Dumanlı'dan Erdoğan'a: Sana mı Soracağız Ne Yazacağımızı

Mahkeme tarafından serbest bırakılan Ekrem Dumanlı yoğun bir kalabalık tarafından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde karşılandı. İzdihamdan yürümekte güçlük çekti. Ardından açıklama yaptı ancak Dumanlı'nın konuşması izdiham nedeniyle kesintiye uğradı. Yaklaşık 10 dakika kalabalığın düzene girmesi beklendi ve ardından Ekrem Dumanlı konuşmasına başladı. Ekrem Dumanlı açıklamasında satır başları; -Değerli basın mensupları, buraya kadar onca zahmeti çekmiş gelmiş değerli vatandaşlarımız. Basın özgürlüğü ve hukuka inanmış değerli vatandaşlarımız, -Sizin çok yakından gördüğünüz gibi Türkiye bir tiyatro izliyor. -Kendi yolsuzluklarını gizlemek için daha sansasyonel bir hadise çıkarmak isteyenler Zaman ve Samanyolu'nu hedef alarak bir gazete binasına baskın düzenlediler. -Çak ayıp çok ayıp. Bir gazeteye baskın düzenlediler bir yayın yönetmenini gözaltına aldılar amaçları belliydi. Kendi ayıplarını örtmek için yaptılar. -İnanın gözaltına alındığıma üzüldüm. Bizi Türkiye'ye rezil etmek isteyenlerin bir yıldır yaptığı çalışma ortaya çıktı. -Bana terör örgütü diyenlere aynını iade ediyorum, Zaman gazetesine terör örgütü diyenlere iade ediyorum. -Allah'dan korkan, mahcubiyet içinde yaşayan benim gibi bir insanı, arkadaşlarımı terör örgütüyle ilişkilendiren ister gazeteci ister kiralık kalem olsun istek kral olsun aynıyla iade ediyorum. -Bizi geldiler, gözaltına aldılar, gözaltına alınmaktan da korkmayız, idam edilmekten de korkmayız. -Herkes sussa da medya korkmaz. Medya da korksa Zaman korkmaz. -4 gün boyunca emniyette kaldık, nezarette kaldık. Bunlardan korkacaklarımı düşünen yanlış düşünyor. Emniyete de, adliyede de şunu söyledik hayatımız da, özgürlüğümüz de feda olsun. -Hiç bir suçum yok hiç bir diyet borcumuz yok o yüzden zalimlere boyun eğmek yok. -4 gün gözaltında kaldıktan sonra savcının karşısına çıktık. O soruları da gördük falanca yazar talimatla yazmış, kendinizle karıştırıyorsunuz bizde satılık kalem yok. Talimatla yazı yazmadım. -4 gündür çektiğimiz ızdırabın sebebi bu iki tane köşe yazısı bir tane haber. -Suç yok suç olmayınca suç uydurulur. -Dedim ki savcı beye bütün bize yapılanlar bu iki yazı ve haberden mi dedim evet dedi. -Bütün medya Hürriyet'de çalışanlar Milliyet'de çalışanlar, yandaşda çalışanlar Türkiye nereye geldi? -İki yazı yazdı diye insan adliyelerde süründürülür mü ? -Adliyenin eksi yedi katında tutuyorlar beni. Kalorifer peteği bile yok. Duvarlara yazmışlar haram lokma yemedim ve çekmişler gitmişler. -Ben zannettim ki hakkımdaki suçlamalarla ilgil son dakikada şapkadan tavşan çıkaracaklar zannettim. Kendini kurnaz zanneden tilkiler var. -Dizileri filmleri soruyorlar, Amerika'daki filimlerde yıllar önce bir siyahın başkan olduğunu göstermişlerdi hadi gidin Jodie Foster'ı, Robert De Niro'yu tutuklayın. -Necip Fazlı diyor ki biri bir eserden etkilenip bir şey yaparsa Shakespear'i çıkarıp asın demiş. -Arkadaşlar Türkiye nereye geldi. Bundan bir terör örgütü nasıl çıkarılır? -Silahlı terör örgütü arayanlar uzaklara değil yanı başlarına baksınlar. -Bu ülkenin has evladına terörist diyen siyasetçilere diyorum bu iddiayı aynıyla yapıştırıyoruz. -Cebinde tırnak makası taşımayan insanlara diyorum bu nasıl bir lekedir. CUMHURBAŞKANI'NA CEVAP VERDİ -Ben içerdeyken niye gazetede bekledi demiş. Ne yapayım bebek bekliyorum eve mi çağrıyım sizi. Hangi adrese yazdıysanız orada bekledim. -Reformlara devam ettiniz desteklemedik mi, Avrupa Birliği'nde desteklemedik mi? -Nerde yolsuzluk var, orda yokuz dedik -Biz yolsuzluk varsa yokuz dedik diye terör üyesi mi olduk, bu nasıl bir kalleşliktir? -Dün nerdeysek bugün de ordayız. -Bu ülkede demokrasiden, özgürlükten, adaletten, cesaratten, dirayetten dönüş yok. -"Bu haberi niye yaptın?" Sana mı soracağız kardeşim hangi haberi yapacağımızı? -Biz haber yaparken kimseden talimat almayız. -Talimat alanlar köşklerinde, yatlarında ayaklarını uzatmış keyif sürüyorlar. -Hakime de söyledim bir suç unsuru varsa ben çıkmak istemiyorum, bebeğim oldu suçum varsa görmek istemiyorum. -Hidayet Bey'e yapılan suçlamaları da okudum. Avukatları verdi okudum. Hakime de dedim: "Bunlar suç olmaz. Bunlar suç olursa Türkiye'deki tüm senaristlerin tutuklanması lazım. Oyuncuların tutuklanması lazım, bir televizyon dizisi bu." -'Tek Türkiye de, Tek Türkiye' arkadaş ne kadar rahatsız etmiş Tek Türkiye sizi. -Burdan çıkıp ahkem kesen gazetecileri de olsa olsa Mazhar Osman'a emanet etmek lazım, arkadaş siz ne zaman gazeteci oldunuz? -Allah'dan korkun bir senaryodan dolayı bir televizyon yöneticisi içeri atılırmı? -Şunu bilsinler herkes sussa, Zaman susmaz -Fikri ne olursa olsun hayat tarzı ne olursa olsun bize destek veren aydınlarımıza, gazetecilerimize teşekkür ediyorum. -Yezitlere teslim olmak yok. -Bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum: "Türkiye'de fikir özgürlüğü ve demokrasi tehlike altındadır ülkeye sahip çıkın." -Ülkeyi despotik hale, istihbarat devleti haline getirmek isteyenler, şu meydana bakın Türkiye teslim olmayacaktır, herkes olsa biz teslim olmayacağız. -Hepinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. Allah'a emanet olun. -Allah en kısa zamanda Hidayet Karaca Bey'e de özgürlüğüne kavuşmayı nasip etsin. Konuşmasının ardından Ekrem Dumanlı kalabalıkdakilerle kucaklaştı.