Olay gecesi evde bulunan arkadaşlarından Ümitcan Uygun'u zora sokacak sözler: Esra'yı odaya götürürken baygın değildi
Ankara'da 25 yaşındaki Esra Hankulu'nun evinde ölü bulunmasıyla ilgili gözaltına alınan Ümitcan Uygun, polisteki ilk ifadesinde, ''Geceyi beraber geçirdiğimiz doğru ancak ben sabah evden çıktığım sırada sağlıklı ve kendindeydi. Daha sonra evde bulunan diğer arkadaşları beni aradı" demişti. Olayla ilgili gözaltına Furkan G. ifadesinde "Sabah ezanından sonra Ümitcan, Esra'yı kucaklayıp odaya götürdü. Esra ile konuşuyorlardı. Esra baygın ya da uyur vaziyette değildi" dedi.
Kamuoyunda 'Aleyna Çakır' olarak bilinen Sema Esen'in (21) geçen yıl 3 Haziran'da Keçiören'deki evinde ölü bulunmasıyla ilgili soruşturmada, sevgilisi olduğu belirtilen Ümitcan Uygun gözaltına alınıp, serbest bırakıldı. Uygun, Esen'e ölümünden yaklaşık 3 ay önce şiddet uyguladığı anlara ait görüntülerin ortaya çıkması üzerine tekrar gözaltına alınıp, ifadesinden sonra serbest bırakıldı. Esen'in ölümüne ilişkin hakkında yürütülen soruşturma süren Uygun'un şiddet uygulaması ile ilgili soruşturma sonunda 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'tehdit' suçlarından açılan davada tutuksuz yargılaması sürüyor.
UYUŞTURUCU'DAN 6 AY TUTUKLU KALDI
Ümitcan Uygun'un, Sema Esen'in ölümünden sonraki süreçte bu kez 2 kadınla birlikte uyuşturucu madde kullandığına ilişkin görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüler üzerine 10 Ocak'ta gözaltına alınan Uygun, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak ve kullanılmasını alenen özendirmek' suçundan tutuklandı. Uygun, avukatının tutukluluğa itirazı üzerine yaklaşık 6 ay sonra 17 Temmuz'da Ankara 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla tahliye edildi. Uygun ve yanındaki kadınlardan Fadime Büşra G. hakkında, 'uyuşturucu kullanımını alenen özendirmek' suçundan iddianame düzenlendi.
HANKULU'NUN ÖLÜMÜ NEDENİYLE GÖZALTINDA
Ümitcan Uygun, tahliye olduktan 2 hafta sonra, 3 Ağustos'ta bu kez Esra Hankulu'nun Mamak ilçesi Akdere Mahallesi'ndeki evinde ölü bulunmasıyla ilgili gözaltına alındı. Hankulu'nun, ölmeden önce Uygun ile birlikte olduğu, evde ayrıca Hankulu'nun arkadaşları Furkan G. (18) ve Dilan C.'nin de (20) bulunduğu belirlendi. Furkan G. ve Dilan C. de gözaltına alındı.
ÖN OTOPSİ RAPORU ÇIKTI
Ölümü şüpheli bulunan Esra Hankulu'nun ön otopsi raporunda, beyin zarında travmatik olmayan kanama ve akciğerlerde iltihaplanma tespit edildi. Bu bulguların haricinde vücutta herhangi bir darp, cebir, kesici, delici alet izi ve ateşli silah yarasına rastlanılmadı. Herhangi bir zehirlenme durumuna yönelik alınan bulgular, toksikolojik inceleme amacıyla Kimya İhtisas Laboratuvarı'na gönderildi. Hankulu'dan alınan örnekler, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
''BEN EVDEN ÇIKTIĞIM SIRADA KENDİNDEYDİ'' DEDİ
Uyuşturucu temini' ve 'fuhuşa aracılık yapma' yönünden de hakkında inceleme yapılan Ümitcan Uygun'un, Esra Hankulu'nun ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında ilk ifadesi ortaya çıktı. Uygun'un, "Geceyi beraber geçirdiğimiz doğru; ancak ben sabah evden çıktığım sırada Esra sağlıklı ve kendindeydi. Daha sonra evde bulunan diğer arkadaşları beni aradı ve Esra'nın ağzından kan geldiğini söyledi. Ben de polise haber vermelerini istedim. Esra hayatını kaybettiği için üzgünüm, ölümüyle bir ilgim yoktur" dediği öğrenildi.
ARKADAŞLARININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan gözaltında bulunan Furkan G. de ifadesinde, 2 yıldır birlikte olduğu sevgilisi Dilan'ın, Esra ile arkadaş olduklarını söyledi. Furkan G., Esra'nın Ümitcan Uygun ile ise bir süredir sevgili olduklarını ileri sürdü. Dilan ve Esra'nın akşam evine geldiklerini, daha sonra Esra'nın Ümitcan Uygun'a mesaj atıp eve davet ettiğini, bir süre alkol aldıktan sonra gece çorbacıya gittiklerini, ardından hep birlikte Esra'nın evine geçtiklerini anlattı.
''ÜMİTCAN ESRA'YI KUCAKLAYIP ODAYA GÖTÜRDÜ''
Evde Esra Hankulu'nun, alkolün etkisiyle ağlamaya başladığını, hayatını kaybeden babasının mezarına gitmek istediğini söylediğini belirten Furkan G., "Biz de saatin geç olduğunu, bu saatte mezarlık ziyareti olmayacağını söyledik. Esra bir anda kilitlendi ve düştü. Esra'yı banyoya taşıdık. Ayılması için soğuk suya tuttuk. Esra ayıldı ve kendine geldi. Hep birlikte salona geçtik. Ümit ve Esra salonda kanepeye uzandı. Sabah ezanından sonra Ümit, Esra'yı kucaklayıp odaya götürdü. Esra ile konuşuyorlardı yani Esra baygın ya da uyur vaziyette değildi" dedi.
''VÜCUDUNDA MORARTILAR VARDI''
Furkan G., saat 08.00 sıralarında, Ümitcan Uygun'un evden çıktığını söyleyerek, "Çıkarken bize hiçbir şey söylemedi. Gece bizim yanımızdayken babasıyla sabah işe geleceğine dair konuşmaları olmuştu. Saat 14.00 sıralarında Dilan tuvalete gitmek için uyandı. Yaklaşık 2-3 dakika sonra yanıma geldi. Bana 'Esra'ya gir bak, mosmor olmuş' dedi. Ben de hemen Esra'nın yatak odasına girdim. Esra yatak üzerinde sırtüstü yatar vaziyetteydi. Vücudunda morartılar vardı. Üzerinde açık renkli elbise vardı. Bu elbiseyi çorbacıdan geldikten sonra evde giymişti. Beraber çay içtiğimiz sırada da bu elbise vardı. Ben Esra'nın göğsünü, burnunu ve boynunu kontrol ettiğimde nefes almadığını anladım. Hemen ambulansı aradım ve yardım talep ettim. Sağlıkçılar ve polisler geldi. Esra'nın öldüğünü söylediler. Ben ve Dilan polisler gelene kadar ayrılmadık" diye konuştu. Ümitcan Uygun ve diğer 2 kişinin emniyette işlemleri sürüyor.
''SIKINTI OLURSA BENİ SÖYLEMEYİN'' DEMİŞ
Ankara'da, Esra Hankulu'nun (25) evinde ölü bulunmasıyla ilgili gözaltına alınan Dilan C.'nin de ifadesi ortaya çıktı. Dilan C.'nin, Hankulu kötüleştiği sırada Ümitcan Uygun'un da beraber yıkamaları gerektiğini söylediğini belirterek, "'Ne oldu?' diye sorduğumuzda Ümit, bize 'Ne olduğunu sorup durmayın' dedi. Hep birlikte banyoya geçtik, Esra'yı suya tuttuk, gözlerini açtı ve kendine geldi. İçeride biraz oturup konuşturmaya çalıştıktan sonra Esra, kendine geldi. Esra canının çay çektiğini söyledi ve çay demleyip içtik. Sonra uyandığımda bir işim vardı, bunu söylemek için Esra'nın odasına gittim. Esra'ya seslendim ama uyanmadı. Esra'yı öyle görünce korktum" dedi.Dilan C., daha sonra aradıkları Ümitcan Uygun'un, kendilerine "Bir sıkıntı olursa beni söylemeyin" dediğini öne sürdü.