Izmir Yarım Kalan Tablonun Acı Sırrı

Izmir Yarım Kalan Tablonun Acı Sırrı Haber Videosunu İzle
Izmir Yarım Kalan Tablonun Acı Sırrı
Haberin Videosunu İzle
Haberin Videosunu İzle
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Malatya'da F 4 savaş uçağı kazasında şehit olan Hava Pilot Üsteğmen Onur Özkaya'nın annesi Aynur Özkaya, oğluna verdiği sözü tutup onunu çok istediği resim sergisini açtı.

Malatya'da F 4 savaş uçağı kazasında şehit olan Hava Pilot Üsteğmen Onur Özkaya'nın annesi Aynur Özkaya, oğluna verdiği sözü tutup onunu çok istediği resim sergisini açtı. Serginin en dikkat çeken eseri ise yarım kalmış imzasız tablo oldu. Bu tablonun acı sırrını anlatan Aynur Özkaya, renklerde yaşattığı oğlunun şehit olduğu gün resme bir fırça darbesi dahi vurmadığını, böylece yarım kalan ama kendisi için çok değerli olan bu tablonun hep özel kalacağını söyledi.

İzmir'de Aynur Özkaya, emekli olduktan sonra resim kurslarına devam etti. Küçüklükten beri içerisinde olan yeteneğinin tablolarında ortaya çıkması üzerine bu durum, Hava Pilot Üsteğmen olan oğlu Osman Onur Özkaya'nın dikkatini çekti. Annesini sergi açması içini sürekli motive eden Onur Özkaya, 24 Şubat 2015'de Malatya'daki F-4 savaş uçağı kazasında şehit oldu. Oğlunun acı haberinden sonra bir süre resim yapmaya ara veren Aynur Özkaya, daha sonra yeniden başlayıp fırça ve boyalarla hayata tutundu. Oğlu şehit olduktan iki yıl sonra ona verdiği sözü yerine getirdi ve resim sergisi açtı.

"BÜTÜN RENKLER SANA ÇIKIYOR"

Acılı şehit annesi Aynur Özkaya, 'bütün renkler sana çıkıyor' adını verdiği sergisinde yaşlı ve sulu boya eserlerinden 60'ını görücüye çıkardı. 5 gün açık alan sergi, büyük ilgi gördü. Sergideki eserlerden özellikle birisi gezenlerini dikkatini çekti. Yarım kalmıştı ve yapının imzası bulunmuyordu. Bu tablonun acı sırrını anlatan Aynur Özkaya, renklerde yaşattığı oğlunun şehit olduğu gün başladığı resmine ondan sonra bir fırça darbesi dahi vurmadığını söyledi. Böylece yarım kalan ama kendisi için çok değerli olan bu tabloyu da, sergisinin en iyi noktasında, vatandaşlara sundu. Tablonun kendisine acı günü hatırlattığını ama yine de hep özel kalacağını, evinin en güzel yerinde kalacağını söyledi. Anne Aynur Özkaya, "Ben o gün oğlumu sonsuzluğa uğurlamışım. O gün ne çalıştıysam öyle kaldı. Bitmeyen resim olduğu için imzamı atmadım. Bitmeye resme imza atmam olmazdı. Anlamı çok büyük o resmin bende. Resmin renkleri çok önemli benim duygularımda. Bir sonsuzluk varmış ama bunun ona yoracağımı düşünmedim. Sarılara oğlumu, mor artık bir yerde ölümün rengiymiş, ben sonsuzluğa uğurlamışım oğlumu bilmeden" dedi.

OĞLUM RENKLERDE YAŞIYOR

Oğluna verdiği sözü yerine getirdiği için mutlu olduğunu söyleyen Aynur Özkaya, "Ben renklerime döküyorum oğlumu, bütün renkler ona çıkıyor. Onu hep yanımda hissediyorum. Bazen şu rengi vur dediğini duyar gibi oluyorum. Resimlerimde bazen kendimi kaybediyorum. İyi ki böyle bir işe başlamışım, kendimi kaybediyorum. Yoksa ayakta durmak çok zor bir anne olarak içim yanarak söylüyorum. Gerçekten beni hayata bağlıyor. Gökyüzü yaparken Onur geliyor gözlerimin önüne. Deniz yaparken Onur geliyor gözümün önüne. Hep yanımda hissediyorum. ve resim yapmaya devam edeceğim. Onun istediği de buydu zaten" dedi.

"EVLADINI KAYBEDEN ANNEYİ YENİDEN RESME BAŞLATMIŞ"

Sergiye ilginin çok büyük olduğunu ifade eden Aynur Özkaya, yanına gelen ve oğlunun beyin kanaması sonrasında ölen bir anne ile arasında geçeni de anlattı. Aynur Özkaya, "Sergi sırasında her şey yolunda gitti. Oğlumu hep yanımda hissettim. Serginin üçüncü günü çok ilginç bir olayda yaşadım. Bir anne içeriye girdi, gözleri dolu dolu. 'Benim yapamadığımı bu serginin sahibi nasıl yaptı' dedi. Oğlunu 24 yaşında beyin kanamasında kaybetmiş. 'Bende resim yapıyordum. Ama oğlumla birlikte fırçaları attım, elimi süremedim' dedi. Sergiyi duyunca gelmiş. Ona buradan gittiğin sırada tualini al, fırçanı edin. Boyalar kurumamıştır ve başlayacaksınız resme dedim. Sarılıp öptüm yolladım. Sergimi açmamdaki en güzel olaylardan birisi buydu. Belki bir anneyi daha hayata bağlamak oldu. Beni nasıl arkadaşlarım hayata bağladıysa, bende bir anneyi hayata bağladım. Sonra bana telefon etti, 'dediğinizi yapacağım' dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title