Küllerinden Doğan Şehir: Halep

İlkay Güder - Suriye'nin en büyük kentlerinden olan ve düzenli ordu birlikleriyle Özgür Suriye Ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle zor günler yaşayan Halep, tarih boyunca büyük yıkımlar yaşadı.
İlkay Güder - Suriye'nin en büyük kentlerinden olan ve düzenli ordu birlikleriyle Özgür Suriye Ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle zor günler yaşayan Halep, tarih boyunca büyük yıkımlar yaşadı.
Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan ve asırlarca jeopolitik önemini yitirmeyen Halep, bugün yaşadığı yıkımın benzerini tarih boyunca da defalarca yaşadı ve her defasında küllerinden yeniden doğmayı başardı.
Halep, tarihin her döneminde önemli güçlerin sahip olmak istediği ve uğruna savaş verdikleri kentler arasında yer aldı.
Kendisine sahip olmak isteyen güçlerin mücadelesine sahne olan Halep, defalarca yıkılmış fakat her yıkıntı sonrası tekrar mamur olmayı başarmış ender kentler arasında yerini aldı.
Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Osmanlı topraklarına kattığı Halep, Türk ve İslam tarihi içinde de çok önemli yer tutmaktadır.
-Osmanlı'da Halep-
Osmanlı şehirciliğinin klasik bir örneği olan Halep, Osmanlı tarafından kentte inşa edilen hanlar, hamamlar, saraylar, medreseler, türbeler ve camilerin büyük kısmı bugün şehir insanına hala hizmet vermeye devam ediyor. Halep'te yapılan camilerde de Osmanlı'nın izleri kendisini gösteriyor. Bu eserler arasında Hüsreviye Camisi, Adiliye Camisi, Hamavi Camisi, İpşir Paşa Camisi, Şabaniye Camisi ve Osmaniye Camisi yer alıyor. Gevher Melikşah Türbesi de şehrin önemli yapıları arasında bulunuyor.
Osmanlı'nın özel olarak önem verdiği ve hakimiyetinin 400 yıl sürdüğü Halep'e, İstanbul'dan önce Arap harfleriyle ilk matbaa da geldiği biliniyor.
Halep'in, Osmanlı hakimiyetine girmesiyle önemi daha da artmış ve Doğu Akdeniz'de önemli bir ticaret kenti durumuna geldiği tarihi kaynaklarda yer alıyor.
Her etnik kökenden toplulukların yaşadığı Halep şehrinde bugün hala Türkçe konuşan insanlara rastlanıyor. Ayrıca kentte önemli sayılacak bir Türk nüfusu da vardır. Özellikle Çukurova'da bugün yerleşik olan Türkmen boylarının uzantıları hala Halep'te varlığını sürdürmektedir.
Osmanlı şairi Nabi, Halep'te doğmuş ayrıca Mevlana Celaleddin Rumi Halep'teki medreselerde tahsil yapmıştır. Bu anlamda Mevlana Celaleddin Rumi'ye atfedilen Mevlevi Tekkesi de şehrin Osmanlı döneminden kalan önemli dini yapıları arasında yer alır.
-Halep, Türk askerlerinin korumasında-
Bizanslılar, tarihi kenti ele geçirdikten sonra büyük katliamlar gerçekleştirip, şehre büyük zarar verdi.
Halep şehrinin, Hamdani Kralı Seyfü'd Devle'nin saltanat döneminde altın çağını yaşadığı biliniyor. Seyfü'd Devle'nin ölümünden sonra Halep, uzun bir süre istikrara kavuşamadı.
Yağmalar ve kendilerine Irak yolunu açacak bir yeri ele geçirmek için Mısır'daki Fatımilerin birkaç kere tekrarladıkları teşebbüsler, Halep'i yaklaşık yarım yüzyıl kadar süren bir kargaşaya sürükledi. Şehir, valilerin isyanı ve merkezi idarenin zaafı yüzünden yine karanlık bir sürece girdi.
Nureddin Mahmud Zengi döneminde Halep, daha önce hiç olmadığı kadar önem kazandı. Şehir, Selahaddin Eyyubi döneminde iyi bir şekilde onarılıp, yeni yapılar inşa edildi. Bu arada Halep kalesinin tamiri ve etrafına hendeklerin kazılması şehir için çok önemli bir gelişme olarak görüldü. Bu dönemde Türklere idari ve askeri görevler verilip yeni Türk mahalleleri oluşturuldu.
Selahaddin Eyyubi'nin oğlu Gazi'nin döneminde Halep, başkent oldu. Böylece şehir, Türk askerlerinin korumasında yeni mahallelerle genişletildi.
Ticaret anlaşmalarıyla zenginleşen Halep kaleleri, yeni tekniğe göre yeniden inşa edildi ve Ortaçağ askeri mimarisinin en güzel eserlerinden biri haline geldi. Aynı zamanda medrese ve zaviyelerin imarıyla da Halep, döneminin önemli bir ilim ve fikir merkezi haline geldi.
-Timur imparatorluğu istilası Halep'i yerle bir etti-
Haçlı ve Ermeni kuvvetleri tarafından da desteklenen Moğol ordusu, Halep'i kuşatma altına aldı. Suriye'nin tamamını ele geçiren Moğol hakimiyeti, Memlukler'in Halep'i almasına kadar devam etti. Tahrip edilen kalenin tamiri için 32, yıkılmış olan yerlerin telafisi için de 130 yıl geçti. Şehirde emniyet sağlandıktan sonra valilerin saldırıları da bir süre devam etti.
1401'deki Timur imparatorluğu istilası Halep'i yerle bir etti. Uzun tarihi boyunca sayısız istilaya maruz kalan Halep, tarihte Timur'un saldırısı kadar kötü bir duruma düşmedi. Fakat tüm yaşananlara rağmen, Karadeniz'deki Ceneviz ticaret merkezleri Halep'in yeniden kalkınmasını sağladı. Venediklilerle, İtalyan kumaşları karşılığında Gilan İpeği satan kervanların buluşma noktası haline gelen Halep, beklenenin üzerinde gelişmeye başladı.
Ebrek, Özdemir ve Hayır Bey hanları gibi büyük yapılarla çarşıları genişlerken diğer taraftan da kervan yolları boyunca kalabalık mahallelerin kurulması şehrin fiziki görünümünü önemli ölçüde değiştirdi.
Halep'in, tarih boyunca yaşadığı zorluklara bugün bir yenisini daha eklendi. Şehirde, Esed yönetiminin uyguladığı şiddet hala devam ediyor. Halep halkı her yeni güne, Esed yönetimine bağlı ordunun baskınlarıyla uyanıyor.
Yayıncı: Ziver Büyüktaş - ANKARA














