Dha yurt bülteni - 8

Ankara'da yakalanan katil zanlısı koca Niğde'ye getirildi (2)İFADESİ ALINMADAN ADLİYEYE SEVK EDİLDİNiğde'de boşanma aşamasındaki eşi Sibel Çetinel'i öldürdükten sonra kaçtığı Ankara'da yakalanıp kente getirilen Murat Çetinel, Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla ifadesi alınmadan çelik yelek giydirilerek adliyeye sevk edildi.'11 YIL ŞİDDET GÖRDÜ'Sibel Çetinel'in babası Nuri Tanrıverdi (61) daha önce yaptığı açıklamada kızının, Ağrı'nın Patnos ilçesi Özdemirler köyünde yaşarken eşinden gördüğü şiddet nedeniyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı arayarak yardım istediğini ve Ağrı'da 10 gün sığınma evinde kaldığını söyledi. Kızının Kayseri'de de 5 gün sığınma evinde kaldığını anlatan Tanrıverdi, daha sonra memleketleri Niğde'den ev kiralayıp kızı ile torunlarını oraya yerleştirdiğini ifade etti. Tanrıverdi, "12 yıllık evliliğinde 11 yıldır şiddet görüyordu. Dövülüyordu her gün. Her tarafını kırmış, kırılmadık yeri yoktu. Ramazan Bayramı'nın 4'üncü günü jandarmalar aldı, sığınma evine koydu, 5 çocuğuyla beraber. Ben evime getirdim. Burada da ev tuttuk. Takip etmiş, saklanmış, kızım eve girerken o da giriyor, kafasına 2 kurşun sıkıyor. Anlaşmalı olarak boşanmak için mahkemeye başvurmuşlardı" dedi.Görüntü Dökümü--------Zanlının polis eşliğinde karakoldan çıkması-Polis otosuna binmesi-Polis otosunun gitmesiHaber-Kamera: Ali KADI/ NİĞDE, =====================Yaylacılık kültürü, turizmde tesisleşmeye yenik düşüyorKaradeniz yaylalarında hayvancılık yapan yaylacılar, bölgeye akın eden turistlere hizmet edebilmek için yaylacılık kültüründen vazgeçiyor. Bölgede turizmde artan talebi karşılamak için hayvanların otladığı meralarda tesisleşmeye yönelen yöre sakinleri, bir yandan turistlere hizmet ediyor, diğer yandan da sayılarını azaltmak zorunda kaldıkları hayvancılıkla uğraşıyor. Turizm çeşitliliğinin artmasıyla ön plana çıkan yayla turizmi ile Doğu Karadeniz yaylaları son yıllarda turistlerin cazibe merkezi haline geldi. Yeşile ve doğaya yönelen yerli ve yabancı turistler, gerek turlarla gerekse de özel araçlarıyla soluğu Karadeniz yaylalarında alıyor. Son yıllarda turizmde hareketlilik yaşayan bölgede artan talep, yaylacılık yapan yöre sakinlerinin hayvancılığı bırakıp turizme yönelmesine neden oluyor. Gelen turistlerin yeme içme ve konaklama taleplerini karşılamak için önce kendi evlerinde hizmet veren yaylacılar, son dönemlerde ise restoran, pansiyon ve otel gibi alanlarda tesisleşmeye yatırım yapıyor. Önceleri yaylacıların inekten süt sağmasını izleyen, yağ ve tereyağını satın alan turistler, ineklerin otladığı meralarda küçük işletmelerle karşılaşıyor. Yaylacılar, yöneldiği sektörde; doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenlere, yöresel yemekler de sunuyor. Turistlere hizmet veren yaylacıların, bölgede zamanla ineklerinin sayılarını azaltmaya başladığı da dikkat çekiyor.HAYVANLCILIK YAPIP, TURİZM HİZMETİ VERİLİYORLARDoğu Karadeniz'in birçok yaylasında yaşanan bu tablo, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan ünlü Ayder Yaylası Galerdüzü mevkiinde de yaşanıyor. Önceleri sadece hayvancılık yapan yöre insanı, turistlerin artan talebi sonucunda şimdilerde bir yandan açtıkları küçük tesislerde turizm hizmet veriyor, diğer yandan da hayvancılık geleneğini sürdürmeye çalışıyor. Yaylaya gelen turistler, hayvanların otladığı meralarda ilgi gösterdiği büyükbaş hayvanlarla da anı fotoğrafı çektiriyor. Yaylada hayvancılık yapıp turistik tesis işleten Hasan Osmanoğlu "Dedelerimizden öğrendiğimiz hayvancılığı bizde sürdürmeye çalışıyoruz, yeni nesil hiç meraklı değil bu mesleğe. Biz en son kuşağız galiba. Yaylamıza turistlerden gelen yoğun talep var. Bizi burada hayvancılık yaparken izliyorlar, diğer yandan hizmette bekliyorlar. Bizde bu talebi karşılıksız bırakamadık hem konaklama hizmeti veriyoruz hem de yöresel ürünler, hayvansal gıdalarla yeme içme ihtiyaçlarını karşılıyoruzö dedi.'ORGANİK TURİZM YAPIYORUZ'Turistlerin yoğun ilgisi karşısında küçük bir işletme açarak turizmle hayvancılığı bir arada yürütmeye çalışan Safiye Subay, "Doğduk büyüdük, bu işi gördük hayvancılık yapıyoruz, 4 ineğim boğa güreşleri için yetiştirdiğim 4 tosunum var. Dünyanın en zor aynı zamanda da en zevkli mesleği hayvancılık. Çocuklarım bu işi sevmiyor, mecburen yapıyor. Eskiden turistler buralara gezmeye gelirdi, biz onlara ayran ikram ederdik, süt kaynatırdık, evimizde parasız pulsuz misafir ederdik, yedirir içirirdik. Gün geçtikçe sayıları arttı ve dolayısıyla bizde para karşılığında artık hizmet vermek durumunda kaldık. Yağımızı peynirimizi satın almaya başladı. Şimdi inekleri sağarken görmek istiyorlar, böyle talepleri oluyor. Biz turizmi burada en kıymetlisinden organik olarak yapıyoruz, bu işi arkadaşlarımızla beraber başardığımıza inanıyorumö diye konuştu.'İKİSİNİ BİR ARADA YÜRÜTMEMİZ LAZIM'Bölge sakinlerinden Mustafa Memoğlu da, turizm potansiyeli arttıkça yaylalarda hayvancılığın bitme noktasına geldiğini kaydederek, "Hem hayvancılığı hem turizmi kesinlikle bir arada yürütmemiz lazım. Turistler doğayı görmek istedikleri kadar bu köy yaşantısına da ilgi duyuyorlar. Daha otantik, insanların çok olmadığı sakin hayatları tercih ediyorlar. Buralara gelince de bu hayvanların yağını peynirini yemek, mıhlamadan tatmak istiyorlar. Turistlerin bu beklentilerini karşılamak için de doğal olarak bir tesisleşme yaşanmaya başladı yaylalarda, burada önemli olan doğal yapıyı bozmadan, betonarmeden uzak bir yapılaşma tercih ederek içinde bulunduğumuz o otantik kültürü devam ettirmeliyizö ifadelerinde bulundu.'BU GÜZELLİK KORUNMALI'Doğu Karadeniz turuna çıkan Hatice Eroğlu ise "Doğayla iç içe muazzam bir yerdeyiz. Samsun'dan başladığımız turumuza Artvin ile devam edeceğiz. Şu ana kadar çok samimi ve doğal ortamlarda bulunduk. Çok memnun kaldık. Güzel bir manzara var. İyi ki gelmişiz, hiç pişman olmadık" diyerek, bölgenin otantik yapısının korunmasını istedi.Görüntü Dökümü---------Yaylardan görüntüler-Yayladaki tesisleşme görüntüleri-Tesis çevresinde hayvanların otlaması-Hayvanlardan detaylar-Röportajlar-Muhabir anonsu (Arzu ERBAŞ)-Yaylacılardan görüntüler-Turistlere yapılan hizmetler-Genel detaylarHABER: Arzu ERBAŞ KAMERA: Mehmet Can PEÇE/ÇAMLIHEMŞİN (Rize),-====================Bursa'daki tünel akvaryuma ilgiBursa'nın Yıldırım ilçesinde bulunan kentin ilk ve tek tünel akvaryumu, özellikle çocukların ilgisini çekiyor. Bin metrekare alan üzerine kurulu olan akvaryumda 5 bin balık bulunuyor.Bursa'nın Yıldırım ilçesinde 19 Mayıs 2011 yılında açılan Cazibe Merkezi'nin bünyesinde bulunan Tünel Akvaryum, kentin ilk ve tek akvaryumu olması nedeniyle yoğun ilgi görüyor. Bursa ovası manzaralı seyir terasları, vatandaşların doğayla bütünleştiği yeşil alanları içinde barındıran Cazibe Merkezi'nde yer alan tünel akvaryum, özellikle çocuklar için farklı bir sosyal etkinlik alanı oluşturuyor. Yaklaşık 25 metre uzunluğunda olan Türkiye'nin en büyük tatlı su tünel akvaryumunda 2 su ürünleri mühendisi ve 2 dalgıçın da aralarında bulunduğu 10 görevli çalışıyor. 'TÜNEL AKVARYUM BAYRAMLARDA ÜCRETSİZ'Yılda yaklaşık 80 bin ziyaretçi geldiğini belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Bilhassa anaokulu düzeyinde okul öncesi eğitim alan çocuklarımız ve ilkokul çocuklarımız ziyaret ediyor. Gruplar halinde ziyaretler alıyoruz. Bayramlarda ücretsiz şekilde çocuklarımıza hizmet ediyoruz. Yoğun dönemlerde çocuklarımıza suyun altındaki dünyayı tanıtmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar 60 bin civarında yıllık ziyaretçi kaydımız var. Bu yıl 80 bin. İlerleyen yıllarda 100 bine yakın ziyaretçi hedefliyoruz. Önceki dönemlerde fazla etkinlik yapılmamış. Biz bundan sonraki süreçte sadece akvaryum ziyareti değil su altında da bir takım etkinliklerin yapılabileceğini göstermek istedik. 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olanları anmak ve bu hatırayı da canlı tutmak adına böyle bir iz bırakmak istedik. Bundan sonraki süreçte de yeraltı fotoğraf sergileriyle veya başka etkinliklerle burada kutlayacağız. Hemen girişimizde bir müren balığımız var. Buranın maskotu diyebiliriz" dedi.Görüntü Dökümü------------Akvaryumdan detaylar-Balıklardan detaylar-Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz röportajıSüre: 05.08 Boyut: 575 MBHaber: Muammer İRTEM - Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, ===================Tokat'ta nesli tükenmekte olan balaban kuşu, yaralı bulunduTokat'ın Zile ilçesinde Devlet Demiryolları (TCDD) çalışanları, nesli tükenmekte olan balaban kuşu buldu. Kuş, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü görevlilerine teslim edildi. Zile ilçesinde, Devlet Demiryolları (TCDD) Zile Araç Bakım Depo Şefliğinde Müdür olarak görev yapan Serdal Deniz (35), iş yerinin çevresinde bulunan çalılıklardan kuş sesi geldiğini fark etti. Arkadaşları ile birlikte çalılık içindeki kuşu çıkaran Deniz, hayvanın sağ ayağından hafif şekilde yaralı olduğunu fark etti. İlçede bulunan veteriner Hekim Mustafa Başal'a götürerek tedavisi yaptıran Deniz, 'Balaban' cinsi olduğunu öğrendiği kuşu Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü görevlilerine teslim etti.Kentte aynı zamanda doğa fotoğrafçılığı ile de ilgilenen Serdal Deniz, "Kuşu gece zor olsa da hemen çalılıkların arasından çıkardık. Veteriner hekime Mustafa Başal'a tedavisini yaptırıp, hemen Doğa Koruma Müdürlüğü ile bağlantıya geçerek hayvanı sağ salim teslim ettik. Biz fotoğrafçılar olarak tetiğe değil deklanşöre basıyoruz. Öldürmek yerine yaşatıyoruz, mutluyuz, gururluyuz" dedi.Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğünde tedavi altına alınan balaban kuşu, tedavisinin ardından doğaya bırakıldı. Görüntü Dökümü------------Kuşun görüntüleriHaber: Fatih YILMAZ/TOKAT, ================Tamir için girdiği kuyuda zehirlenerek öldü Mersin'in Gülnar ilçesinde Ahmet Uzun (49), tamir için indiği kuyuda su motorundan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamını yitirdi.Olay, Gülnar ilçesine bağlı Çavuşlar Mahallesi Taşdemir Mevkii'nde meydana geldi. İddiaya göre, arıza yapan motoru tamir etmek için kuyuya inen Ahmet Uzun, motordan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Bahçeye gelen komşuları Uzun'un kuyu kenarında çamaşırlarını görüp aramalarına rağmen bulamayınca durumu jandarma ekiplerine haber verdi. Ekipler, kuyunun ağzının dar ve derin olması nedeni ile müdahale edemeyince durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Mersin'den giden itfaiye ekipleri kuyuya indi. Uzun'un cansız bedeni yapılan çalışmalar sonunda kuyudan çıkarıldı. Uzun'un cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderilirken olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.GÖRÜNTÜ GEÇİLİYORGÜLNAR (Mersin), - ====================Kitap satarak, aldıkları mamalarla sokak hayvanlarını besledilerMersin'de, gönüllü çocuklar, ikinci el kitap satarak, elde ettikleri gelirle sokak hayvanları için mama aldı. Çocuklar, sokak hayvanlarını elleriyle besledi.Mezitli Kent Konseyi Çocuk Meclisi üyeleri, okudukları kitapları satıp, kazandıkları parayla sokak hayvanları için mama satın aldı. Çocuklar, daha sonra Çankaya Mahallesi'ndeki ormanlıkta oluşturduğu barınakta sokak hayvanlarını besleyen Azerbaycan uyruklu Mihriban Mammadova ile irtibata geçti. Çocuklar, Mammadova ile konuştuktan sonra Belediye Başkanı Neşet Tarhan ve Kent Konseyi Başkanı Sibel Gelbul ile birlikte barınağa gitti. Mamaları da getiren çocuklar, sokak hayvanlarını elleriyle besledi. Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Sadık Gürsoy, "Yaptığımız araştırma sonrası ormanlık alanda sokak hayvanlarını besleyen Mihriban hanıma ulaştırmayı uygun gördük. Hayvanların sokakta olduğundan çok daha güvenli ve uygun ortamda olduğunu görmekten de mutlu olduk. Hatta hayvanlara klasik müzik dinletildiğini görünce oldukça da şaşırdık. Arkadaşlarımız için de unutulmaz ve farklı bir deneyim oldu" diye konuştu. Çocukları böyle anlamlı işin içinde görmekten mutluluk duyduğunu belirten Mihriban Mammadova da "Burada 200 köpek bir o kadar da kediye bakmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın yaptıkları çok önemlidir. Bizi son derece mutlu ettiler. Başta bu imkanı sağlayan başkanımız Neşet Tarhan olmak üzere tüm çocuklarımıza teşekkür ederim" dedi. Çocuk Meclisi üyelerinin projesinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Belediye Başkanı Tarhan ise "Hayvan sevgisini, doğa sevgisini çocuk yaşlarda aşılarsak çok daha aydınlık bir geleceğimiz olur. Ancak çocuklarımız çok daha ötesinde bir projeye imza attı. Daha önce okudukları kitapları ucuz fiyata başka çocuklara ulaştırarak okumaya teşvik ederken, sokak hayvanlarına da mama olmasını sağladı. Görüyoruz ki çocuklarımız her ne yapıyorlarsa temiz kalpleriyle doğru yapıyorlar" diye konuştu. GÖRÜNTÜ GEÇİLİYORHaber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN, - ================Zihinsel engelli çocuklara 5 yıldızlı otel konforunda hizmetKayseri'de zihinsel engelli çocukların günlük bakımını sağlayacak, 'Yüksel Ateş Engelsiz Çocuk Evi' düzenlenen törenle hizmete açıldı. 5 yıldızlı otel konforunda hizmetin verildiği çocuk evi 4-12 yaş grubundaki zihinsel engelli çocuklara hizmet verecek.Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve hayırsever Ateş ailesi tarafından Kocasinan İlçesi Gervhernesibe Mahallesi Mimarsinan parkı içerisinde yaptırılan 15 kişi kapasiteli, 'Yüksel Ateş Engelsiz Çocuk Evi' törenle açıldı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Ali Karcıoğlu, çocuk evinin 4-12 yaş arası günlük 15 çocuğa hizmet vereceğini kaydetti. Karcıoğlu, "Zihinsel engelli çocukların ailelerinin hayatları 24 saat çocuklarına bağımlı. Onlarsız yiyemezler, yatamazlar, uyku uyumazlar, bir şey yapamazlar. Sürekli bağımlıdırlar. Bizde, Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye'de yine ilklere imza atarak bu anlamda gönül belediyeciliğinin bir eseri olarak burada 4-12 yaş grubu zihinsel engelli çocuklarımız ve ailelerine hitap ediyor. Burada özel eğitim öğretmeniz, çocuk gelişim uzmanımız, bakıcı eğitici anneler ve sorumlumuz olmak üzere 5 personel ile günlük 15 kapasitede çocuğumuza hizmet verilecek" dedi.Görüntü Dökümü: Engelsiz bakım evinden iç ve dış görüntüZihinsel engelli çocukların oyun oynamasıZihinsel engelli çocukları uzman çocuk gelişimciler gözetiminde faaliyette bulunmasıÇocukların uyutulmasıKayseri Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Ali Karcıoğlu ile röportajDiğer detaylarSüre: 5.24 Boyut: 605 MBHaber -Kamera: İsmet KÖZELO /KAYSERİ, ===================Karaburun'da RES projesi için verilen 'ÇED olumlu' kararına 4'üncü iptalİzmir'in Karaburun ilçesinin kırsal mahallelerinden Yaylaköy'de faaliyetteki rüzgar enerjisi santrali (RES) şirketinin kapasite artırımı talebine, 'Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı' verildi. Daha önce 3 kez 'ÇED olumlu' kararları mahkemece iptal edilen proje için İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi tarafından da aynı karar verilirken, 4'üncü kez ÇED iptal edildi. Doğal güzelliği, temiz koyları ve doğası ile dikkat çeken Karaburun'a bağlı Yaylaköy Mahallesi'nde 50 türbin ile faaliyetin sürdürüldüğü RES şirketince aynı bölgeye 37 türbin daha dikilmesi için talepte bulunuldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca Cumhurbaşkanlığı kararıyla özel çevre koruma bölgesi (ÖÇKB) ilan edilen Karaburun'un geniş bölgesinde RES'leri bulunan şirket için 'ÇED olumlu' kararı verildi. Bunun üzerine İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi'nde dava açıldı. Daha önce de aynı şirkete verilen 'ÇED olumlu' kararlarına karşı açılan davalar sonucunda iptal edilen proje, bir kez daha mahkemeden döndü. Karaburun Kent Konseyi ile Karaburun Yurttaş Davacıları grubu tarafından açılan davada, mahkemece 'ÇED olumlu' kararı iptal edildi. Davacıların avukatı Cem Altıparmak, "Karaburun coğrafyası ile artık inatlaşmasınlar. Karaburun Yarımadası kapasitesinin üzerinde rüzgar türbinleri ile dolduruldu. Ekolojik açıdan kalan son alanlarda, bu tür projelerle yok edilmemeli. Mahkeme kararları ciddi alınmalı ve uygulanmalı" dedi.KENT KONSEYİ'NDEN ÇALIŞMALARIN DURDURULMASI İSTEMİKaraburun Kent Konseyi'nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada ise şunlar kaydedildi: "Karaburun Yarımadası'nın yüzde 61'ini tek başına kaplayan şirkete karşı yürüttüğümüz hukuk mücadelemiz, dördüncü yılına girdi. Bu zaman zarfında, proje için verilen 'ÇED olumlu' kararı iki kez, üretim lisansını da bir kez iptal ettirdik. Bu iptal kararları, doğayı ve yaşam alanlarını korumak için hep birlikte verdiğimiz inançlı ve kararlı mücadelenin sonucudur. Proje alanı sınırları içinde yeni yapılması planlanan türbin alanının flora yapısı ile kuş yaşamı ve habitat alanlarına zarar verebileceği, söz konusu türbinlerin yapılmak istendiği alanın flora yapısı ve ornitolojik açıdan uygun olmadığı raporlarla ortaya konuldu. Bu mahkeme kararı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ÖÇKB süreci devam ederken şirkete faaliyetlerini devam ettirme izni vermesini de hukuken ortadan kaldırmıştır. Mahkeme kararı ile iptal edilen bir faaliyetin bu aşamadan sonra devam etmesi suçtur. Bu sebeple tüm yetkili kamu kurum ve kuruluşlarını, mahkeme kararına uymaya ve yatırımcı şirketin sahada devam eden faaliyetlerini durdurmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde her bir sorumlu için ayrı ayrı suç duyurusunda bulunacağımızı ilan ediyoruz."İZMİR,

Dha yurt bülteni - 8

Güncel Haberler

Cumhuriyet Savcısı, Ankara, Niğde, , Haberler