Meclis açıldı, gözler vergi barışını da içeren yeni torba yasaya çevrildi
Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni dönem mesaisine 1 Ekim itibarıyla başladı. Meclisin yeniden açılmasıyla gözler, Kur Korumalı Mevduat süresinin uzatılması ve vergi borçlarıyla ilgili yapılandırmayı içermesi beklenen yeni torba kanun teklifine çevrildi. Uzmanlar, hazırlıkların son aşamaya geldiği bilinen düzenlemeye ilişkin beklentileri değerlendirdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni dönem mesaisine 1 Ekim itibarıyla başladı. Merakla beklenen torba yasa ise vatandaşı yakından ilgilendiren pek konuyu kapsıyor.
TORBA YASA HAZIRLIKLARINDA SON AŞAMAYA GELİNDİ
Meclisin yeniden açılmasıyla gözler, Kur Korumalı Mevduat süresinin uzatılması ve vergi borçlarıyla ilgili yapılandırmayı içermesi beklenen yeni torba kanun teklifine çevrildi. Uzmanlar, hazırlıkların son aşamaya geldiği bilinen düzenlemeye ilişkin beklentileri değerlendirdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni döneme 1 Ekim itibarıyla başladı. Meclisin yeniden açılmasıyla, 100'üncü yıl varlık ve vergi barışı kapsamında bir süredir konuşulan yeni bir torba yasa ihtimali yeniden gündeme geldi. Kur Korumalı Mevduat modelinin süresinin uzatılmasını ve vergi borçlarına ilişkin yeni bir yapılandırma uygulamasını içereceği tahmin edilen torba yasaya ilişkin son hazırlıkların yapıldığı öne sürüldü. Gelecek yıl haziran ayında yapılması planlanan genel seçimler öncesinde birtakım kritik düzenlemeler içereceği tahmin edilen yeni torba kanuna ilişkin beklentileri, Universal Partners İcra Kurulu Üyesi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) Mustafa Köksoya değerlendirdi.
Vergi barışına ilişkin son güncellemenin haziran ayının son gününde yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun'un 50. maddesiyle yapıldığını hatırlatan Köksoya, "2008'den bu yana matrah artırımı, stok affı, kesinleşmiş alacakların yapılandırılması ve yurt içinde ve dışında yer alan varlıkların kayda geçirilmesi gibi konularda 10 düzenleme yapıldı. Meclisin yeni döneminde gündeme gelmesi beklenen torba yasada da Kur Korumalı Mevduat programının uzatılması ve yeni bir borç yapılandırmasının bulunacağı öngörülüyor" dedi.
"KÜRESEL GELİŞMELERE UYGUN ADIMLAR ATILIYOR"
Dünyada pek çok ülkenin küresel salgınla beraber gevşeyen para politikalarının ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ortaya çıkardığı enflasyonla mücadele ettiğine dikkat çeken Köksoya, "Enflasyon gerek hane halkları, gerek işletmeler için koşulları zorlaştırıyor. Ülkemizdeki politika yapıcılar da bu konuyla mücadele konusundaki kararlılıklarını her fırsatta vurguluyor. Vergi ve varlıklara ilişkin yapılan düzenlemeler, diğer para birimlerine karşı değer kazanan dolara ve küresel çapta hissedilen enflasyona karşı uygun adımlar olarak konumlanıyor. Bilhassa son olarak geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren borç yapılandırma fırsatı pek çok işletme için can suyu vazifesi üstlendi. Torba yasanın da borç yapılandırmaya ilişkin, altı aylık ödemesiz bir dönem de içerecek biçimde yeni bir düzenlemeyi kapsaması bekleniyor. Şayet bu düzenleme açıklanır ve meclisten geçerse, yapılandırılmış borç taksitlerinin ilk ödemesi seçimden sonraya kalabilir ve bu sayede vatandaşlar için dikkate değer bir rahatlama sağlanabilir. Torba yasada matrah affına ilişkin bir fırsat verilip verilmeyeceği tartışılsa da henüz bu konunun netlik kazanmadığı biliniyor. Her koşulda, maliyeye ilişkin periyodik güncellemeler, enflasyon muhasebesini kolaylaştırıyor" ifadelerini kullandı.
"MALİYE POLİTİKASI VE PARA POLİTİKASI EŞGÜDÜM İÇİNDE HAREKET ETMELİ"
Geçtiğimiz haftalarda Birleşik Krallık'ta Liz Truss hükümeti, ekonomik büyümeyi önceleyen ve vergi indirimlerini öngören bir tasarı sundu. Enflasyonu artıracağı gerekçesiyle kamuoyunun tepkisiyle karşılaşan bu tasarı, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından da açıkça eleştirildi. IMF'nin eleştirisinde maliye politikası ve para politikasının eşgüdüm içinde çalışması gerektiğine vurgu yapıldığını hatırlatan Universal Partners İcra Kurulu Üyesi SMMM Mustafa Köksoya, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
"Birleşik Krallık'ta enflasyon yüzde 9,9 seviyesinde seyrediyor ve ülkenin merkez bankası arka arkaya faiz artırımı yaparak enflasyonu soğutmaya çalışıyor. Bu noktada maliye politikasını gevşetmek, bankanın hedefiyle çatışıyor. IMF'in eleştirisinde de maliye ve para politikalarının çapraz amaçlarla çalışmaması gerektiğine dikkat çekilmişti. Odağına ekonomik büyümeyi alan ülkemiz, periyodik vergi ve varlık barışı uygulamalarıyla, faiz indirimi kararı veren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın izlediği para politikasıyla aynı yönde bir maliye politikası izliyor."