Çukurova'da başlayan "sarı sıcak" en çok tarım işçilerini zorluyor
Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere çevre illerden Adana'ya gelen yaklaşık 12 bin tarım işçisi ile aileleri, tarla ve bahçe kenarlarına kurdukları çadırlarda, kavurucu sıcak altında ekmek parası uğruna zorlu yaşam sürüyor.
Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere çevre illerden Adana'ya gelen yaklaşık 12 bin tarım işçisi ile aileleri, tarla ve bahçe kenarlarına kurdukları çadırlarda, kavurucu sıcak altında ekmek parası uğruna zorlu yaşam sürüyor.
Kimi bahar aylarında, bereketli Çukurova topraklarında çeşitli ürünlerin hasadının başlaması öncesinde Doğu ve Güneydoğu ile çevre illerden gelen, kimi de sürekli bölgede kalan mevsimlik tarım işçilerini, en çok yaz aylarındaki hasat zorluyor.
Özellikle Ceyhan, Karataş ve Yüreğir ilçelerinde, yevmiye usulüyle çalışacakları tarla ve bahçelerin yakınına kamp kuran tarım işçileri, çadırlarda birçok imkandan yoksun yaşıyorlar.
Aileler, Çukurova'nın "sarı sıcak" tabir edilen bunaltıcı havasında ekmek parası kazanmak için mücadele ediyor.
İşçiler, hem tarlada hem de yaşadıkları çadırda sıcak hava ve yoğun nem altında günlerini geçiriyor.
"Çadırda günlerimiz zor geçiyor"
Kahramanmaraş'tan ailesiyle kente gelen Aysel Topal, AA muhabirine, kocasının çevredeki narenciye bahçelerinde çalıştığını söyledi.
Küçük çocuklarıyla kendisinin de çadırda yaşadığını anlatan Topal, "Ben çadırda 2 çocuğuma bakıyorum ama yeri gelince tarlada da çalışıyorum. Zor iş ama seviyorum. Tarlaya gittiğim zaman çocuklarıma eltim veya kaynanam bakıyor. Bu işi verenlerden Allah razı olsun." diye konuştu.
Ailesiyle çadırda yaşayan Döne Aktok da akrabalarıyla kente gelip tarlalarda çalıştıklarını belirterek, "Çalışmak zorundayız, çalışmazsak aç kalırız." dedi.
Güllü Topal da kocasının 10 yıldır tarım işçiliği yaptığını, ailecek çadırda yaşadıklarını ifade ederek, "Çadırda günlerimiz zor geçiyor. Hem sıcak hem ramazandayız. Ama Allah bundan aşağı da düşürmesin." diye konuştu.
Bazıları tüm hayatını çadırda geçiriyor
Tarım işçisi Hasan Yavuz, 10 yıldan uzun zamandır tarlarda çalıştığını anlatarak, şunları söyledi:
"Biz mevsimlik gelmiyoruz, yılın 12 ayı buradayız. Memleketimize sadece bayramlarda gidiyoruz. Bayramlarımızı kutladıktan sonra geri geliyoruz. İşimize devam ediyoruz. Narenciye bahçesinde ağaç kesimi, fidan dikimi, ilaçlama gibi işler yapıyorum. Ne iş verilirse yapıyoruz. İşimiz zor ama katlanmak zorundayız. Geleceğimiz için çalışıyoruz. Burada kışın daha zor. Çadırlarımız çamur altında kalıyor."
Yurdagül Akbulut da yaz-kış çadırda yaşadıklarını belirterek, "Her zaman buradayız. 10 seneye yakın oldu burada çadırda yaşıyoruz. Çadırda yaşam zor ama çalışmak zorunda olduğumuzdan buradayız." ifadesini kullandı.