Haberler

TMSF Başkanı Ertürk: "Altı Yılda İyi İş Yaptık, Başarılı Olduk"

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Batık Bankaların TMSF'ye Faturasının Bilanço Rakamı Üzerinden 30 Milyar Dolar Olduğunu, Geçen Sürede Ekonomiye Yarattığı Toplam Maliyetin de Yaklaşık 65 Milyar Dolar Olarak Hesaplandığını Söyledi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, batık bankaların TMSF'ye faturasının bilanço rakamı üzerinden 30 milyar dolar olduğunu, geçen sürede ekonomiye yarattığı toplam maliyetin de yaklaşık 65 milyar dolar olarak hesaplandığını söyledi. Ertürk, geçen sürede batık bankalarla ilgili olarak,12 milyar 618 milyon doları bankaların hakim ortaklarından olmak üzere 18 milyar 494 milyon dolarlık bir borç tahsilatı yapıldığını, TMSF'nin 2009-2018 dönemi için borç tahsilat beklentisinin de 3 milyar 336 milyon dolar olduğunu açıkladı.

Ertürk gerçekleşen tahsilat ile gerçekleşmesi beklenen tahsilat toplamının 22 milyar dolar olarak hesaplandığını ve bu rakamın da batık toplamının yüzde 84'ü gibi oldukça yüksek bir oranına geldiğini kaydetti. Ertürk, 30 Haziran 2009 tarihi itibariyle tahsil edilen 18.5 milyar doların yüzde 90'ına denk gelen toplam 16 milyar dolarlık kısmın da 2004 yılından sonra yapılan tahsilat olduğunu vurguladı.

"-VİZYONUMUZ SADECE TÜRKİYE'NİN DEĞİL ULUSLARARASI FİNANS SİSTEMİNİN DE İSTİKRARINA KATKI YAPMAK"-

TMSF tarafından iki yıllık bir çalıma ile hazırlanan ve1994- 2003 yılları kapsayan Raf Temizliği başlıklı kitap projesinin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda TMSF Başkanı Ahmet Ertürk aynı zamanda geçen 6 yıllık dönemin de bir envanterini çıkardı ve rakamlarla hesabını verdi. Ertürk, "Uluslararası kriterlerle bakıldığında 18.5 milyar dolarlık borç tahsilatı oldukça yüksek bir rakam. Bu sürede iyi bir iş yaptığımızı ve başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Kamuoyunun algısının da bu yönde olacağına inanıyorum" dedi. Ertürk, TMSF'nin yaptığı örnek uygulamalar ve üstlendiği rol itibariyle yeni vizyonunun da sadece Türkiye'de değil, uluslararası finansal sistemin istikrarının oluşmasında da aktif ve öncü rol üstlenmek olarak yeniden belirlendiğini söyledi.

"-BORÇ TAHSİLİ İÇİN YETKİLERİMİZİ SONUNA KADAR KULLANDIK"-

Toplantının aynı zamanda TMSF Başkanı olarak görev yaptığı geçen altı yılın da bir değerlendirmesi olduğunu belirten Ertürk, "Bankacılığı kişisel bir rant kaynağı olarak gören ve hiçbir ahlaki değer tanımayan bir zihniyete karşı yasaların bize verdiği tüm yetkileri sonuna kadar kullanarak mücadele ettik. Bu sürede çok kararlı bir tutum izlemek ve borçluların oluşturduğu çatışmayı yönetmek durumunda olduk. Alacakları tahsil etmek için yasanın verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanırken, borçlular da bu tercihlerini ödeme yapmamak için her yolu deneme şeklinde kullandılar" diye konuştu. Borçluların borçlarını ödememek için TMSF'yi tehditkar ve gayri resmi güç kullanan kurum gibi bir algı yaratmak için çaba harcadıklarını ifade eden Ertürk, "Borçlular bu konuya yaklaşırken sorunu canımız istediği gibi çözelim istediler, ama bizim öyle bir lüksümüz yoktu" dedi.

-YARGIDA 10 BİNLERCE AÇILMIŞ DAVA VAR-

TMSF'nin yaptığı her işlemin yargı denetiminden geçtiğini, ayrıca idari denetime de işlemlerin açık olduğunu hatırlatan Ertürk " TMSF şu anda yargıda açılmış 10 binlerce dava ile uğraşıyor aynı zamanda. Biz yargı denetiminden geçmekten dolayı mutluyuz. İdari denetim ise bir anlamda hukuki işlemlerimizin test aracı olarak işlev görüyor. Örneğin Toprak Grubu'nun bütün ihaleleri yargıda. Bu sürede lehimize çıkan kararlar da var. Borçlular bizi yıldırmak ve moralimizi bozmak ve görevimizi yapmamızı engellemek için savcılığa sürekli suç duyurusunda bulunuyorlar" diye konuştu. Ahmet Ertürk, TMSF'nin sadece borç tahsilatı ile uğraşmadığını aynı zamanda borçlu banka sahipleri ve üst yöneticilerine karşı şahsi iflas ve ceza davalarının da takibini yaptığını ekledi.

-"PAMUKBANK VE İMAR BANKASI DÖNÜM OLDU"-

Batık bankalarla ilgili kapsamlı değerlendirmeler yapan Ertürk, hakim ortakların istismarına konu olmayan sadece likidite sıkışması nedeniyle zor duruma düşen bankalar ile doğrudan kaynak aktarımı ve istismara dayalı bankacılık yapan bankaları birbirinden ayırmak gerektiğini belirterek şöyle devam etti: " 2002-2003 döneminde Pamukbank ve İmar Bankası'nın zor duruma düşerek TMSF tarafından yönetimine el konması dönemin en büyük operasyonu oldu. Çünkü her iki bankanın toplam bilanço büyüklüğü, zararı ve kamuya yarattığı yük TMSF'nin el koyduğu diğer bankaların toplamıyla eş değerdi. Özellikle İmar Bankası tarihe olumsuz anlamda geçmeyi tam anlamıyla hak eden bir bankaydı".

-"İMAR BANKASI TAM BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ"-

Toplantıda İmar Bankası ile ayrıntılar da veren Ahmet Ertürk, bu konuda şunları söyledi: " Resmi kayıtlardaki bilgiler İmar Bankası'nın toplam mevduatını 600 milyon dolar olarak gösteriyordu. Bu nedenle biz de bu mevduatların hemen ödenmesine karar verdik. Ancak bir hafta bile geçmeden mevduat sahipleri hesap cüzdanlarını ibraz etmeye başlayınca mevduat toplamının nerdeyse 10 katı daha fazla olduğu gibi bir gerçekle yüz yüze kaldık. Önce hiç kimse inanamadı, bu kadar büyük bir hacim nasıl gözden kaçırılabilir ve kayıt dışı olarak nasıl yönetilir diye. Birçok banka kayıt içi hacimleri bile yönetmekte zorlanırken, 10 katı daha büyüklükteki kayıt dışı bir bankanın yönetilmesi tam bir sihirbazlık işiydi. Bu anlamda bir başarı öyküsü. Bir tarafta kayıtlı küçük bir banka ve öbür tarafta 10 katı büyüklükte yasadışı olarak yürüyen ve paralel olarak işlem yapılan bir banka. Bu tümüyle sadece banka ortaklarının ve bankadaki belirli yöneticilerin bilgisi dahilinde bir yazılım programı marifetiyle yapılmış. Böylece de 6 milyar dolar gibi çok yüksek bir kayıt dışı hacim oluşturulmuş. TMSF açısından bu durumun takibi ve iz sürümü işimizi zorlaştırmış olsa da İmar Bankası'nın bu kayıt dışı konumuna karşı yürütülen çabalar bugünkü TMSF yapısını oluşturan 5120 sayılı kanunun da ana kaynağı oldu."

-"UZAN OPERASYONU ÇOK ÖNEMLİYDİ"-

Ertürk, Uzan operasyonunun kamuoyunun TMSF'yi tanımasında önemli bir işlev gördüğünü hatırlatarak şöyle dedi:" Uzan operasyonu şu açıdan önemli oldu ki TMSF'nin en küçük alacağı bile unutulmaya terk etmeyeceğini ve bu konuda yasanın verdiği yetkileri sonuna kadar kullanacağını kamuoyuna göstermiş olduk. Uzan şirketlerine yönelik olarak çok dikkatli bir müdahale planı ortaya koyduk. Medya ve iletişim grubu şirketleri yönetim değişikliği şirketlerinden etkilenebilirlerdi. Doğrudan patronaja bağlı kişiler dışında yönetimdeki teknik ekiplere dokunmadık ve şirketlerin yönetim süreçlerinin aksamadan yürümesine dikkat ettik. Bu şirketleri devam eden ve yaşayan ürünler haline getirdik. Bu sayede Telsim 5.5 milyona düşen abone sayısını 10 milyona çıkarmayı başardı. Telsim'in KDV dahil yaklaşık 5 milyar dolara satılmasıyla Türkiye özelleştirmeler de dahil en büyük nakdi ve peşin yabancı sermaye girişine tanık oldu."

-"MEDYADA OLMAKTAN HOŞLANMADIK"-

TMSF'nin en fazla eleştiri aldığı ve sıkıntılı olduğu varlıklarının medya ile ilgili olduğunun altını çizen Ertürk " Çünkü buradaki varlıklarımız çok kolayca artıya ve eksiye dönüşebilirdi ve aynı zamanda da kamuoyunu etkileme gücüne sahiptiler. Bu nedenle medyada olmak bizim de çok hoşlandığımız ve mutlu olduğumuz bir şey değildi. Medyaya alacak tahsili yapmak için girdik ve bu şirketleri yönetmek durumunda kaldık. Yayın politikalarına titizlikle uyduk ve müdahale etmedik. İnsan kaynağı ile çok zorunlu değişmeler dışında pek fazla oynamadık. Radyoları yüksek fiyatla sattık Star TV'nin de ATV-Sabah Grubunun satışları da TMSF açısından zamanında ve çok iyi fiyatlarla başarılı yapılan satışlardır" diye konuştu.

"-GÖREV SÜREM OCAK 2010'DA BİTİYOR, SONRASINI BEN DE BİLMİYORUM"-

Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ahmet Ertürk, toplantının zamanlaması ve görev süresiyle ilgili bir soruya karşılık olarak, "Altı yıllık görev sürem 31 Ocak 2010 tarihi itibariyle bitiyor. Yasal düzenleme ikinci kez atamayı imkansız kılıyor,dolayısıyla yeni bir yasal değişiklik olmazsa göreve devam etmem mümkün değil. Bir anlamda bu toplantı geçen altı yıllık dönemine yönelik kamuoyuna bir hesap verme olarak da düşünülebilir. Aynı zamanda geçen altı yıllık sürecin bilançosunu da paylaşmış oluyoruz. Biz iyi iş yaptığımız ve başarılı olduğumuz kanısındayız. Bu algının kamuoyu tarafından da paylaşıldığına ve paylaşılacağına inanıyoruz. TMSF Başkanlığım bittikten sonra ne yapacağım konusunda ise doğrusu ben de bu sorunun cevabını bilmiyorum" karşılığını verdi.

-RAF VE AF ÇAĞRIŞIMI-

Ertürk, projeye isim olarak belirlenen raf kelimesinin içinde af kelimesinin de yer aldığı yönündeki bir soruya ise şu yanıtı verdi:

"Bu TMSF açısından gerçekten büyük bir raf temizliği oldu. Raf'ın içindeki af olgusuna karşı kamuoyunda bundan böyle daha güçlü bir bilinç ve duyarlılık oluşması açısından da Raf Temizliği önemli bir mesaj olabilir. Böylece artık banka batıranlarla ilgili olarak kimse af gibi düşünceleri de akla getirmez."

-RAF TEMİZLİĞİ 50 BİN EVRAK İNCELENEREK HAZIRLANDI-

Raf Temizliği projesi, 1994 - 2003 yılları arasında ilgili otoriteler tarafından bankacılık lisansları iptal edilerek iflas yoluyla tasfiyeleri için Fona devredilen 5 banka(TYT Bank, İmpex Bank, Marmara Bank, Kıbrıs Kredi Bankası İstanbul Şubesi, İmar Bankası) ile devir, satış, birleştirme ve iradi tasfiye yollarıyla çözümlenmeleri için Fona devredilen 20 bankayı (Bank Ekspres, İnterbank, Egebank, Sümerbank, Yurtbank, Esbank, Yaşarbank, Bank Kapital, Etibank, Demirbank, Ulusal Bank, İktisat Bankası, Sitebank, Kentbank, Bayındır Bank, Tarişbank, EGS Bank Toprakbank, Pamukbank, Türk Ticaret Bankası) kapsıyor.

Raf Temizliği isimli kitap projesi hakkında bilgi veren TMSF yetkilisi Ahmet Mutlu, Fonun şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine olan inancı gereği ve batık bankalar çözümleme deneyiminin bütün idari ve hukuki süreçlerini kamuoyu ile paylaşmak amacıyla başlatıldığını ve bu kapsamda yaklaşık 50 bin sayfa evrak, 7 bin doküman ve çok sayıda denetim ve teftiş raporu incelenerek hazırlandığını söyledi. Bu proje çerçevesinde ayrıca TMSF bünyesinde Fona devredilen bankaların her biri için çözümleme süreçlerinin bütün etaplarını kronolojik olarak gösteren, elektronik ortamda, güncellenmeye ve raporlamaya elverişli bir Fon Bankaları Çözümleme Bilgi Takip Seti oluşturuldu.Fona devredilen her bir bankanın bütün çözümleme süreçlerini kapsayan 19 adet kitap kamuoyuna sunuldu.Batık bankaların Fona devir hikayesini ve Fonun banka çözümleme deneyimi toplu olarak inceleyen ve sürecin bütününe yönelik rakamsal değerlendirme ve analizlerin yer aldığı "TMSF Çözümleme Deneyimi" başlıklı 20. kitap ise hazırlık aşamasında bulunuyor. Ahmet Mutlu, Raf Temizliği Projesi kapsamındaki kitapların e-book olarak www.raftemizligi.com adresinde de yer alacağını belirtti.

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün verdiği bilgiye göre, projenin toplam maliyeti 435 bin TL olurken, bu rakamın 180 bin TL'si matbaa ve basım giderleri,140 bin TL'si grafik tasarım harcamaları ve 115 bin TL'si de dizgi ve editörlük vb hizmetler için verildi. (ANKA)

(NÇ/ES/BÜN)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title