Dha Yurt Bülteni-8

(ÖZEL)1)YÜKSEKOVA'DA 4 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ ZIRHLI ARAÇTAN ATEŞ EDİLME ANI GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTIHAKKARİ'nin Yüksekova ilçesinde, geçen yıl zırhlı polis aracının kulesindeki makineli tüfekten açılan ateş sonucu, HDP Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan'ın yeğeni Serhat Buldan'ın da aralarında bulunduğu 4 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı olayın görüntüleri ortaya çıktı. Ateş edilen zırhlı aracın kulesindeki kamerası tarafından kaydedilen görüntülerde, iki kez seri şekilde ateş açıldığı görüldü. Görüntülerde ateş açılması üzerine panikleyenlerin koşuşturması ve vurulan bir kişinin kaçmak istediği dükkanın kapısında yere yığılması görülüyor. Yüksekova'nın Cengiz Topel Caddesi üzerinde 8 Ekim 2016 günü konvoyla birlikte seyir halinde olan zırhlı polis aracının kulesindeki makineli tüfeğin seri ateş alması sonucu HDP Milletvekili Pervin Buldan'ın yeğeni Serhat Buldan, Rahmi Safhalı, Necdet İşözü ve Aydın Tümen hayatını kaybederken, Şemsettin Çakmakçı ve Mehmet Ali Kaya yaralandı. Yürütülen soruşturmanın ardından, 4 kişinin hayatını kaybetmesi, 2 kişinini de yaralanmasına sebep olan zırhlı aracın silah nişancısı polis memuru İ.M. hakkında, 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme ve yaralama' suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Güvenlik nedeniyle Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledilen davanın yargılaması sırasında, tutuklu polis memuru İ.M., tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.İKİ KEZ SERİ ŞEKİLDE ATIŞ YAPILDIYargılamayı yapan Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebi üzerine zırhlı araçtan ateş açılması anının kamera kayıtları Yüksekova Emniyet Müdürlüğü tarafından dava dosyasına gönderildi.Zırhlı aracın dış kamerası tarafından kaydedilen görüntülerde, Emniyet Müdürlüğü'nden çıkan konvoy ara sokaklardan geçerek bir süre sonra Cengiz Topel Caddesi'ne çıkıyor. Görüntülerde, gündüz çarşının kalabalık olduğu anda Cengiz Topel Caddesi üzerinde seyir halinde olan aracın üzerindeki makineli tüfekten aniden tarama şeklinde ateş açılıyor. İlk ateşten sonra zırhlı aracın atış menzilinde olan vatandaşlar panikle kaçışırken, aniden araçtan ikinci kez seri şekilde atış yapılıyor. Görüntülerde, bir dükkana sığınmak isteyen bazı kişilerin, açılan ateşe hedef olarak dükkanın girişinde yere yığıldığı görülüyor. Araçtan tarama şeklinde ikinci kez ateş açıldıktan sonra sonra zırhlı araç kamerasının havaya kaldırıldığı görülüyor. Kayıtlarda, şehir içinden geçen zırhlı aracın silahının da 'atışa hazır' konumda olduğu dikkat çekiyor. Görüntülerde aracın bir süre sonra hereket ettiği görülüyor. BİLİRKİŞİ RAPORU: ATIŞA HAZIR GÖREVE GİTMEK YÜKSEK EMNİYET RİSKİOlayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, olay günü aracın sistem güvenlik ekipmanlarının devre dışı bırakıldığı ve silah kurulma işlemi ile atışa hazır durumda göreve çıkıldığı ifade edilerek, "Bu tür kullanım şekli istem dışı durumlarda atış yapma olasılığını yükseltir ve yüksek emniyet riski oluşturur. Kullanıcının araç üzerinde görev tecrübe azlığı kontsantrasyon bozulması, görev stresi ve benzeri nedenlerin söz konusu olayın yaşanabilmesine imkan verebileceği öncelikli değerlendirmemizdir. Araç üzerinde bulunan kule sisteminde ve silahta teknik olarak kendi kendine atış yapmaya sebebiyet verecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır" denildi.Hakkari Özel Haraket Şube Müdürlüğüne bağlı 'Orman' kod adlı zırhlı polis aracının kule kısmında bulunan ve olay anını gösteren kamara görüntüleri olaydan 1 yıl sonra dava dosyasına girerken, daha önce gönderilen görüntü kayıtlarının bulunduğu CD'nin zımbalandığı için açılamadığı, bunun üzerinde mahkemenin görüntüleri tekrar istediği öğrenildi.Görüntü Dökümü: ----------------------------Zırhlı araçların Cengiz Topel caddesinde seyir halinde olması-Arkada bulunan zırhlı araç kamerasınnın kaldırımda bulunan insanları görüntülemesi-Önceki zırhlı araçtan tarama şeklinde ateş edilmesi-Kaldıramdaki insanların sağa sola koşması bazıların vurulması-Öndeki araçtan bir kez dahna tarama şeklinde ateş açılması-Kameranın iki taramadan sonra havaya kaldırılması-Genel ve detay görüntülerHaber-Kamera: Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,-=======================================================2)DENİZLİ- ANTALYA KARAYOLU'NDA KAR VE BUZLANMA YÜZÜNDEN AKSAMADENİZLİ- Antalya Karayolu'nda etkili olan yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle ulaşım aksadı. TIR'ların da aralarında bulunduğu araçların yolda kalması üzerine Antalya yönüne yaklaşık 1 saat kapalı kalan karayolu, trafik ve karayolları ekiplerinin tuzlama çalışmasının ardından açıldı. Denizli'den Antalya'ya ulaşımını sağlayan karayolunun Kazıkbeli geçidinde yoğun kar yağışı sabah etkisini arttırdı. Kar kalınlığının 10 santimetreyi bulduğu karayolunda, buzlanma nedeniyle ağır tonajlı ve küçük araçlar yolda kaldı. Herhangi bir kazaya sebebiyet verilmemesi için karayolunun Antalya yönü trafiğe kapatıldı. Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme ekipleri ve Karayolları Bölge Müdürlüğü ekipleri yolun açılması için çalışma başlattı. Yolda kalan TIR'lar iş makineleriyle çekilirken, karayolları ekipleri de tuzlama çalışması yaptı. Trafik polislerinin kontrollü olarak bir süre sağladığı trafik akışı daha sonra normale döndü.Görüntü Dökümü-------------------------Yoldaki konvoydan görüntüTIR'lardan görüntüTIR'ların çekilmesinden görüntüTuzlama çalışmasından görüntüHaber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, =======================================================3)ÇAM AĞAÇLARININ KESİLECEĞİ ENDİŞESİNİ YAŞAYAN GÖKGEDİKLİLERİ SEVİNDİREN KARARMUĞLA'nın Yatağan ilçesinin Gökgedik Mahallesi'nde cam ve seramik sanayisinde hammadde olarak kullanılan 'feldspat madeni' çıkarmak için mahalle içerisinde köylülerin tek gelir kaynağı olan 286 fıstık çamı ağacı kesilmek istendi. Bunun üzerine mahkemeye giden köylülerin açtığı tespit davasından sevinçli haber çıktı. Yatağan'ın kırsal Gökgedik Mahallesi yakınlarında 4 yıldır feldspat madeni işleten Global Holding bünyesindeki Straton Madencilik firması, 650 nüfuslu mahalleye 500 metre mesafede yeni bir maden ocağı açmak için harekete geçti. Maden şirketinin, yeni yatırım yapacağı söz konusu alanda her biri 3- 4 asırlık toplam 286 fıstık çamı ağacını kesmek istemesi köylülerin tepkisine yol açtı. Fıstık çamının tek geçim kaynağı olduğunu belirten köylüler, geçen aylarda bölgeye gelen dozer ve iş makinelerinin çalışmasına engel oldu. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyelerinin de destek verdiği eyleme, Yatağan Kaymakamı Hayrettin Çiçek müdahale edip, köylüleri ve çevrecileri sakinleştirdi. Bunun üzerine köylüler eylemlerine son verdi.Kaymakam Çiçek, CHP'li Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık, Çevre ve Şehircilik Muğla İl Müdürlüğü ve Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile daha sonra Gökgedik'e gelerek maden ocağı açılmak istenen bölgede incelemelerde bulundu. Ancak, tepkilerine rağmen maden ocağının faaliyetlerini sürdürmesi üzerine 35 köylü, çevre davalarıyla tanınan Avukat Remzi Kazmaz aracılığı ile geçen 13 Ekim'de Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurup, maden ocağı açılmak istenen yerde çam ağaçlarının kesilmesiyle telafisi mümkün olmayacak zararın ortaya çıkacağını belirtip, delil tespiti yapılmasını istedi. Talep üzerine mahkeme, bölgede keşif yaptırdı. Sonrasında ise tespit kararı açıklandı. Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararda, "Maden ocağı açmak için kesilmesi planlanan 288 fıstık çamı ağacının, köylülerin tek geçim kaynağı olduğu ve ağaçların başka bir yere naklinin mümkün olmadığı" denildi. Köylüler bölgede alınan maden ruhsatlarının iptali için Muğla İdare Mahkemesi'ne dava açmaya karar verdi. "OSMANLI'DAN BU YANA VERGİSİNİ VERİYORUZ"Bodrum Çevre Platformu Sözcüsü Mustafa Duru, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile birlikte Gökgedik'e dün (Salı) giden Avukat Kazmaz, kararı köylülere alkışlar eşliğinde iletti. Köylülerden 6 çocuk ve 15 torun sahibi 80 yaşındaki Ali Göçmen, "Köyümüzün içindeki ağaçlardan tam 65 yıldır fıstık çamı topluyoruz. Bize hiçbir bilgi vermeden, danışmadan tek gelir kaynağımız olan ve Osmanlı döneminden beri vergilerini verdiğimiz ağaçlarımızı kesip, köyümüzü kaldırmak istiyorlar. Bir yandan termik santralin verdiği zararlardan, kanserden korunmaya çalışırken, şimdide oldubittiye getirilerek maden ocağının köyümüzün içindeki ağaçları keserek maden aramak istemesiyle mücadele ediyoruz. Bu mücadelede devlet yetkililerini yanımızda görmek isterdik ama göremedik. Mahkemenin verdiği karar umudumuzu arttırdı. Çünkü bu köyün tek geçim kaynağı fıstık çamı. 400 yıllık ağaçlara kıymak akıl alacak iş değil. Mahkeme heyeti ve buraya gelerek inceleme yapan bilirkişiler bu gerçeği görmüş ve lehimize karar vermişler. Şimdi amacımız köyün içinde maden arama ruhsatı alan bu şirketin aldığı ruhsatların iptalini sağlamak" dedi."BU ÇAMLAR AHİRETTE EVİMİZ, DÜNYADA GELİRİMİZ"Köylülerden 4 çocuk ve 10 torun sahibi 72 yaşındaki Fatma Göçmen ise "Ben anamdan doğduğumdan beri fıstık çamının içindeyim. Fıstıklarımızı topluyoruz, içinde hayvanlarımızı otlatıyoruz. Az, çok ne varsa mahsulleri alıyoruz. Onunla hayatımızı idare ediyoruz. Bize 'burada yaşamayın' diyorlar. 70 yaşından sonra ben nereye giderim. Devlet adamlarına buradan sesleniyoruz. Ağaçlarımızı almayın, canımızı almayın, tek istediğimiz doğduğumuz büyüdüğümüz yerde yaşamak ve huzur içinde ölmek. Buralar, ninelerimizden ve dedelerimizden bize kaldı. Devlet yetkililerinin canı nasıl kıymetliyse bizim de canımız kıymetli. Bu çamlar ahirette evimiz, dünyada gelirimiz. Biz burada olduğumuz yaşadığımız sürece ağaçlarımızı kestirmeyiz. Bizi devletimizin askeri polisiyle karşı karşıya getirmesinler. Burada tek bir şirket çıkar sağlayacak diye asırlardır sahip olduğumuz toprakları terk etmemiz istenmesin" dedi.RUHSATLARININ İPTALİ İÇİN DAVA AÇILACAKAvukat Kazmaz, medan ruhsatlarının iptali için yürütmeyi durdurma kararı aldırmayı hedeflediklerini belirterek, şöyle konuştu: "Yatağın Sulh Hukuk Mahkemesi'ne açtığımız tespit davasından sonra verilen karar köylülerin lehine çıktı. Artık Gökgedik'in kesilmek üzere olan ağaçlarının kesimi durduruldu ama henüz daha hukuki anlamda bu olay bitmedi davamız devam ediyor. Şimdi Muğla İdare Mahkemesi'nde açacağımız davada, maden arama sahası olarak ilan edilen bu bölgede maden ruhsatları iptali için yürütmeyi durdurma kararı alarak bunu da aşacağız. Cennet gibi bir köy. Milli gelire gerçekten hizmet eden bir köy. Ben buradan yetkililere son bir kez diyorum ki verilen kararlar bugüne kadar eksik, hatalı ve yanlıştı. Artık devletle vatandaşı kesinlikle karşı karşıya gelmesini arzu etmiyoruz. Hukuksal olarak bu olayı sonuna kadar takip edeceğiz. Çam ağaçları kesilmesin, yaşam alanları yerine ocaklar kurulmasın ve bu cennet vatan cennet ülke ve bu cennet köy böyle bakir kalsın. Çünkü burada maden ocağı açmanın hiçbir kamu yararı yok. Tek bir şirkete faydası var oysaki buradan 400 köylü asırlardır geçimini sağlıyor zaten mahkemede bu tespiti yaptı." Köylülerin sorunlarını dinleyen Milletvekili Demir, "Devlet buraya su getirmiş, elektrik bağlamış, burada bir mahalle var. Ancak 400 yıldır yaşanan yerin tapusu yok. Türkiye'nin birçok yerinde benzer sorunlar vardı ve aşıldı. Bu konuyu da TBMM'nin gündemine taşıyarak, asırlardır köylülerin olan bu toprakların köylülere verilmesini ağaçların tek gelir kaynağı olarak tescil edilmesini sağlayacağım" dedi. Köylüler, köye desteğe gelenlere ballı fıstık çamı ikram etti. Görüntü Dökümü-------------------Avukatın köylülerle konuşmasıKöylüler Fatma Göçmen, Ali Göçmen, Muharrem Yöntem ile röp.Avukat Remzi Kazmaz ile röp.Alkışlar Fıstık çamı ağaçlarından ve madenden genel detay görüntüHaber Yaşar ANTER-Kamera: Hülya ELTEŞ / MUĞLA, DHA)===================================================4)CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, 800 MİLYON LİRALIK YATIRIMLARI AÇACAKSİVAS Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Aralık'ta Sivas'ta 800 milyon liralık yatırımların açılışını yapacağını söyledi. Şems-i Sivasi Halk Kütüphanesi'nde basın toplantısı düzenleyen Vali Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sivas programı hakkında bilgi verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sivas ziyaretinin çok önemli olduğunu vurgulayan Vali Gül "Milletimizin, devletimizin adeta top yekün saldırı altında olduğu bir dönemde devletimizin ve milletimizin birliğini temsil eden Sayın Cumhurbaşkanımızın ilimizi ziyaret etmesi çok önemli. Sivaslılar 4 Eylül'de olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımıza ev sahipliği yapacaklar. İnşallah ayın 10'unda toplu açılışlarımız olacak. Yeni 4 Eylül Stadyumu'nun oto parkında toplu açılışları da yaptıktan sonra ilimizden ayrılacaklar." dedi.800 MİLYON LİRALIK YATIRIMIN AÇILIŞLARI YAPILACAKSivas'ta yapımı tamamlanan ve açılışı yapılacak olan tesislerin toplam maliyetinin 800 milyon liranın üzerinde olduğunu ifade eden Gül "Öncelikle il kongresine geliyor saat 13.00'da. Onu il teşkilatı organize ediyor. Saat 14.00'da da toplu açılışlar olacak. Yaklaşık 800 milyon liranın üzerinde tesislerimiz var. Bu tesisler; mevcut stadyum, yanındaki kapalı spor salonu, üniversite içerisindeki 3 bin kişilik öğrenci yurdu, organize sanayi bölgesindeki İŞGEM, Şarkışla'da 400 kişilik öğrenci yurdu, belediyenin alt geçitleri ve Mevlana Tüneli. Bunların tamamı 800 milyon liranın üzerinde. Tamamlanış olup ama geçişi kabulü olmayan açılışları bunun içerisine koymadık. Nedir bunlar; Orduevi, Karşıyaka'da ki huzurevi, işitme engelliler okulu, birçok okulumuz var. Biz sadece geçici kabulü olanları koyduk. Sivaslıların evlerini, iş yerlerini bayraklarla donatmalarını ve saat 14.00'daki toplu açılışa çocuklarıyla, eşleriyle, anneleriyle, babalarıyla orada bulunmalarını arzuluyoruz. 15 Temmuz'dan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın ilk ziyareti. En son 2,5 yıl önce gelmişlerdi. O coşkuyu hem tüm Türkiye'ye hem Sayın Cumhurbaşkanımıza vermemiz lazım. Devletimizin, milletimizin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanımızın şahsına ve makamına Sivaslılar en iyi şekilde ev sahipliği yaparak, tarihinin en büyük kalabalığının olduğu güzel bir etkinlik yapılmasını arzu ediyoruz. Aziz Sivaslılar'dan katılım konusunda özel bir duyarlılık rica ediyoruz." ifadelerini kullandı.Görüntü Dökümü: --------------------------Basın toplantısı-Vali Gül'ün açıklamalarıHaber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (220 mb)=========================================================5)ADANA'DA MÜTEAHHİTLERDEN DEMİR VE ÇİMENTO TEPKİSİADANA'da müteahhitler, demir ve çimento fiyatlarının önlenemez şekilde yükseldiğini belirterek acil önlem alınmasını istedi.Adana Kamu Müteahhitleri Derneği (AKAMDER), Adana Yapım Müteahhitleri Derneği (AYAMDER) ve Müteahhitler Birliği üyeleri, bir araya gelerek inşaat sektöründe yükselen maliyetlerle ilgili açıklama yaptı. AYAMDER Başkanı Mustafa Fidan Vursavuş ve Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Öksüzkaya ile birlikte konuşan AKAMDER Başkanı Mustafa Karslıooğlu, ülkenin kalkınmasında inşaat sektörünün başta geldiğini söyledi. İnşaat sektörünün bu yıl içinde demir fiyatlarındaki durdurulamayan artışlar nedeniyle çok sıkıntılı günler geçirdiğini anlatan Karslıoğlu, şöyle devam etti: "Müteahhitler, demir fiyatlarında meydana gelen spekülatif ve fahiş artışlardan olumsuz etkileniyor. Yılbaşında 1 tonu bin 760 lira olan demir fiyatları, şimdilerde 2 bin 570 liraya kadar yükseldi. Dolar kuru yılbaşından bu yana yüzde 12.22, Üretici Fiyat Endeksi yüzde 9.13 oranında artarken demir fiyatlarındaki artış yüzde 44.89 olmuştur. Türkiye'nin önde gelen demir çelik üreticilerinden olduğu varsayılırsa kış aylarında bile durdurulamayan bu artışlar normal değildir, üstelik fahiştir. Ülkemizin kalkınmasına zarar vermektedir. Dolar düşerken bile fiyatlara zam geldiği görülürken yükselen fiyatlara döviz kurundaki artışın mazeret gösterilmesi bilimsellikten uzaktır. Hükümetimizi konuya el atmaya davet ediyoruz."ÇİN AÇIKLAMASIÇin'de yıllık 600 milyon ton olan demir üretiminin 420 milyon tona düşürüldüğünü aktaran AKAMDER Başkanı Mustafa Karslıoğlu, şunları kaydetti: "Çin arada kalan 180 milyon ton demir ihtiyacını ithal ederek karşılama yoluna gitti. Türkiye'nin yıllık 24 milyon ton demir üretimi var. Bunun da 12 milyon tonunu ihraç ediyor. Bu da yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ihracat tutarıdır. Demire talep çok olunca piyasada ürün bulunmuyor ve fiyatları yükseliyor. Ayrıca bölgesel bazda çimento üreticilerinin ekonomik ortamı bahane ederek adeta fırsatçılık yaparak çimentoya ardı ardına zam yapıyor. Bu artışlar hazır betondan başlayarak çok sayıda inşaat kaleminde maliyet artışına neden oluyor. Birkaç üreticinin bir araya gelerek piyasaları manipüle etmeleri karşısında Rekabet Kurulu'nu devreye girmeye çağırıyoruz. Bu şartlar altında yılbaşına kadar önlem alınmadığı takdirde Adana'daki müteahhitler mecburen şantiyelerini durdurmak zorunda kalacak. 2008 yılında olduğu gibi ilave Fiyat Farkı Kararnamesi çıkarılması uygun olacaktır."Görüntü Dökümü--------------------------AKAMDER Üyeleri'nin konuşması AKAMDER Başkanı Mustafa Karslıooğlu'nun açıklaması AKAMDER logosunun detay görüntüsü AKAMDER başkanı ve üyelerinin görüntüsü SÜRE: 3'51" BOYUT: 235 MBHaber: Yusuf BAŞTUĞ - Kamera: Veysel DOGUÇ/ ADANA,===========================================================6)MALATYA'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU: 2 GÖZALTIMALATYA'da, polislerin şüphe üzerine durdurduğu otomobilde 1 kilo 65 gram metamfetamin ele geçirildi, 2 kişi gözaltına alındı.Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, uyuşturucu ticaret ve sevkiyatının önlenmesine yönelik çalışma kapsamında kent girişinde oluşturduğu denetim noktasında şüpheli gördüğü araçları durdurarak aradı, içinde bulunanları kimlik kontrolünden geçirdi. Durdurulan bir otomobildeki M.E. ve F.G.'nin yöneltilen sorulara çelişkili cevaplar vermesi polisi kuşkulandırdı. Bunun üzerine polislerin eğitimli köpekle arama yaptığı otomobilin gizli bölmelerine saklanmış 5 paket içerisinde 1 kilo 65 gram metamfetamin ele geçirildi. Uyuşturucuya el koyan polis, otomobildeki M.E. ve F.G.'yi gözaltına alarak sorgulamaya başladı.Görüntü Dökümü-------------------Polislerin durdurduğu otomobilEğitimli köpekle arama yapılmasıKöpeğin tepki vermesiUyuşturucunun bulunmasıEle geçirilen uyuşturucu paketleriGenel ve detay görüntüler(Haber-Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ - MALATYA -DHA)GÖRÜNTÜ BOYUTU: 121 MB===========================================================7)6 YAŞINDAKİ DERYA, 3.5 YILDIR KARACİĞER NAKLİ BEKLİYORRİZE'nin Çayeli İlçesi Büyükköy Beldesi'nde oturan Fatma ve Hızır Yıldız çiftinin 6 yaşındaki kızları Derya, 3.5 yıldır karaciğer nakli bekliyor. En büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı görmek olduğunu anlatan Derya, "Tayyip dedeyi görmek istiyorum. Ona iyileşmek istediğimi söyleyeceğim" dedi.Büyükköy Beldesi Kirazlı Mahallesi'nde yaşayan Fatma ve Hızır çifti 16 yıldır çocuklarının sağlık sorunlarını tedavi edebilmek için uğraş veriyor. Karaciğer nakli yapılan ve sağlığına kavuşan 15 yaşındaki oğlu Yusuf'un ardından kızı Derya da aynı hastalıkla karşı karşıya kaldı. Sürekli kaşınan, uyku problemleri yaşayan küçük kız 3.5 yıldır karaciğer nakli için bekliyor. Gönüllü olan anne Fatma Yıldız, şeker hastalığı nedeniyle kızına karaciğer veremedi. Aile gönüllü verici olmak isteyenlerin kendilerine ulaşmasını istiyor. "GÖZÜMÜZ KULAĞIMIZ TELEFONLARDA"Baba Hızır Yıldız, kızının 3.5 yıldır karaciğer nakli beklediğini belirterek gönüllü verici aradıklarını söyledi. Yıldız, "3.5 yıldır gitmediğim, çalmadığım kapı kalmadı. Kızım için gönüllü verici bulamadım. Kızımın sağlık sorunları arttı. Uykusu kalmadı, sürekli kaşınıyor. Kızımın acil nakil olması lazım ama nasıl bulacağız, ne yapacağız bilemiyoruz. Her an gözümüz kulağımız telefonlarda. İnşallah sesimiz duyulur ve kızım için gönüllü bir verici bulabiliriz" dedi. "TAYYİP DEDEYİ GÖRMEK İSTİYORUM"Anne Fatma Yıldız da kızının kendisine sürekli 'Ben yaşamak istiyorum anne' dediğini hatırlattığını ve çok üzüldüğünü söyledi. Yıldız, "Bana 'Ben yaşamak istiyorum.Tayyip dedeme ulaşmak istiyorum. Ben onu görüyorum ama o beni görmüyor' diyor. Gece gündüz uykusu yok. Ben kızıma karaciğerimi verecektim olmadı. Gönüllü karaciğer vermek isteyen olursa bekliyoruz. Okula gitmek istiyor. Gidemediği için ağlıyor" diyerek çaresizliğini dile getirdi.Küçük Derya da "Tayyip dedeyi görmek istiyorum. Ona iyileşmek istediğimi söyleyeceğim" diyerek gözyaşlarını tutamadı. Karaciğer nakli yapılan ağabeyi Yusuf Yıldız ise kendisi gibi kardeşinin de iyileşmesini istediğini söyledi.Görüntü Dökümü: -----------------------Aileden ve Derya'dan detaylarBaba Hızır Yıldız ile röp.Annen Fatma Yıldız ile röp.Derya ile röp.Detaylar Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA=================================================8)EV HANIMLARI 'BİBER TUZU' İÇİN MARKA TESCİLİ YAPTIRIP PATENT BAŞVURUSUNDA BULUNDUSAMSUN'da 600 üyesi olan Çarşamba Ev Hanımları Derneği Başkanı Saniye Şen tarafından 'Çarşamba Tipi Biber Tuzu'nun patentini almak için geçen Mart ayında Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvuruda bulundu. Şen ayrıca dernek üyesi kadınların 'çarşamba tipi biber tuzu'nu bir marka altında üretip satmasını sağlamak için marka tescili yaptırdı.Samsun'da 600 üyesi olan Çarşamba Ev Hanımları Derneği Başkanı Saniye Şen, tarafından ilçenin yöresel ürünlerinden olan 'Çarşamba Tipi Biber Tuzu'nun patentini almak için geçen Mart ayında Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvuruda bulundu. Şen'in başvurusu kabul edildi. Şen ayrıca dernek üyesi kadınların 'Çarşamba Tipi Biber Tuzu'nu bir marka altında üretip satmasını sağlamak için Türk Patent ve Marka Kurumu'na kendi fotoğrafını logo olarak kullandığı 'Saniye Hanım' markasını oluşturarak marka tescilini yaptırdı. 'Biber Tuzu'nu ilçedeki kadınların çocuğunun evlerinde yapıp hem yemeklerinde hem de kahvaltılık olarak kullandıklarını söyleyen Şen, "Çarşamba kıl biberi, kişniş, sarımsak, tuz, çeşitli baharatlar içeren bir yiyeceğimiz. İçine ceviz ve fındık koyarak kahvaltılık olarak tüketebiliyoruz. Ayrıca yemeklere koyuyoruz. Biz istiyoruz ki tescil ettiğimiz marka ile kadınlarımızın evlerinde ürettikleri biber tuzundan para kazanmalarını istiyoruz. Ayrıca marka olarak kendi adımı logo olarak da fotoğrafımı kulandım. Türkiye'de kendi yüzünü marka yapan yok deniliyor. Bende ilklerden olsun dedim" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Ev hanımlarımız üretsinler ekonomiye katılsınlar istiyoruz. Kadınlar evlerinde oturmasınlar iş hayatına katılsınlar istiyoruz. Biz biber tuzunu topyekun bir çalışma ile üretip satabilsek organize halde bunu yapabilsek ev hanımlarının iş sorunu yüzde 90 ortadan kalkar. Yurt dışında yöresel ürünlerin üretilip tanıtılıp dünyaya yayıldığını görüyoruz. Bunu neden biz başarmayalım. Sadece desteğe ihtiyacımız var. Biz ev hanımları olarak bu noktaya getirebildik. Devletimizden bize destek olmasını yol açmasını bekliyoruz. Ayrıca 'biber tuzu' ile ilgili coğrafi işaret de alınması gerektiğini düşünüyorum."Görüntü Dökümü: ------------------------Biber tuzunun yapılışı-Saniye Şen'den detay-Marka tescil belgesi-Detaylar-Röportaj(SÜRE: 5.45 Dk) (BOYUT: 351.23 MB)Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/ÇARŞAMBA(Samsun), =====================================================

Dha Yurt Bülteni-8

Güncel Haberler

Halkların Demokratik Partisi, Pervin Buldan, Yüksekova, Muğla, Politika, Güncel, Haberler