Filistin Halkıyla Dayanışma Yürüyüşü İstanbul'da Gerçekleştirildi
Filistinlilerin Nakba'nın 76. yıl dönümü nedeniyle İstanbul'da düzenlenen 'Filistin halkıyla dayanışma yürüyüşü'ne çok sayıda STK ve siyasi parti temsilcisi katıldı. Yapılan ortak açıklamada, hükümetin İsrail ile tüm ilişkileri kesme çağrısında bulunuldu.
HABER-KAMERA: HAKAN KAYA
(İSTANBUL) - Filistinlilerin büyük göçü Nakba'nın (Büyük Felaket) 76'ncı yıl dönümü nedeniyle Sirkeci'de toplanan çok sayıda STK ve siyasi parti temsilcileri, İstanbul'da ' Filistin halkıyla dayanışma yürüyüşü' gerçekleştirdi. Yapılan ortak açıklamada, hükümetin İsrail ile tüm ilişkileri kesme çağrısında bulunuldu.
Filistinlilerin Nakba (Büyük Felaket) olarak adlandırdığı İsrail'in bağımsızlığını ilan edişi ile Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutmasının 76'ncı yılında Nakba Eylem Komitesi çağrısıyla çok sayıda STK ve siyasi parti temsilcileri Sirkeci'deki tarihi PTT binası önünde toplandı.
SLOGANLAR ATARAK YÜRÜYÜŞE GEÇTİLER
"Nehirden denize özgür Filistin için soykırımcı İsrail ile tüm ilişkiler kesilsin", "Filistin'e özgürlük", "Katil İsrail Filistin'den defol" pankartları taşıyan ve "Her yer Filistin her yer direniş", "Yıkılsın Siyonist İsrail devleti" sloganları atan yüzlerce kişi, "Filistin halkıyla dayanışma yürüyüşü" gerçekleştirdi. Sirkeci'den Eminönü Meydanı'na doğru yürüyüşe geçen kalabalığa çevredeki yurttaşlar da alkışlarla destek verdi.
İSRAİL İLE TÜM İLİŞKİLERİ KESİN ÇAĞRISI
Eminönü Meydanı'nda yapılan ortak basın açıklamasında Türkiye'nin İsrail ile tüm ilişkilerinin kesilmesi çağrısında bulunuldu.
2023 yılında Türkiye'nin İsrail ile yaptığı ticaret hacminin 10 milyar dolara dayandığı belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"7 Ekim'den sonra başlayan Filistin'deki soykırım sürecinde, işgal devletinin savaş makinesini işler durumda tutacak her türlü lojistik kaynak Türkiye üzerinden akıtılmaya devam ederek soykırımda utanç verici bir rol oynandı. Geldiğimiz noktada sebatla sürdürülen 'İsrail'le ilişkiler kesilsin' mücadelesi ve toplumsal basıncın etkisiyle hükümet geçici olarak ticareti kesme kararı alarak suçunu telafi etmeye çalışıyor. Bu karar aynı zamanda işgal devletine karşı mücadelenin onurlu bir kazanımı olup, bu mücadelenin meşruiyetini pekiştirmiştir. Bu karar önemli olmakla birlikte, serbest ticaret anlaşmasının feshi ve işgal devletine ticari tecritle bitmediği müddetçe, anlamı ve etkisi geçici ve sınırlı olacaktır."
"İNCİRLİK VE KÜRECİK ÜSLERİNİN İŞGAL DEVLETİ ÇIKARINA KULLANILMASINA SON VERİLMELİDİR"
Açıklamada, Türkiye'deki İsrail üslerinin de kapatılması çağrısında bulunularak şu ifadeler kullanıldı:
"Türkiye'nin İsrail'le açıklanmayan ancak varlığına dair güçlü işaretler olan askeri işbirliğinin yanında Türkiye topraklarında bulunan İncirlik ve Kürecik üslerinin işgal devleti çıkarına kullanılmasına son verilmelidir. Diğer yandan, hükümetin Mavi Marmara davasını düşürerek işgal devletiyle imzaladığı normalleşme anlaşması, tüm ön koşulları ihlal edilmesine rağmen yürürlüktedir. Bu anlaşma kapsamında Gazze'de kurulan kanser hastanesi, soykırım saldırısında önce tahrip edildi, ardından işgal ordusunun üssüne dönüştürüldü. Buna benzer onlarca savaş suçunun faili olan bir devlete karşı, hükümetin 'normalleşme' anlaşmasını derhal feshetmesini ve diplomatik ilişkiyi tamamen kesmesini istiyoruz. Çünkü uluslararası hukuk ve kurumlar tarafından 'işgalci' ve 'açık bir apartheid rejimi' olarak tanımlanan İsrail ile sürdürülen her türden ilişki, Filistin halkının 'Nakba'sının sürmesine yol açmaktadır. Yaşamı, özgürlüğü ve eşitliği savunan herkesi, bulunduğu tüm alanlarda işgal devleti ve kurumlarıyla ilişkileri reddetmeye, ırk ayrımcı apartheid rejimini kuşatmaya çağırıyoruz. Gelin, yeniden ve hep beraber haykıralım: İsrail ile tüm ilişkiler kesilsin! Bu mücadele Filistin toprağı özgür olana dek sürecektir!"