İzmir Yine Sağlıkta Şiddet, Şiddete İsyan

Bornova Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Servisi'nde biri hemşire iki sağlık personelinin, hasta yakınları tarafından dövülmesini, meslektaşları alkışlarla protesto etti. Basın açıklamasının ardından sağlık çalışanları, olayın meydana geldiği servise kadar yürüyüp, buradaki personele çiçek verdi.

Ege Üniversitesi Hastanesi Poliklinik önünde toplanan yaklaşık 100 kişi, ellerinde 'Sağlıkta şiddet istemiyoruz", 'Ölmemiz mi lazım" yazılı pankartlar açtı. Grup adına ilk açıklamayı Dr. Yiğit Türk yaptı. Türk, olayın yaşandığı klinikte çalıştığını, geçtiğimiz cuma günü, personelin ziyaretçi saati dışında başka hastaların yataklarında yatan hasta yakınlarını uyardığını, ardından 20 kişinin saldırısına uğradıklarını ve darp edildiklerini, canlarını kurtarmak için yoğun bakımdaki hasta odalarına kendilerini kilitleyerek canlarını kurtardıklarını söyledi.

Yiğit Türk, 'Can güvenliğimizi korumakla görevli özel güvenlik çalışanları olaya seyirci kaldı. Her zaman kullandıkları 'bizim olaya müdahale etmeye yetkimiz yok' gerekçesiyle bu olayın gerçekleşmesine göz yummuşlardır. Olay polis müdahalesi sonrası sona erdi. Daha iki yıl önce Dr. Ersin Aslan ve iki ay öncede Dr. Kamil Furtun öldürüldü. Bu olaylardan sonra hastanelerde güvenlik açısından bir değişiklik olmadı. Bu olaydan 2 gün önce başhekime gidip can güvenliğimizin olmadığını dile getirdik. Hastaneye herkes elini kolunu sallayarak rahatça giriyor. Güvenlik görevlilerinin bizi koruyamadıkları ortada. Bu hastanede can güvenliğimiz yoktur. Darp edilen iki arkadaşımız için üzgünüz öfkeliyiz. Onların kalbindeki yara, bizim yüreğimize düşen ateştir ve canımız çok yanmıştır. Güvenlik güçleri tüm gücüyle olayları dışarıdan izlerken çalışanlarımızın darp edilmesine seyirci kalarak suça ortak olmuşlardır. Güvenliğimizi sağlayamayan yönetim ve özel güvenlik şirketi olaylara daha ne kadar seyirci kalacaksınız' Özel güvenlik şirketi daha ne kadar sırtımızdan emeğimizi çalacaksınız? İşini yapmayan figüranlara bizim emeğimizle kazandıkları parayı helal etmiyoruz. Can güvenliğimizi sağlayamayan bir yönetim ile ve can güvenliksiz bir hastanede de çalışmak istemiyoruz" dedi.

SES Ege Üniversitesi Hastanesi İşyeri Temsilcisi Melika Sarıtepe de, 'Çalışan iki arkadaşımız şiddete uğradı. Kalabalık grup klinikte herkesi tehdit etmiştir. Yatan diğer hastaların tedavilerinin bir süre aksamasına neden olmuşlardır. Personel arkadaşlarımız kendilerini yoğun bakımda kilitleyip canlarını kurtardı. Acil servise gelen bir hastaya bile bu ortamdan kaynaklı olarak cerrahi müdahale ancak ortopedi kliniğinin ameliyathanesinde yapılmıştır. Sağlık hizmeti bu şiddet ve terörize edilmiş bir ortamda sunulmaz hale gelmiş, personelin can güvenliği kalmamıştır. Fiziksel şiddete uğrayan arkadaşlarımız çalışamaz hale gelmişler ve psikolojileri bozulmuştur. Türkiye artık sağlık çalışanlarına yapılan saldırıları kanıksadı. Elinizdeki medya gücünüzle ne kadar teşvik ederseniz edin biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Biz halkın karşısında değil hep yanında olacağız. Elimizdeki kıt olanaklarla da olsa halka hep sağılık hizmeti vermeye devam edeceğiz. Sağılıkta şiddete karşı mücadelemiz sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.

Grup basın açıklamasının ardından zemin kattan olayın yaşandığı Genel Cerrahi Servisi'nin 3'üncü katına kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında sürekli slogan atan ve hastalar tarafından da alkışlarla desteklenen sağlık çalışanları, şiddete uğrayan meslektaşlarının servisinde çalışan personele çiçek verdi. Sendika üyeleri, basın açıklamasını baştan aşağıya görüntüleyen hastanenin özel güvenlik görevlisi ile kısa bir tartışma yaşadı.

TÜRK SAĞLIK SEN DE KINADI

Türk Sağlık Sen İzmir Üniversiteler Şubesi de aynı olayı kendi üyeleriyle kınadı. Hastane önünde toplanan Türk Sağlık Sen adına konuşan Üniversiteler Şube Başkanı Yasemin Zengin, "Ülkemizde son yıllarda giderek artan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet dur durak bilmiyor. Ambulansların kurşunlandığı, doktorların bıçaklandığı, hemşirelerin tartaklandığı, hastanelerin gruplar halinde basıldığı, amirlerin sürekli olarak mobingi çoğalttığı şiddet ortamı ne yazık ki artarak devam etmektedir. Şifa veren eller ne yazık ki kendi hayatlarından her gün endişe eder hale geldi. Buradan şunu da sormak lazım. Çalışanların can güvenliğini sağlayamayan Sağlık Bakanlığı ne işe yarar acaba? Kimseden lütuf değil, insan olarak, çalışan olarak hakkımız istiyoruz" dedi.

Görküntü Dökümü

---------------

-Genel görüntü

-Basın açıklamasını okuyan Yiğit Türk'ten görüntü

-Basın açıklamasını okuyan Melika Sarıtepe'den görüntü

-Hastane koridorlarında yürürlerken görüntü

-Personele çiçek verirlerken görüntü

-Açıklamayı çeken özel güvenlik görevlisinden ve kendisiyle tartışan sağlık çalışanlarından görüntü

Haber-Kamera: Bahri KARATAŞ,İZMİR (DHA)

(Tür: Yurt)