyledi:
"Ata Yurdu'ndaki otağlar burada yapıldı. İnsanlar buraya gelerek ata binebiliyor, okçuluk konusunda dersler alabiliyor. Vatandaşlarımızın hem birlikte geçimlerini temin edebilmelerini hem de Türk tarihinin bu güzel öğelerini yeni nesillere aktarabilmeyi sağlamaya çalışıyoruz. İnşallah bu kültürü gelecek nesillere en güzel şekilde aktarabiliriz. Burada aynı zamanda geleneksel yöntemlere göre otağlar imal ediliyor. Burada üretilen çadırların hem yurt içinde hem de yurt dışında satışına yönelik çabamız var. Kuveyt, Katar gibi ülkelere satışını gerçekleştirebildik. Bu sayede Türk kültürünü gelecek nesillere aktarabiliyoruz. Turizm açısından da ilçemize büyük katkıları oluyor."
Son zamanlarda geçmişe yönelik özlemin arttığını, kullanılan birçok araç gerece insanların daha çok ilgi gösterdiğine değinen Savar, "Burada kurulan atölyede bölge insanı hem çalışıyor hem de keçe yapmayı öğreniyor. Bir anlamda kaybolmaya yüz tutan bir mesleği de devam ettirmiş oluyoruz. Bu açıdan çalışmayı önemsiyoruz." dedi.
"Otağların ihracatına başladık"
Ata Yurdu'nu işleten Kırgız Türklerinden Kenan Aytaç ise Ata Yurdu'na gelen misafirlerine geleneksel kıyafetlerini giydirdiklerini, yöresel yemeklerden ikram ettiklerini, ata binip ok atmayı öğrettiklerini anlattı.
Kültürlerini, ortak değerlerini tanıtmak için açtıkları tesiste yoğun talep üzerine otağ imalatına başladıklarını aktaran Aytaç, şunları kaydetti:
"İnsanlar merak edip otağlardan sipariş vermeye başladı. Bu şekilde otağ imalatına başladık ve şu anda yurt dışına ihraç ediyoruz. Orta Doğu ve Avrupa daha çok talep ediyor. Kuveyt, Katar gibi çadır kültürünün hala yaygın olduğu ülkelerden siparişler aldık. Avrupa'da bulunan gurbetçilerimizin de siparişleri oluyor. Onların taleplerine cevap vermeye çalışıyoruz. Otağları orijinal koyun yünü ve ahşaptan yapıyoruz. Asırlardır kullanılan yöntemleri kullanıyoruz. Elimizden geldiği kadar ortak değerleri ön palana tutup kültürümüzü tanıtmaya çalışıyoruz. Gurbetçiler genelde bu tarz şeylere meraklı oldukları için bahçelerine, yazlıklarına bu otağlardan kurmamızı istiyorlar. Yurt içinde de üniversiteler, resmi kurumlar sipariş veriyor."