Vakıf Üniversitesi Öğrencilerine Sigortalı Eğitim Kredisi Önerisi
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Erhan Erken, vakıf üniversitesi öğrencilerine devlet destekli, işe girince ödeyeceği ve sigortalı 8-10 yıl vadeli eğitim kredisi önerisi getirdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Erhan Erken, vakıf üniversitesi öğrencilerine devlet destekli, işe girince ödeyeceği ve sigortalı 8-10 yıl vadeli eğitim kredisi önerisi getirdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Erhan Erken'in YÖK tasarısıyla ilgili açıklamaları kamuoyu ve eğitim dünyasında yankı buldu. Erken, açıklamasında YÖK'ün tüm yetkiyi elinde bulundurma isteğine anlam veremediklerini belirtmiş ve "Biz de bu ülkeyi YÖK üyeleri kadar seviyoruz. En az onlar kadar iyi bir eğitim sistemi istiyoruz" demişti. Tasarıya göre YÖK'ün, rektör ve dekanları seçme hakkını mütevelli heyetlerinin elinden almak istediğini ifade eden Erken, "Dolayısıyla vakıfa 'sen parasını ödeyeceksin, fakat yönetim bende' diyor. Bu, 'davul senin omzunda olacak fakat tokmak benim elimde olacak' demektir. Ben kaliteli eğitim projeleri geliştirme ve uygulama noktasında inisiyatif alamayacaksam niye sorumluluk alayım" değerlendirmesinde bulunuyor.
EĞİTİM MORTGAGE'I ÖNERDİK
Önerilerinin detayını İstanbul Ticaret Gazetesi'ne anlatan Erken, eğitim finansmanıyla ilgili sistemin işleyişini şu şekilde anlatıyor: "Bu konu geçen günlerde bir gazete röportajında dile gelmiş ve gazeteci arkadaşımızın, 'Bu mekanizma bir nevi mortgage sistemi' demesi üzerine daha fazla kamuoyuna mal olmuştur.
Eğitimin finansmanı konusunda devlet destekli ve garantili politikalar ve modeller geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Konunun işleyebilir bir model haline gelebilmesi için Maliye Bakanlığı, Bankalar Birliği ve Vakıf Üniversiteleri tarafından bir yapı oluşturulmalıdır. Bu yapının işleyebilmesi için eğitim kredisini garantileyen bir sigorta sistemine de ihtiyaç duyulacaktır."
FORMÜL OLUŞTURULMALI
Bu tavsiyenin alt çözüm yolu olarak bazı konuların formül haline getirilmesini tavsiye ettiklerini açıklayan Erten, "Uzun vadeli ve düşük faiz oranlı eğitim kredilerinin teşvik edilmesi, mezuniyetten sonra geri ödeme imkanlı modellerin oluşturulması,kullanılan kredilerin geri ödenmesinde devlet garantili burs sistemi geliştirilmesi, kullanılan kredilerin geri ödenmesinde sigorta sisteminin geliştirilmesi gibi konuların bir formül haline getirilmesini tavsiye ediyoruz" diyor.
Erten, önerisini şu örnekle anlatıyor: "Öğrenciler şu an için bizim üniversitede 5 yıllık sürede en az 75 bin TL + KDV'lik bir bedel ödemektedir. Üniversite yıl içinde 15 bin TL + KDV için ancak 8 taksit yapabilmektedir. Oysa bu 75 bin TL+ KDV'lik meblağı öğrenci düşük bir faizle en az 10 yıllık bir süre için borçlansa ve mezuniyet sonrası işe girdiğinde ödemeye başlasa, hem vakıf üniversitesi hem de öğrenci ve ailesi için çok daha uygun olacaktır. Öğrenci alacaklarını tahsil etmede zorlanmayan vakıf üniversiteleri yatırımlarını daha kolaylıkla yapabilecek, devletin üstündeki eğitim yatırımı yükü de azalacaktır.Burada en önemli husus az önce bahsettiğim kurumların bir sistem dahilinde yükü paylaşabilmeleridir."
PARASAL İLİŞKİ YOK
Öneriyle ilgili Maliye Bakanlığı yetkilileri ile konuştuklarını belirten Erten, " 'Buna uygun düzenleme yapmak lazım' dediler. Bakış olumlu, bunun üzerinde çalışmak gerekiyor. Birkaç model sunduk kendilerine vakıf üniversiteleri olarak ama henüz buna bir cevap gelmedi. Bence bu da çok önemli bir husus. Çünkü uzun dönemde devletin de garanti veriyor olması lazım" ifadelerini kullandı. Erhan Erken, İTO'nun konuya yaklaşımını şöyle anlattı: "İstanbul Ticaret Odası'nın vakfına bağlı olarak hizmet veren Ticaret Üniversitesi olarak hakikaten vakıf üniversitesiyiz diyebiliyoruz. Mütevelli heyetteki hiçbir arkadaşımızın üniversiteyle parasal ilişkisi yok. Direk veya dolaylı bir beklentisi de yok. Maaş almıyoruz. Vakıf niyetiyle geliyoruz. Belirli bir süre içinde ve kurumsal bir çerçevede uğraşıyoruz. Yine İstanbul Ticaret Odası'nın da herhangi ticari bir geri dönüş beklentisi yok. Yaptığı katkıyı tamamen yeni bir neslin inşası niyetiyle yapıyor".
Erhan Erken'in YÖK Yasa Taslağı önerileri şöyle:
"* Kamuoyunda tartışılan taslakta devlet ve vakıf üniversitelerinin yanında özel üniversite kavramının da telaffuz edilmesi olumludur.
Devletin gerektiğinde vakıf üniversitelerinden hizmet alması ve bu çerçevede bir kısım başarılı öğrencilerin ücretlerini ödemesi fikri önemlidir.
Tıp Fakültesi olan vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kuruluşları arasında işbirliği imkanına kapı açılması müspet bir gelişmedir.
YÖK koordinatör bir kuruluş olmalıdır. İdari ve akademik denetim kurulacak olan akreditasyon kuruluna, mali denetim de bağımsız denetim kuruluşlarına bırakılmalıdır.
YÖK'ün genel kurulunda ve yürütme kurulunda Vakıf üniversitelerini temsil edene mütevelli heyet üyelerinden temsilci bulunmalıdır. (170 üniversitenin 70'e yakını vakıf üniversitesidir, ancak bu kurullarda temsil edilmemektedir.)
Vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişiliği muhafaza edilmelidir.
Kurucu vakıf üniversite mütevelli heyet üyelerini özgürce seçebilmelidir.
Mütevelli heyet başkanının üniversitenin tüzel kişiliğini temsil etmesi ve ita amiri olması hali muhafaza edilmelidir.
Tüm atamalar mütevelli heyetlerin kontrolünde gerçekleşmelidir.
Vakıf üniversitelerinde rektörlerin daha çok akademik konularla ilgili olması, idari konularda mütevelli heyet başkanlığı ve genel sekreterliğin etkin olması sağlanmalıdır.
Üniversitelerarası kurulun şu anki durumu çok atıl bir manzara göstermektedir. Bu kurul en fazla istişari bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Vakıf üniversitelerinin mütevelli heyetlerinden oluşmuş bir istişari yapı muhakkak oluşturulmalı ve YÖK idarecileri ile görüşmeler yapabilmelidir.
Müfredatların oluşmasında iş dünyasının ve sivil kuruluşların da görüşlerinin alındığı bir mekanizma kurulmalıdır.
Rektörlük ve mütevelli heyetlerin görev ve sorumlulukları açıkça zikredilmelidir.
Son yıllarda sayıları hızla artan, burslu olarak yurt dışında yüksek lisans ve doktora yapan gençlerimizin mecburi hizmetlerini sadece devlet üniversitelerinde değil aynı zamanda vakıf üniversitelerinde de çalışarak yerine getirmeleri konusunda gereken düzenlemeler yapılmalıdır". - İSTANBUL