TÜM KATEGORİLER
"Sevgiyle Büyü Aceleci Bebek"
"Sevgiyle Büyü Aceleci Bebek " adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında 15 Mayıs Pazar Günü, Park Hyatt'da gerçekleştirilen fotoğraf sergisi büyük ilgi gördü.
Prematüre doğumlardan sonra gerekli sağlık koşulları sağlanmadığı sürece, bebeklerin hayata tutunmaları zorlaşıyor.
Ülkemizde bebek ölümlerinin %75'inin nedeni erken doğumlar.
Çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde (1000 gramın altında) nörolojik bozuklukların kalıcı olma riski %60.
Doğum anında yaşanan derin duygu ve heyecanları karelerle ölümsüzleştiren Handan Hacıhaliloğlu, bu defa deklanşörüne basarken amacı minik bebeklere yardım sağlayabilmekti. Özellikle Anneler Günü'ne denk getirilmeyen toplantı, bazı annelerin diğerleri kadar şanslı olmadığı hassasiyeti ile Anneler Günü kutlamalarının hemen 1 hafta sonrasında planlandı.
Doğum fotoğrafçısı Handan Hacıhaliloğlu, aralarında ünlü anne ve bebeklerin de yer aldığı fotoğraflarından oluşan özel bir sergiyi El Bebek Gül Bebek Derneği ile prematüre bebekler yararına düzenlemiş olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
Mayıs ayında " SEVGİYLE BÜYÜ ACELECİ BEBEK " adlı sosyal sorumluluk projesinde bir araya gelen ünlü-ünsüz anne adayları, prematüre doğan bebeklerin sağlıklı bir geleceğe kavuşmaları için onlara yardım eli uzatıyorlar. Prematüre anneler Özlem Yıldız, Ceyda Düvenci, Zeynep Tokuş, Meryem Doğan, Seda Keskinkılıç, Neylan Vardar projeye destek verenler arasında yer alıyor. Fotoğraf sergisinden elde edilecek gelir anne karnında gelişimini tamamlamadan önce doğan bebeklerin, sağlıklı bir geleceğe kavuşmaları için kurulan El Bebek Gül Bebek Derneği'ne bırakılacak.
Sergi, 15 Mayıs-22 Mayıs tarihleri arasında Park Hyatt Otel'de geziye açık tutulacak.
El Bebek Gül Bebek Dernek Başkanı Dr. Gülnihal Şarman, beklenmedik, hiç umulmadık bir anda gelişimini tamamlamamış bir bebek dünyaya gelişinin ardından yaşananları şöyle özetledi:
" O kadar beklenmedik bir durum ki… Göbek kordonunun kesilmesiyle anneyle olan bağı aniden kopup yaşam savaşına girişiyor. HAYATIN EN BÜYÜK ŞOKU. İlk günlerinde akciğerleri gelişmediğinden ilaca gereksinimi oluyor ve solunum makinesinden destek alıyor. Bağırsakları soğan zarı gibi incecik, sadece anne sütünü, onu da damla damla alabiliyor, serum desteği olmasa yaşama imkanı yok. Hastanede çeşitli direnci yüksek mikroplarla tanışıyor ve savaşması için ciddi antibiyotikler veriliyor. Her geçen gün yaşama kabiliyet biraz daha artıyor. Doğduktan sonra normalde kendiliğinden kapanması gereken kalp damarı kapanmıyor, ilaç tedavisi yetmiyor, bazen kalp operasyonu bile gerekiyor. Çocuk ve erişkin tedavilerinde bilinmeyen prematüreliğe has bazı hastalıklar geçiriyor. Bunlara RDS, PDA, NEK gibi kısaltmalar verilmiş ama her biriyle ilgili destan boyutlarında yazı ve araştırmalar var. Körlük, sağırlık riski taşıyor. Retina hastalığı bazen öyle hızlı ilerliyor ki gözün arka tarafına lazer uygulaması bile yapılıyor. Hassas dönemi taburcu olduktan sonra da devam ediyor. Kış aylarında ilk sene bebeklerin her ay bir bağışıklama ile korunması gerekiyor. Yoksa kapabileceği RSV virüsü bebeğin tüm akciğer gelişimini olumsuz etkileyebiliyor".
Dr. Şarman, düzenlenen toplantının, bebeklerini erken doğuran ailelere adandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Derneğimiz de kendini bu kutsal göreve adamış durumda. Ülkemizde prematürelik şartlarını düzeltmek istiyoruz: Erken doğum yapan annelerin çalışma izin sürelerine bebeklerinin hastenede kalış günlerinin de eklenmesi; boş kalan hastane kuvözlerinin kullanılabilmesi için erken doğum yatışlarının sigorta kapsamına alınması gerekiyor. Aileler için hazırladığımız KUVÖZDEN DÜNYAYA adlı erken doğan bebeğin el kitapçığının tüm bebek yoğun bakımlarına dağıtılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. ERKEN TAKİP KLİNİKLERİ'nin kurulmasına destek olarak prematüre ailelerinin doktor doktor dolaşarak perişan olmalarını ÖNLEMEK İSTİYORUZ."
