İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu: 'İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi yetkisizdir'

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, CHP'nin Olağanüstü İstanbul İl Kongresi'nin durdurulmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkisiz olduğunu belirtti. Kaboğlu, seçim yargısı ve anayasa yargısı alanındaki yetki ayrımlarına dikkat çekerek, mahkemenin müdahalesini anayasaya aykırı olarak değerlendirdi.

Kamera: Mehmet ÇALPAR

(İSTANBUL) İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, dün CHP Olağanüstü İstanbul İl Kongresi'nin durdurulmak istenmesini değerlendirdi. ANKA'ya bir açıklama yapan Kaboğlu, "Seçim yargısı alanına giren konuda adli yargının devreye girmesi veya anayasa yargısının yetkili olduğu konuda ceza yargısının devreye girmesi, anayasaya aykırı olduğu gibi Türkiye'de 1950'li yıllardan bu yana oluşmuş olan yargı yolları ayrımlarına ve yargı yolunun bir yetki sorunu olup bunda bir kamu düzeni sorunu olması ilkesine aykırıdır. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi başından beri yetkisizdir. Fiili bir müdahalede bulunmuştur" dedi.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP'nin 2023'te yapılan İstanbul İl Kongresi'nin iptali istemiyle açılan davada, geçici olarak il yönetiminin görevden uzaklaştırılmasına karar vermişti. 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2 Eylül 2025 tarihli bu kararı hatırlatarak, dün İstanbul Valiliği ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na yazıp gönderip, icra müdürlüğü görevlileri aracılığıyla CHP Olağanüstü İstanbul İl Kongresi'ni durdurulmasını istemişti. İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ANKA Haber Ajansı'nın sorusu üzerine gelişmeyi değerlendirdi. Kaboğlu, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi başından beri yetkisiz olduğunu ve fiili bir müdahalede bulunduğunu belirtti. Kaboğlu şunları söyledi:

"İstanbul 45'inci Asli Hukuk Mahkemesi başından beri yetkisizdir"

"Türkiye'de 1950'den bu yana adli yargı ve idari yargı yanı sıra aynı zamanda seçim yargısı ve anayasa yargısı oluşmuş bulunuyor. Seçimle ilgili uyuşmazlıklarda seçim yargısı yetkili, siyasal partilerle ilgili uyuşmazlıklarda ise Anayasa Mahkemesi yetkili. Bu açıdan seçim yargısı alanına giren konuda adli yargının devreye girmesi veya anayasa yargısının yetkili olduğu konuda ceza yargısının devreye girmesi, anayasaya aykırı olduğu gibi Türkiye'de 1950'li yıllardan bu yana oluşmuş olan yargı yolları ayrımlarına ve yargı yolunun bir yetki sorunu olup bunda bir kamu düzeni sorunu olması ilkesine aykırıdır. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi başından beri yetkisizdir. Fiili bir müdahalede bulunmuştur.

"Kaynağını anayasadan almayan yetkiyi kullanmıştır"

Kaynağını anayasadan almayan yetkiyi kullanmıştır. Anayasa madde 6'ya göre kaynağını hiçbir kurum ve organdan, kaynağını anayasadan almayan devlet yetkisi kullanamaz aksi halde egemenliği gasp etmiş olur millet egemenliğini. İstanbul'da yapılmak istenen buydu. Son noktayı doğru olarak isabetli bir biçimde Yüksek Seçim Kurulu koymuştur ve dünkü kongre, olağanüstü kongre başarıyla tamamlanmıştır. Bundan böyle ne Ankara'da ne İstanbul'da anayasa yargısı ve seçim yargısı dışında bir yargı organının adli ya da cezai hukuk ya da ceza mahkemesinin bu yola tevessül etmemesini bir anayasacı olarak kıdemli bir hukukçu olarak temenni ediyorum"

Kaynak: ANKA / Güncel
title