Kıbrıs deprem bölgesi mi, Kıbrıs'ta fay hattı var mı?

Kıbrıs deprem bölgesi mi, Kıbrıs'ta fay hattı var mı?
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Kıbrıs, Akdeniz'in doğusunda stratejik bir konuma sahip olmasının yanı sıra, jeolojik olarak da oldukça hareketli bir bölgedir. Bilim insanlarına göre ada, Afrika levhası ile Avrasya levhasının kesişim hattına yakın bir noktada yer alıyor. Bu da Kıbrıs'ı sismik açıdan riskli bölgeler arasına dahil ediyor.

Ada genelinde sık sık küçük ve orta ölçekli depremler meydana geliyor. Özellikle Güney Kıbrıs açıklarında ve Paphos çevresinde hissedilen sarsıntılar, adanın jeolojik hareketliliğini gözler önüne seriyor. Bu nedenle uzmanlar, Kıbrıs'ın deprem bölgesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

KIBRIS'TA FAY HATTI VAR MI?

Kıbrıs adasının etrafında birbirine bağlı birçok aktif fay hattı bulunuyor. Ancak bu fay hatlarının büyük kısmı deniz altında, yani doğrudan yerleşim bölgelerinin altından geçmiyor. Ada, Afrika levhasının kuzeye doğru hareket ettiği ve Anadolu levhasının altına dalma eğilimi gösterdiği bir tektonik sistemin parçası. Bu yapı, "Cyprus Arc" olarak adlandırılıyor ve bölgedeki sismik hareketliliğin ana nedeni olarak görülüyor.

Cyprus Arc, Kıbrıs'ın güneyinde yer alan bir dalma-batma zonudur. Bu sistem, Afrika levhasının Avrasya levhasının altına doğru kaymasıyla oluşuyor. Bu hareket sonucunda zaman zaman 6 büyüklüğüne varan depremler meydana geliyor. Bilimsel araştırmalar, bu hattın aktif olduğunu ve gelecekte de benzer sarsıntıların yaşanabileceğini ortaya koyuyor.

TARİHTE KIBRIS'TA YAŞANAN ÖNEMLİ DEPREMLER

Kıbrıs, tarih boyunca birçok yıkıcı depremle sarsıldı. Kaydedilen en büyük depremlerden biri 10 Eylül 1953'te Paphos bölgesinde meydana geldi. 6,5 büyüklüğündeki bu depremde onlarca kişi hayatını kaybetti, yüzlerce bina yıkıldı. Bu olay, Kıbrıs tarihindeki en yıkıcı sarsıntılardan biri olarak kabul ediliyor.

1995 yılında yine Paphos açıklarında 5,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. O dönemde iki kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda bina hasar gördü. Daha yakın zamanda, 11 Ocak 2022'de ada açıklarında 6,6 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Bu deprem Kuzey Kıbrıs ve Türkiye'nin güney illerinde de hissedildi, ancak ciddi bir yıkım yaşanmadı.

Tarihteki bu örnekler, Kıbrıs'ın zaman zaman büyük sarsıntılar yaşadığını gösteriyor. Bu da adanın "deprem riski düşük" olarak görülmemesi gerektiğini ortaya koyuyor.

KIBRIS'TA DEPREM RİSKİ NEDİR?

Kıbrıs'taki deprem riski, Türkiye'deki aktif fay hatları kadar yüksek olmasa da orta düzeyli bir tehlike olarak değerlendiriliyor. Özellikle adanın batı ve güney bölgeleri, sismik aktivite açısından daha hareketli. Bunun en önemli nedeni, adayı çevreleyen deniz altı fay hatlarının burada yoğunlaşmasıdır.

Uzmanlar, adada 6 ila 7 büyüklüğünde depremlerin oluşabileceğini, ancak yıkıcı sonuçların genellikle kıyı kesimlerinde hissedildiğini belirtiyor. Buna karşın, yerleşim bölgelerinin büyük kısmı sağlam zeminlere kurulu olduğu için, olası depremlerin etkileri genellikle sınırlı kalabiliyor.

TSUNAMİ TEHLİKESİ VAR MI?

Kıbrıs çevresindeki fay hatları, sadece deprem değil tsunami riski de oluşturabiliyor. Özellikle deniz altı merkezli büyük sarsıntılarda, Akdeniz kıyılarında küçük çaplı dalga hareketleri meydana gelebiliyor. Bu dalgalar genellikle büyük yıkıma yol açmasa da, kıyı bölgelerinde yaşayan halkın dikkatli olması gerekiyor.

Geçmişte yapılan bazı araştırmalar, Kıbrıs açıklarında meydana gelebilecek 7 büyüklüğündeki bir depremin, birkaç metre yüksekliğinde tsunami dalgaları oluşturabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, özellikle sahil şeridinde yaşayanların olası bir tsunami durumunda hızlı tahliye planlarına sahip olması öneriliyor.

Kıbrıs deprem bölgesi mi, Kıbrıs'ta fay hattı var mı?

KIBRIS'TA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Deprem kuşağında bulunan tüm bölgelerde olduğu gibi, Kıbrıs'ta da deprem bilincinin artırılması ve yapı güvenliğinin sağlanması büyük önem taşıyor. Uzmanlar, adada yeni yapılan binaların deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmesinin riskleri azaltacağını vurguluyor.

Ayrıca, acil durum toplanma alanlarının belirlenmesi, halka deprem tatbikatlarının yapılması ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gibi önlemler de hayati öneme sahip.

Kıbrıs'ta bazı bölgelerde zemin yapısı gevşek olduğu için, zemin etüdü yapılmadan inşa edilen binalarda sarsıntı etkisi daha güçlü hissedilebiliyor. Bu nedenle yerel yönetimlerin yapı denetimini sıklaştırması gerekiyor.

KIBRIS'TA DEPREM GERÇEĞİ

Sonuç olarak, Kıbrıs bir deprem bölgesidir. Adada doğrudan yüzeyden geçen büyük bir fay hattı bulunmasa da, çevresini saran aktif tektonik sistemler nedeniyle deprem riski devam ediyor. Güney kesimlerdeki deniz altı fay hatları ve dönüşüm zonları, Kıbrıs'ın jeolojik olarak dinamik bir yapıya sahip olduğunu kanıtlıyor.

Bu nedenle, "Kıbrıs deprem bölgesi mi?" sorusunun yanıtı evettir. Ancak risk, Türkiye veya Yunanistan gibi bölgelerdeki kadar yüksek değildir. Buna rağmen, yapı güvenliği, bilinçli hazırlık ve afet yönetimi konularında gerekli önlemler alınmadıkça, olası bir büyük sarsıntı ciddi sonuçlar doğurabilir.

Kıbrıs halkının ve yerel yönetimlerin bu bilinçle hareket etmesi, adada yaşanabilecek depremlerin etkisini en aza indirmek açısından hayati önem taşımaktadır.

Osman DEMİR
Haberler.com - Gündem
title