Kağıdı Dantel Gibi İşliyorlar

Nilüfer Belediyesi, geleneksel sanatların gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için açılan atölyelere bir yenisini ekleyerek "kaatı" sanatı kursu açtı.
Nilüfer Belediyesi, geleneksel sanatların gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için açılan atölyelere bir yenisini ekleyerek "kaatı" sanatı kursu açtı.
Nilüfer Belediyesi'nin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde Konak Kültürevi'nde başlattığı "Geleneksel El Sanatları Kaatı Atölyesi" pazartesi ve çarşamba günleri toplam 23 kursiyerle devam ediyor. Sanatın kökeninin 15. yüzyılda, Afganistan'ın Herat şehrine dayandığı, ilk ustasının da Abdullah Kaatı olduğu biliniyor.
Eğitmen Dilek Aydemir Erim, bir kağıt ya da derideki motifin oyularak çıkartılıp başka bir kağıt üzerine yapıştırılarak oluşturulan desenlere "kaatı" denildiğini söyledi. Erim, sanatkarına da "katta" denilen bu sanatın ülkemize 16. yüzyılda geldiğini kaydetti. Lale devrinde bu sanatta da bir çöküş yaşandığının altını çizen Erim, Cumhuriyet döneminde Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver tarafından yeniden gündeme geldiği bilgisini verdi.
Kaat-ı sanatının günümüzdeki tek uygulayıcısının Ünver'in gelini Dürdane Ünver olduğunu anlatan Dilek Aydemir Erim, kendisinin de ondan öğrendiğini belirterek, "Sayın Dürdane Ünver hocam olduğu için çok gurur duyuyorum. Kendisi, üç yıllık bir program hazırlayarak, tamamen geleneklere uygun olarak bu sanatı günümüze taşıyan tek usta. Kendisiyle birlikte kaatı sanatının Milli Eğitim Bakanlığı programlarına girmesini de sağladık. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey sayesinde de Bursa'da ilk kez sergi açarak Bursa halkını bu sanatla tanıştırdık" dedi.
Erim, motiflerin tarihten günümüze taşınan motifler olup tamamen geleneklere bağlı kalınarak işlendiğini ifade etti. Kurallar çerçevesinde çalışıldığı için yetenekten çok sabır, hoşgörü sevgi ve aşk gerektiren kaatı sanatında yaş sınırının olmadığını da vurgulayan Erim, "Kaatı sanatının en güzel tarafı, ebru, minyatür, tezhip gibi geleneksel sanatları da bünyesinde barındırıyor olması. Bu anlamda tek sanat dalı diyebiliriz. Ayrıca bu sanatı uygularken, kendi boyadığımız kağıtlardan yararlanıyor, altını da malzeme olarak kullanıyoruz. Renkler ise oldukça önemli. Tabiata sadık çalışılmak zorunda. Gelincik ne renkse, ağaç gövdesi nasılsa o renkleri tutturmak lazım. Ayrıca motiflerimizi muhallebi dediğimiz, kendimizin yaptığı özel bir yapıştırıcıyla sabitliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaatı sanatını öğretmek için en az 2 yıllık bir eğitim planlandığını söyleyen Dilek Aydemir Erim, "Atölye çalışmaları sürdürülebilir olmak zorunda. 2 yıllık temel eğitimin ardından 3. yılda da özgün çalışmalarla tamamlamayı planlıyoruz. Yani bu sanatın da 'öğrendim bitti' noktası yok" diye konuştu.
Büyük bir emek, incelik ve sabır isteyen, kağıt üzerine çizilmiş desenlerin keskin aletlerle dantel gibi oyularak başka bir zemin üzerine yerleştirilmesiyle yapılan bu sanatın "kat kat", "yalın kat", "simetrik" gibi tekniklerle öğretildiği Konak Kültürevi'ndeki
atölyede kaat-ı sanatının tarihçesi de öğretiliyor.
Nilüfer Belediyesi yakında "Karagöz Tasvir Yapım Atölyesi" de açacak. Geleneksel gölge oyununa ilgi duyanlar ve inceliklerini öğrenmek isteyenler Konak Kültürevi'ne başvurabilecek. - BURSA

















