Engelli Bireylerden '3 Aralık Tiyatrosu Bitsin' Tepkisi

Engelli bireyler, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde yapılan kutlamalara tepki göstererek, farkındalık değil, hakların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Yazar Meltem Güdemezoğlu, '3 Aralık tiyatrosu bitsin' diyerek, kutlama mesajlarının ayrımcılığı pekiştirdiğini ifade etti. Güdemezoğlu, engelli bireylerin 'özel insan' olarak tanımlanmasına da karşı çıktı.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü yaklaşırken, bazı engelli bireyler kutlama içerikli sosyal medya paylaşımlarına tepki göstererek, bu paylaşımların "ayrımcılığı güçlendirdiğini" ifade ediyor. Yazar Meltem Güdemezoğlu, kaleme aldığı metinde "Yeter artık, 3 Aralık tiyatrosu bitsin" diyerek yapılan kutlama mesajlarının gerçekte duyarlılık değil, görünür bir ayrımcılık yarattığını savundu.
"Süslü Paylaşımlar Bize Engel Oluyor"
Güdemezoğlu, her yıl tekrarlanan "En büyük engel sevgisizliktir" gibi sloganların, engelli bireyleri toplum içinde yeniden etiketlediğini belirtti.
Yazıda şu ifadeler yer aldı:
"Bu farkındalık adı altındaki paylaşımlarla bize aslında 'sen engellisin' diyorsunuz. Bu bir kutlama günü değil, haklarımızı talep ettiğimiz gün olmalı."
Engelli bireylerin "özel insan" olarak tanımlanmasına da karşı çıkan Güdemezoğlu, bunun "ayrımcılığı pekiştiren bir söylem" olduğunu dile getirdi.
"Biz 2. Sınıf Vatandaş Değiliz, Haklarımızı İstiyoruz"
Yazar, engelli bireylerin temel beklentisinin kutlama değil, adalet ve hakların uygulanması olduğunu vurguladı.
Talep edilen maddeler arasında: Engelli otoparkına park edenlere ağır cezalar verilmesi, sahte raporların önlenmesi, rapor süreçlerinin iyileştirilmesi gibi konular yer alıyor.
Güdemezoğlu, "Kaldırım, rampa, toplu taşıma yapılıyor ama hâlâ bizi ikinci sınıf vatandaş gibi görüyorsunuz" diyerek mevcut politikaların yeterli olmadığını ifade etti.
En Büyük Talep: Kurumsal Refakatçi Hizmeti
Metnin en dikkat çeken bölümü, belediyeler ve üniversitelere yöneltilen kurumsal refakatçi hizmeti talebi oldu.
Güdemezoğlu, günlük yaşamda en büyük engelin fiziksel şartlar değil, yalnızlık ve destek eksikliği olduğunu belirterek şu talepleri sıraladı: "1) Ücretsiz Refakatçi Havuzu: Engelli bireylere ihtiyaç duydukları saatlerde eşlik edecek, eğitimli ve güvenilir personelin sağlanması. 2) Özel Ulaşım Desteği: Refakatçi hizmetine entegre ulaşım imkânı sunulması. 3) Öğrenciler için Öncelikli Hizmet: Üniversite öğrencilerinin sosyal yaşam ve günlük ihtiyaçlara erişimi için destek verilmesi."
Güdemezoğlu, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nde yer alan "bağımsız yaşama ve topluma dahil olma hakkı"nın Türkiye'de uygulanmadığını belirtti.
"Ayrımcılık Yaratmadan Farkındalık Oluşturun"
Engelli bireylerin sosyal hayatta aktif, üretken ve başarılı olduğuna dikkat çeken Güdemezoğlu, bireylerin etiketlenmek yerine desteklenmesi gerektiğini söyledi.
"Biz özel değiliz, insanız. Her şeyin farkındayız. Farkındalığın tek amacı; seminerler, çalışmalar ve her gün haklarımızı savunmaktır."
Metnin sonunda Güdemezoğlu, engelli bireylerin toplumda bağımsızca yer alması için "refakatçi hizmetinin bir lütuf değil, temel insan hakkı olduğunu" vurguladı.

















