Deniz Akkaya Yine İddiaları Yalanladı
Murat Varol'un sevgilisi 'Deniz Akkaya' Nüfus İdaresi'ne neden gittiği hakkında açıklama yayımladı.
Nüfus İdaresi'ne Neden gittiği hakkında açıklama yapan Deniz Akkaya "Müvekkil Deniz Akkayanın evlilik hazırlığı yaptığı ve yaklaşık 5 aydır aynı evi paylaştığı nişanlısı Murat Varol ile yaşadığı tatsız hadiseler sonrası, gördüğü şiddet nedeni ile müvekkilin yasa yollarına başvurması ile alakalı olarak, yazılı ve görsel medyada, müvekkilin resmi işlemleri bahane göstererek 6284 sayılı yasadan faydalanabilmek için ikametgahını sevgilisinin evine aldırdığı, eski model olarak nitelendirilen müvekkilin işsiz kaldığı bu günlerde maddi sıkıntılar çektiği ve başka çaresinin olmadığı için de bu yolu seçtiği iddia edilmiş, bu iddialara göre müvekkil Deniz Akkayanın oyun oynadığı şeklinde çok çirkin , asılsız, müvekkilin kişilik haklarına saldırı teşkil eden haberler yapılmıştır.
DENİZ AKKAYA EVLENİYOR MU?
Yapılan bu haberler ve takınılan üslup son derece haksız ve yanıltıcıdır. diyerek açıklama yapan Deniz Akkaya, Müvekkil ile nişanlısı murat Varol, bahse konu haneyi 6 ay önce birlikte kiralamışlar ancak müvekkil henüz kendi evini boşaltmadığı için 2 ay sonra bu konuta taşınmıştır. Yaklaşan seçim hazırlıkları nedeni ile de birlikte gittikleri Nüfus idaresinden ikamet kayıtlarını yenilemişlerdir. Tüm bu işlemler birlikte yaşama arzusu, evlilik hazırlığı için yapılan girişimlerdir. diyerek açıklamada bulundu.
Ayrıca , Yaşanan tartışma hadisesi akabinde müvekkil bir kadın olarak son derece mağdur olmuş en önemlisi kadınlık gururu ayaklar altına alınmıştır. Müvekkil kamuoyunda gayet popüler olmasına rağmen yapılan yorumlara aldırış etmeden yaşadığı olumsuzlukları, , büyük bir cesaret örneği göstererek adli makamlara intikal ettirmiş, yasanın kendisine verdiği hak ve yetkileri kullanarak kendisini koruyacak adli kararların alınmasına yol açmıştır. Son derece haklı ve hukuki bu girişimin art niyetli ve planlı şekilde tasarlandığından bahsetmek insanlık dışı bir tavır halidir ki kabul görmesi, anlaşılması mümkün değildir.
Basın olarak haber verme eleştiri sınırının had safhada aşıldığı ve müvekkilin manen zarara uğratıldığı, kişilik hak ve hürriyetine, iş hayatına saldırı niteliği taşıyan bu haberin yasal sınırlar çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün olmayacağı aşikardır."dedi.
