'Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği' Diyarbakır'ın Tansiyonunu Ölçtü

Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Tarafından Başlatılan 'Türkiye'nin Tansiyonunu Ölçüyoruz' Adlı Kampanya Kapsamında Diyarbakır'a Gelen Tır'da Vatandaşların Tansiyonu Ölçüldü. Diyarbakırlıların Tansiyonu da Türkiye Ortalamasına Benzer Şekilde Yüksek Çıktı.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından başlatılan 'Türkiye'nin Tansiyonunu Ölçüyoruz' adlı kampanya kapsamında Diyarbakır'a gelen TIR'da vatandaşların tansiyonu ölçüldü. Diyarbakırlıların tansiyonu da Türkiye ortalamasına benzer şekilde yüksek çıktı.
Türkiye'nin tansiyonunu ölçmek için başlatılan kampanya çerçevesinde Diyarbakır'a getirilen Hipertansiyon TIR'ına yoğun ilgi gösterildi. Diyarbakırlılar tansiyonlarını ölçtürmek için sıraya girdiler. Daha sonra vatandaşlar TIR'a davet edilerek tansiyonları ölçüldü. Anıtpark önündeki TIR'a gelen çok sayıda vatandaş tansiyonlarını ücretsiz olarak ölçtürdü. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Erbay, tansiyon hastalığının çok ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, "Bu TIR'ın gittiği illerimizde değişik yerlerde istasyonlarımız kuruldu. Halkımızın tansiyonunu ölçüyoruz. Tansiyon yüksekliği ciddi bir sorun. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin Sağlık Bakanlığı ile yapmış olduğu çalışmada Türkiye'de her 3 kişiden 1'inde hipertansiyon var. Yüzde 30 oranında görülme sıklığı var. Diyarbakır'daki tansiyon yüksekliği Türkiye ortalamasından çok farklı değil. Tansiyon yüksekliği olup da bilen ama tedavi görmeyen insanlarımız var. Tansiyon yüksekliği olan 10 kişiden 7'si bunu yapıyor yani tedavi olmuyor. Tansiyon yüksekliği olduğu bilinen insanların yüzde 90'ı da tedavi altına olmasına rağmen tansiyonları kontrolsüz seyrediyor. Bu durum çok önemli. Tansiyon yüksekliği ciddi hayati organlardan olan gözde, beyinde, kalpte ve böbrekte hasar yapıyor. Böbreğin ayrı bir yeri vardır. Böbrek hem tansiyonu üretiyor, hem de hedef organ olarak etkileniyor. Bunlar hem ölüm nedeni oluyor, hem insanın hayat kalitesinde olumsuzluk yaşatıyor" dedi.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Emin Yılmaz ise, toplumun tansiyonunun çok önemli olduğunu belirterek, "Toplumda her 3 kişiden birinin tansiyonunun yüksek olduğu ve tansiyon hastası olduğu gerçeği ortadayken, yine kontrol altına alınabilirliği mümkünken ve önemli ölçüde de ölüm nedeniyken, bunun önemini bilmememiz çok önemli. Bu nedenle tansiyonumuzu mutlaka bilmeliyiz. Tansiyonumuzun ne kadar önlenebilirliğini bilmeliyiz. Topluma bu bilinci vermemiz gerekiyor.
Tansiyon belki de ilaç almadan önemli ölçüde tedavisinin mümkün olduğu bir hastalıktır. Tansiyon için çok neden sayılsa da önemli nedenlerden biri yeme alışkanlıklarının yaşam tarzıdır. Yemek alışkanlıklarımız ve yaşam tarzı tansiyon nedenlerindendir. Bunları düzeltebilirsek, tansiyonu önemli ölçüde ilaçsız, nerdeyse yarıya yakınını belki de asgari düzeye düşürmemiz mümkündür. Böylelikle ölümü de azaltmamız mümkündür. Türkiye'de yetişkinlerde ortalama yüzde 30 yani her 3 kişiden 1'inin tansiyonu yüksek.
Diyarbakır'da bu oranda sonuç çıktı. Görülen o ki, şu andaki sonuçla Türkiye ortalamalarının bazı illere göre daha yüksek durumdadır. Bizim yeme alışkanlıklarımız, tuzla ilişkimiz hayat tarzımız bununla alakalı önemli bir etkendir" şeklinde konuştu.
Diyarbakır'da vatandaşların tansiyonunu ölçen Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği, yüksek tansiyona dikkati çekmeyi ve vatandaşları bilinçlendirmeyi hedefliyor.
(AŞ-AŞ-CMH-Y)

















