Diyarbakır'da Diş Hekimlerinden "Mobbing" Tepkisi: "Artık Hekimler Tükenmiş Durumda, Yaşadığımız Baskılar Mesleki Verimimizi Düşürüyor"

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Diyarbakır'da diş hekimleri, Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde hekimlere mobbing uygulandığını iddia ederek Sağlık Bakanlığı'nı göreve çağırdı. Diyarbakır Dişhekimleri Odası Başkanı Ali İhsan Güney, keyfi görevlendirmeler ve baskıcı yönetim tarzı nedeniyle çalışma barışının bozulduğunu vurgulayarak “Artık hekimler tükenmiş durumda; yaşadığımız baskılar mesleki verimimizi düşürüyor ve çözüm için acil adım bekliyoruz” dedi.

Haber : Mehmet Mucahit CEYLAN

(DİYARBAKIR)- Diyarbakır'da diş hekimleri, Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde hekimlere mobbing uygulandığını iddia ederek Sağlık Bakanlığı'nı göreve çağırdı. Diyarbakır Dişhekimleri Odası Başkanı Ali İhsan Güney, keyfi görevlendirmeler ve baskıcı yönetim tarzı nedeniyle çalışma barışının bozulduğunu vurgulayarak "Artık hekimler tükenmiş durumda; yaşadığımız baskılar mesleki verimimizi düşürüyor ve çözüm için acil adım bekliyoruz" dedi.

Diyarbakır Dişhekimleri Odası Başkanı Ali İhsan Güney, Hekim Birliği Sendikası Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Aktürk, Hekim Birliği Sendikası İşyeri Temsilcisi Kıymet Kılıç, Kamu Dişhekimleri Derneği Diyarbakır İl Temsilcisi Özgür Öz ve Diyarbakır Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Mustafa Tümerdem, Diyarbakır Dişhekimleri Odası'nda bir araya gelerek Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde yaşanan idari sorunlar ve mobbing iddialarına ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklama yaptı.

"Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde neler oluyor?"

Yaşanan sorunların aylardır ilgili kurumlara iletilmesine rağmen somut bir adım atılmadığını vurgulayan Güney, "Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nde neler oluyor" diye sorarak şöyle konuştu:

"Diş hekimliği meslek kuruluşlarını bir araya getiren birliktelik, üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda oluştu. Öncelikle Diyarbakır'da yaşanan sorunları gündeme getirmek amacıyla 28 Ekim 2025 tarihinde Sağlık Müdürlüğü'ne yaklaşık 70 hekimin dilekçeleri ile başvuru yaptık. Akabinde 28 Ekim 2025 tarihinde Diyarbakır İl Sağlık Müdürümüzle kurum temsilcilerinin bir araya geldiği görüşmede sorunları ilk ağızdan dile getirdik. Aradan geçen bir ayı aşkın süre zarfında maalesef herhangi bir gelişme olmadı. Bilgi Edinme Kanunu kapsamında 13 Kasım 2025 tarihinde Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü'ne ikinci kez dilekçe ile başvuru yaptık. Maalesef bu başvurumuza da henüz herhangi bir cevap verilmedi. Bürokratik silsile gereğince konuyu Diyarbakır İl Valiliği'ne taşıdık. 21 Kasım 2025 tarihinde İl İdare Kurulu'na iletilmek üzere bir dilekçe sunduk."

"Keyfi ve etik olmayan yönetim tarzı, mobbinge varan baskılar hekimleri yıpratıyor"

Keyfi ve etik olmayan yönetim tarzının ve mobbinge varan baskıların hekimleri yıprattığını ifade eden Güney, "Peki nedir burada yaşanan sıkıntılar? Burada ciddi anlamda artık mobbinge varan uygulamalar söz konusudur. Başhekimin 'benden olan ya da benim dünya görüşümün dışında kalan' şeklinde oluşturduğu sübjektif sınıflandırmalar ve ötekileştirmelerle hekimlerimiz bugüne kadar çeşitli şekillerde ciddi mağduriyetler yaşamışlardır ve yaşamaktadırlar. Birçok hekim çalışma yeri ya da çalışma şekli değişikliğine maruz kalmıştır. Amaç hekimleri huzursuz etmek ve hekimler üzerinden gereksiz bir şekilde ego tatmini gerçekleştirmektir" dedi.

"Görevlendirmeler baskı unsuru haline getirildi"

Görevlendirme süreçlerinin keyfi biçimde yapıldığını söyleyen Güney, şunları aktardı:

"Ağız ve Diş Sağlığı Hastanemizde hizmet merkez bina ve buna bağlı 3 farklı semt polikliniğinde verilmektedir. Hekimlerin evlerine yakınlık, o muhitteki hasta potansiyeli gibi durumlar hekimlerin çalıştığı yere adaptasyonu kolaylaştırmıştır. Burada hekimi çalışma verimi yüksek olan birimden alıp başka bir birime görevlendirmek ya da çalıştığı özellikli bölümden alıp MHRS biriminde çalıştırmak gibi uygulamalar hastane ihtiyacı dışında kişisel ego tatmini amaçlı işlemlere dönüşmüş, bu durum artık hekimlerde ciddi bıkkınlık ve kırgınlık yaratmıştır.

Bir hekimi çalıştığı kurumdan alıp bir başka yere vermek hekimin hem itibarını, hem de aile düzenini ve yaşam kalitesini bozmuştur. Üstelik bu uygulamalar bir tehdit ve baskı unsuru olarak sürekli hekimlerin üzerinde tutulmuş, genel anlamda işe gelmek istemeyen hekimlerin olduğu huzursuz bir çalışma ortamı yaratılmıştır. Öte yandan geçici görevlendirmeler de genel anlamda o dönem bireysel sıkıntı yaşadığı, kişisel olarak anlaşamadığı hekimlere ceza olsun diye uyguladığı bir metot olmuştur."

"Çalışma barışı bozuldu, hizmet azaldı"

Bu yönetim anlayışının hem hekimleri hem hastaları olumsuz etkilediğini belirten Güney, "Bütün bunlar merkezde çalışan hekimler arasındaki çalışma barışını bozmuş, kurum hekimlerinde büyük bir huzursuzluk ve isteksizlik yaratmıştır. Çalışma barışının bozulmasına bağlı olarak verim son derece düşmüştür. Bu durum kurumun ürettiği ağız ve diş sağlığı hizmetinde azalmaya sebep olmuştur. Kurumun ürettiği performans düşüşü sayılarla da net olarak ortadadır. Bu durum ülkemizde bu gibi idarecilerin sevk ve idare ettiği kurumlarda 'on bin altı performanslar neden yapılamamaktadır' gibi sorgulamalar yapılmasına neden olmuştur" ifadelerini kullandı.

"Hekimler moddan düştü, yeşil alana sevkler arttı"

Açıklamasında hekimlerin psikolojik olarak yıprandığı da vurgulayan Güney, "Bir şekilde zaten hak ettiği emeğinin karşılığını maddi olarak alamayan diş hekimi, kurum içerisinde ego tatmini, diyalog kurulamaması, hekimleri sevk ve idare edecek entelektüel birikime sahip olmayan kişiler tarafından hayata sokulan gereksiz baskılar sonucunda hekimler artık tam anlamıyla moddan düşmüş ve hizmet üretme noktasında asgari performans sergileme noktasında mecburen sıkışıp kalmıştır. Bu da 'yeşil alan' diye tabir edilen uzmanlık alanlarına sevk edilen hasta sayısını çoğaltmıştır ve bekleyen hasta sayısında artış sağlamaktadır. Bizler hekimiz, sorumluluk bilinciyle yine hastalarımıza zarar gelmesin diye tüm mevcut olumsuz şartlara rağmen mesleğimize verdiğimiz önem ile kendimizi zorlayarak yaşadığımız sıkıntıları hastalarımıza yansıtmadan mesleğimizi icra etmeye çalışmaktayız" dedi.

"Liyakatli bir yönetim talep ediyoruz"

Çözümün liyakatli bir idareden geçtiğini belirterek Güney, diş hekimlerinin taleplerini şu ifadelerle sıraladı:

"Bir an önce hekimliği içselleştirmiş bir idareci profili ile performansımızın üst seviyeye çıkmasını, verilecek hizmet çeşitliliği ve kalitesindeki artışa bağlı olarak hastalarımızın daha çabuk tedavi imkanı bulduğu bir hastane hüviyetine bürünmemizde gerekli sevk ve idareyi sağlayacak yeterlilikte bir idare oluşuma gidilmesini istiyoruz.

Bu anlamda bugün bu toplantı gerçekleşmekte ve bu beklentimizin ve yaşadığımız sıkıntılara bağlı olarak verilen kararlı mücadelenin bir göstergesi olarak sesimizi bir de buradan tüm ülkemize duyurmak istiyoruz. Sağlık Bakanlığı'ndan bu konuya özel ilgi göstermesini, gerçekten liyakat sahibi, hekimlerin motivasyonunu artıracak, diyaloğa açık ve çalışanların güvenini kazanabilecek kapasiteye sahip bir görevlendirme talep ediyoruz.

Bozulan çalışma barışının yeniden tahsis edilmesini bekliyor ve halkımıza daha iyi ve verimli koşullarda hizmet etmek istiyoruz. Temel gayemiz budur. Bugüne kadar tamamıyla profesyonel bir şekilde kurumsal anlamda yaşadığımız sıkıntıları işimize karıştırmadan ilerledik. Gerçekten artık bu verdiğimiz özverinin karşılığı olarak taleplerimizin ciddiyetle ele alınması öncelikli beklentimiz olduğunu bir kez daha dillendiriyoruz."

Açıklamaya, Hekimsen Diyarbakır İl Temsilcisi Dr. Haçım Hizol ve Sağlık Emekçileri Sendikası Amed Eş Başkanı Mehmet Nur Ulus'un da destek verdiği belirtildi.

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title