Haberler

Türk-Arap Medya Forumu

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin,Türk dizi sektörünün ekonomik anlamda çok ciddi katkı sağladığını ancak çok fazla izlenirliği olmasına rağmen Arap dünyasında çok fazla eleştiri konusu olduğunu söyledi.

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin,Türk dizi sektörünün ekonomik anlamda çok ciddi katkı sağladığını ancak çok fazla izlenirliği olmasına rağmen Arap dünyasında çok fazla eleştiri konusu olduğunu söyledi.

Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce Conrad Oteli'nde düzenlenen "Türk-Arap Medya Forumu"nun "Kültürel İşbirliği: Türk Dizilerinin Bölgesel Yansımaları" başlıklı oturumunun moderatörlüğünü yapan Şahin, Türk dizilerinin daha revaç bulmasının, özel televizyonların kurulmaya başladığı 1990'lı yıllara dayandığını anlattı.

Özel televizyonların reklam gelirleri üzerine inşa edilmiş bir yapı olduğunu, daha sonra da televizyonların daha fazla reklam geliri alabilmek için daha çok çalışmaya başladığını ifade eden Şahin, özellikle programların kalitelerinin arttırılması araştırılırken, izleyicinin daha fazla çekilmesi noktasında zaman zaman Güney Amerika dizilerinin Türkiye'ye getirildiğini, ancak bu arayışın Türk dizilerini ortaya çıkardığını dile getirdi.

Türk dizilerinin, kaliteli üretime başladıktan sonra Arap dünyasının ilgisini çekmeye başladığını anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik döngülerinin çok yüksek olmaması, NBC kanalının 3-4 Türk dizisini üst üste yayınlaması ve reyting rekorları kırması, Türkiye'ye inanılmaz bir ilgi oluşturdu. Ne zaman ki Türk dizilerine NBC kanalı dışında Arap dünyası ilgi duydu, o saatten itibaren de Arap dünyasında 500-600 dolara veya bin dolara satılan diziler, şu anda 30 bin dolara bölüm başı pazar bulmakta.

Türk Cumhuriyetlerinde özellikle Azerbaycan'da bazı günlerde 30 civarında Türk dizilerinin televizyon kanallarında oynatılması nedeniyle, bu ülkelerin de kendi kültürleriyle ilgili endişe duymalarından dolayı Türk dizileriyle ilgili adeta bir blok uygulama gibi bir düşünceye de gidilmiştir. Balkan coğrafyasında Türkçe konuşan ülkeler, Türk dizilerine ilgi duyduğu andan itibaren kültürel etkiyi de bir kenara bırakarak Doğu Avrupa bizim dizilerimizi oynatmaya başlamış, Türk dizilerinin girmediği tek ülke Kuzey Amerika. Ama şuan Güney Amerika'ya yayılmak üzere Kuzey Amerika'da bir kaç firmamız, özellikle Türk dizilerinin İspanyolca bazı kanallarda oynatılması için pazarlıklarını sürdürmekte. İşin sosyal ve sosyo-politik kısmını bir kenara bırakacak olursak, Türk dizi sektörü ekonomik anlamda çok ciddi katkı sağladı, ancak çok fazla izlenirliği olmasına rağmen Arap dünyasında çok fazla eleştiri konusu oldu."

-"Türk dizileri vazgeçilmez birer fenomen"-

Umman Alwaha Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hamoud Al Touqi, oturumda sanatçılar Cansel Elçin ve Songül Öden ile birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek, "Böyle bir şeyi tahayyül bile edemezdim. Kader insanları bir araya getiriyor. Bunu benim için çok önemli bir olay" dedi.

Bazı Türk dizilerinin, Arap ülkelerindeki evlere izinsiz girdiğini ve oyuncuların sevimli birer konuk haline geldiğini anlatan Touqi, "Türk dizileri gerçekten Arap izleyici için vazgeçilmez birer fenomen oldu ve büyük bir izleyici kitlesine ulaştı. Özelikle de 'Gümüş' dizisinin final bölümünde, Arapların hepsi evine çekildi, caddeler ve büyük lokantalar boşaldı" diye konuştu.

Arapların, Türk dizileri sayesinde Türk gelenek ve göreneklerini öğrendiğini, Türkiye'yi tanıdığını anlatan Touqi, dizileriyle Türkiye'nin kendisini pazarladığını, Türkiye'nin ve İstanbul'un güzelliklerini tanıttığını söyledi.

Dizilerin ardından Arap ve körfez ülkelerinden bir çok ailenin Türkiye'yi ziyaret etmeye başladığını, bazı ailelerin düğünlerini "Gümüş" dizisinin çekildiği köşkte yapmak istediğini ifade eden Touqi, dizilerin ardından bazı Arap vatandaşlarının hayat tarzlarını değiştirdiklerini söyledi.

Touqi, Türk dizilerinin 30 yıl boyunca farklı bir şey sunulmayan Arap izleyici için büyük yenilik olduğunu, büyük bir eksikliği doldurduğu anlatarak, Türkiye'nin Araplar'a karşı sevgi ve sempatisi, Filistin'e karşı tutumu ve özgürlük gemilerindeki olaylar karşısındaki tavırlarının, büyük bir sevgi ile karşılandığını ve dizilerin de bunları pekiştirdiğini kaydetti.

Türk dizilerinin olumsuz etkileri de bulunduğunu ifade eden Touqi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bazı Türk dizileri evimize izinsiz girdi ve bunların girişi hiç bir şekilde engellenemedi. Bu diziler, bazı olumsuz adetleri de bize taşıdı. Arap toplumu değerlerine çok bağlıdır ve bunlara çok önem verilmektedir. Türkiye, İslam toplumunun önemli bir bölümünü teşkil ediyor ama Araplar'a yakın olmayan bazı değerleri, ilişkileri gördük. Özellikle evlilik dışı ilişkileri Türk dizilerinden öğrendik. Bazı diziler bu ilişkiyi öne çıkardı ve Arap vatandaşı bunu kabul etmekte zorluk çekti. Sürekli açık bir şekilde içki içilmesi küçük çocukları etkiledi. 'Niçin içki içiyorlar, Müslüman değiller mi-' sorularına neden oldu. Bunlara yapımcıların dikkat etmeleri gerekiyor. Açık-saçık giyimler söz konusu. Öpüşmeler vardı, Araplar romantik yönlerinden dolayı bunu kabul ettiler."

Yemen ziyareti sırasında "Gümüş" dizisinin başrol oyuncuları Songül Öden ve Kıvanç Tatlıtuğ'un ismini taşıyan meyve suları ve sandviçlerin daha pahalı satıldığını gördüğünü belirten Tauqi, "Bu aslında Arap izleyicisinin ne kadar sevgi gösterdiğinin işareti" dedi.

-"Türk dizileri tahmin etmediğimiz kadar ilgi gördü"-

Birleşik Arap Emirlikleri'nden Daniel Abdülfettah da, NBC yetkililerinin, Türkiye'de üretilen dizileri, sadece bir eğlence ve vakit geçirme aracı olarak görmediklerini söyledi.

Türk dizilerinin, hiç tahmin edemedikleri kadar ilgi gördüğünü, o ilgiden dolayı da çok memnun kaldıklarını anlatan Abdülfettah, şunları kaydetti:

"Çünkü Türkiye'nin, Türk insanının ne olduğunu, Türk insanının nasıl yaşadığını, kendi günlük hayatında nelerle karşılaştığını ve ne gibi meseleler üzerinde durduğunu, aile içinde nasıl bir hayat sürdürdüğünü öğrenme şansına sahip olduk. Türk dizilerini sevdik, çünkü bize benziyor. Arap ülkelerinde, Türk dizisinin aslında Türkiye'yi anlatmadığını ve Türkiye'yi kötülediğini yazan çizenlerimiz de oldu. Doğrusu demek oluyor ki biz Türkiye'yi çok daha ahlaklı olarak biliyoruz. Bu da güzel bir intiba. Türkiye'de evlilik dışı bir çocuğa sahip olunamayacağını düşünüyorduk. 'Gümüş' dizisinde ya da başka dizilerde böyle bir konuya rastladığımızda şaşırdık. Araplar'ın en çok rahatsız oldukları ve karşı çıktıkları konu buydu."

Abdülfettah, "Ürdün, Mısır, Suriye'de töre cinayeti olduğunu bilmiyor muyum- Biliyorum. Bu konuyu neden NBC Kanalı'nda tartışabildik- Çünkü bu konu, Türk dizisinde vardı. Biz Türkiye üzerinden bu konuyu tartışabildik. Türk dizilerinin bize çok faydası olduğuna inanıyorum" dedi.

Türk dizilerinin eleştirilmesine karşı olduğunu ifade eden Abdülfettah,

"Hollywood ile büyüdük ama hiç bir zaman jön olmadık, Arap olarak kaldık, dikte ettirilene bağlı kalmadık. Türk dizileri ve draması Arap dünyasında belli bir paya sahip oldu" diye konuştu.

-"Türkiye'nin ders çıkarması gerekir"-

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, katılımcıları dinledikten sonra yaptığı konuşmada, bunlardan Türkiye'nin de ders çıkarması gerektiğini ifade etti.

Türk dizilerine yönelik eleştirileri de cevaplayan Şahin, "Farz edin ki, Türk dizileri yok. Dünya küçülüyor, internet medyası, dünyası ve özellikle uydular, çanaklar binlerce televizyon kanalını evinize getiriyor. Tepki göstermek yerine, 'dizileri daha iyi noktaya nasıl kanalize ederizi' konuşmamız lazım. Yasaklama getirin, Türk dizilerinin yerini pornografi doldurursa daha kötü olmaz mı- Hataları kusurları görüp telafi etmek ve Arap izleyicilerine de bu dizileri onların da mutlu olacağı tarzda çekmek gerekir" dedi.

"Yahşi Cazibe" dizisinde yer alan Azeri bir karakter sayesinde dizinin Azerbaycan'da da Türkiye'de de ilgiyle izlendiğini belirten Şahin, "Arap dünyasında da Arap sanatçıları da koyup, daha geniş prodüksiyonlar üretebiliriz, umarım yapımcılar ilgilenir" diye konuştu.

- İSTANBUL

Kaynak: AA / Yerel

Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title