TBMM Başkanı Çiçek, İhsanoğlu'nu Kabul Etti

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu kabul etti.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu kabul etti.
Başkanlık Divanı Toplantı Odası'nda gerçekleşen kabulde konuşan Çiçek, İhsanoğlu'nun 9 yıllık görev süresinin sonuna geldiğini, bu 9 yılda İİT'nin daha bilinir, tanınır, belli konularda da mesafe alan bir teşkilat haline geldiğini belirterek, İhsanoğlu'nun döneminde teşkilatta önemli reformlar yapıldığını kaydetti.
"Uluslararası kuruluşlar büyük iddialarla ortaya çıkıyorlar ama en hayati olay sözkonusu olduğunda, yapabildikleri bir şey yok" diyen Çiçek, bu kuruluşların başında BM'nin geldiğini söyledi. İİT'nin bunun istisnası olduğunu belirten Çiçek, "İslam dünyası bugün her tarafta karmakarışık. 'Burası İslam ülkesidir' diyoruz. Kan var, gözyaşı var, terör var. Tekbir getirerek birbirinin gırtlağına sarılan bir dünya. İslam adına ne varsa, her şeyin yukarıdan aşağıya tahrip edildiği bir dünya. Medeniyet unsurları ne varsa, bunlar bombalanıyor, ortadan kaldırılıyor. Geçtiğimiz günlerde Bağdat'a gittim, Bağdat'ın hali perişan. Halep'te, Şam'da ne kaldı bilmiyorum, öbür taraflarda da öyle" dedi.
Cemil Çiçek, etkin bir İslam İşbirliği Teşkilatı'nın son derece önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"İslam dünyasının kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Bunun için ortak bir platform olması hasabiyle de bu teşkilat önemli bir platform. Bir İslam dünyası, bir İslam ülkeleri bir de başka ülkelerin bünyesinde azınlık olarak yaşayan Müslüman toplumlar var. Bunların durumu çok daha dramatik, çok daha acı. Batı Trakya'da olan durumlar var, Kıbrıs'ta, Myanmar'da var. Benzer bir çok ülkede de o toplumun bir parçası olmasına rağmen, itilip kakılan, en temel insan haklarını bile yerine getirmekte zorlanan İslam dünyasının parçası olan insanlar var. Bunların hepsi bir şeyler bekliyor. Belki bundan sonra İslam İşbirliği Teşkilatı, biraz daha bu konularda hassasiyet göstermesi... En evvel İslam ülkeleri arasındaki sıkıntıların, sorunların çözümü noktasında daha aktif bir rol alması gerekir. Müslümanlar arasında problem var, sorunu çözmeye başkaları talip oluyor. Onlar da çözüyor mu, barıştırıyor mu? Bu bile uzun uzun düşünülmesi gereken bir konudur."
Çiçek, yaptıkları hizmetler dolayısıyla İhsanoğlu'na teşekkür etti.
-İhsanoğlu'ndan veda ziyareti
Ekmeleddin İhsanoğlu da bu ziyaretinin veda ziyareti olduğunu söyledi.
Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren İhsanoğlu, görevde bulunduğu 9 yılda teşkilatın, BM'nin ardından en güçlü ikinci teşkilat haline geldiğini kaydetti. İhsanoğlu, Güvenlik Konseyi toplantısında, teşkilatın çalışmalarının övüldüğünü ifade etti.
İhsanoğlu, "O kadar büyüdük ki... Bazen bu büyüyen imaj biraz sıkıntı yaratıyor, herkes bir şey bekliyor. Teşkilat her mesele ile çok yakından ilgilendiği için, özellikle bilgisi olmayan insanlar, 'niye teşkilat bunu yapmıyor?' gibi şeyler söylüyor" dedi.
Bangladeş'te Abdülkadir Molla'nın idamını neden engelleyemediklerine ilişkin kendisine çok ağır mesajlar geldiğini belirten İhsanoğlu, idamı engellemek için çok çabaladığını, Bangladeş yetkilileri ile görüşmeler yaptığını ancak engelleyemediklerini söyledi. Ekmeleddin İhsanoğlu, "Devletler teşkilata sahip çıktıkça yaptığımız reformlar devam edecektir" dedi.
İhsanoğlu, teşkilatın Suriye'de çok faal çalışmalar yaptığını kaydetti. Açe'deki tsunami felaketi sonrasında bölgeye yaptıkları yardımları anlatan İhsanoğlu, diğer ülkelerdeki yardım faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
-Papa ile yapılan görüşme
Papa ile yaptığı görüşmeyi anlatan İhsanoğlu, şunları kaydetti:
"3 din arasında birtakım sorunlar var. Diğer dinlerle en az problemi olan din biziz. Çünkü biz diğer dinleri tanıyoruz, onlar tanımıyorlar. Musevilik ile Hristiyanlık arasında kan davası var. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesinin Yahudilerin sorumluluğunda olduğuna dair inanç var. 1960'lı yıllarda Vatikan'la İsrail arasında tarihi uzlaşma yapıldı. Müslümanlık ile Hristiyanlık arasında böyle bir kavgamız yok. Biz Hz. İsa'nın peygamber olduğuna inanıyoruz. Ama elbette birtakım farklılıklar var.
Gelin dinlerarası diyalog devam etsin diyoruz ve tarihi uzlaşma yapalım. Haçlı seferleri, kilise adına İslam dünyasına yapılan taarruzdur. Ben Papa'ya bu husustaki kanaati söyledim; ilk reaksiyonu 'memnun oldum ve önemli bir teklif' dedi. Papa ile görüşmeyi ben talep etmedim, talep onlardan geldi. Bir önceki Papa ile görüşme ve tebrik olmadı. Çünkü o adam İslam düşmanı idi. Ama şimdiki Papa'dan mesaj gelince, ben bunu memnuniyetle karşıladım. Çünkü adam ilk günden itibaren İslam dünyasına müspet mesajlar verdi. Kendisi Arjantinli, Avrupalı olmaması çok uygun. Çünkü Avrupalılarda çok farklı bir şey var. Papa olarak İslam dünyası ile çatışmaya girmek istemiyor ve şimdiye kadar hiç kötü lafı olmadı."
Bunun üzerine Cemil Çiçek, "Biz kendi inancımızın doğru olduğuna inanıyoruz, malların pazarı olduğu gibi dinlerin de pazarı var, serbest piyasa.... Herkes her şeyi konuşacak, görüşecek. Çatışmadan bir şey çıkmadı, o dönem geride kaldı, hiç olmazsa diyalog yoluyla bugün karşılaştığımız problemleri asgariye indirebiliriz ya da daha yumuşak bir döneme geçiş imkanı olabilir" dedi. - TBMM














