Egemen Bağış: "Avrupa'nın Türkiye'ye Olan İhtiyacı, Türkiye'nin AB'ye Olan İhtiyacından Daha Fazla"
Eski AB Bakanı Egemen Bağış, Türkiye'nin Avrupa güvenliği için vazgeçilmez olduğunu ve NATO ile AB işbirliğinin derinleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Bağış, Türkiye'nin savunma sanayisindeki gelişmelere ve Avrupa'nın güvenliğine katkı sağlayabilecek potansiyeline dikkat çekti.
(ANKARA) - Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa güvenliğinin Türkiye olmadan sürdürülemeyeceğini belirterek, "Adil ve güvenilir bir genişleme AB'nin uzun dönemli güvenliği için kaçınılmazdır" dedi.
Bağış, Londra merkezli "Economist Impact" tarafından, "Dönüştürücü bir Avrupa'da birlik, istikrar ve inovasyon" temasıyla Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de düzenlenen İkinci Yıllık Hırvatistan Zirvesi'ne katıldı. Bağış, zirve kapsamında gerçekleştirilen "Daha Güçlü ve Daha Birleşik bir Avrupa İnşa Etmek" başlıklı panelde konuştu.
Avrupa'nın karşı karşıya bulunduğu sınamaların barış ve istikrarın önemini artırdığını ifade eden Bağış, "Birlikte hareket etmek artık bir stratejik hedef değil, acil bir gereklilik" dedi. Güneydoğu Avrupa'da güvenlik risklerinin devam ettiğini belirten Bağış, AB ve NATO arasında işbirliğinin derinleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Ukrayna Savaşı'nın Avrupa'nın enerji bağımlılığını ve savunma sanayi zafiyetlerini ortaya çıkardığını söyleyen Bağış, Kovid-19 salgını ile tedarik zincirindeki kırılganlıkların gün yüzüne çıktığını dile getirdi. Ayrıca mülteci hareketleri ve Gazze'deki insani krize verilen tepkiler arasındaki farklılıkların Avrupa dış politikasındaki derin ayrışmalara işaret ettiğini kaydetti.
"Türkiye, AB güvenliğine katkıya hazır"
Bağış, "Türkiye NATO Müttefiki, AB'nin stratejik ortağı ve gelecekteki bir üyesi olarak Avrupa güvenliğine katkı sunmaya hazırdır" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip olduğunu hatırlatan Bağış, savunma sanayisindeki gelişmelere şöyle dikkati çekti:
"Dünyanın önde gelen 100 savunma şirketinin 5'i Türkiye'den. Savunma ihracatımız geçen yıl 8 milyar doları geçti, bu yıl 10 milyar doları aşması bekleniyor. KAAN, Altay, MİLGEM, Anka ve Bayraktar TB2 gibi projelerle sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın geleceğinin savunmasına katkı sağlıyoruz."
Türkiye'nin AB'nin SAFE mekanizmasına dahil edilmesinin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurgulayan Bağış, "Türkiye'yi dışlayan bir AB, kendi güvenlik ve geleceğini dışlar" dedi. Türkiye'nin Avrupa'nın komşusu değil, bugünün ve geleceğin bir parçası olduğunu söyleyen Bağış, kalıcı işbirliğinin ancak yeniden ivme kazanacak bir müzakere süreci ile mümkün olacağını vurguladı.
"Üyelik teknik değil, siyasi bir süreçtir"
Bağış, Avrupa'nın yeni bir vizyona ihtiyaç duyduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacı, Türkiye'nin AB'ye olan ihtiyacından çok daha fazladır. Türkiye'nin çok alternatifi var ama Avrupalı liderlerin uyanıp kendi opsiyonlarını düşünmeleri gerekiyor. Üyelik teknik değil, siyasi bir süreç. Dünya siyaseti değişiyor; AB'nin de genişleme sürecini ve üyelik alternatiflerini gözden geçirme vakti geldi."














