Ddk Özal Raporu (3): "Saç Tellerinin Üzerinde İnceleme Yapılması Şüpheyi Aydınlatır"

Devlet Denetleme Kurulu'nun, 8 Devlet Denetleme Kurulu'nun, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatına ilişkin hazırladığı raporda, Özal'ın saç telleri üzerinde bugüne kadar herhangi bir inceleme yapılmadığı belirtilerek, "Dr. Cengiz Aslan tarafından şüphe/hatıra gerekçesiyle alınan saç tellerinin, alınış tarzı ve sebebi, bugüne kadar nasıl ve nerede muhafaza edildiği gibi hususlar yeterince açık olmamakla birlikte günümüzdeki teknolojik imkanlar nazara alındığında, merhum Cumhurbaşkanı'nın alınan saç tellerinin üzerinde inceleme yapılmasının, şüpheli ölüm iddialarının aydınlatılmasına katkı sağlayabileceği değerlendirilmiştir" denildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatı üzerine 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatını inceleyen Devlet Denetleme Kurulu (DDK), raporunu kamuoyuna açıkladı.

Özal'ı hastaneye götüren ambulansın, ölümün gerçekleştiği tarihte 23 yaşını doldurduğunun anımsatıldığı raporda, ekonomik ömrünü dolduran aracın açık ihale ile satıldığı, koleksiyoner olan aracın sahibine ulaşılarak inceleme yapıldığı, araç içerisinde tıbbi donanımın bulunmadığı, sadece basit, eğimli bir sedyenin bulunduğu, çok sık kullanılmaması, eski model olması, sevk ve idaresinde güçlük yaşandığı kanaatini uyandırdığı bilgisi yer aldı.

"Cumhurbaşkanı'nın geçirdiği ameliyatlar ve genel sağlık durumu göz önüne alındığında özel donanımlı bir ambulansın Köşk'te bulunmasının gerekliliği aşikardır" denilen raporda, Özal'ı hastaneye götüren aracın ambulans olarak nitelendirilemeyeceği, hayati tehlikesi olmayan ve sadece yürüme problemi olan, örneğin "fizik tedavi" gereken, hastaların taşınmasına uygun olduğu kaydedildi. İddia edildiği gibi tam donanımlı bir ambulansın Köşk'e tahsis edilip edilmediği ve tahsis edildi ise hangi esaslarla çalıştığı, ne şekilde ve ne zaman geri alındığı konusunda net bir bilgiye ulaşılamadığının kaydedildiği raporda, verilen çelişkili ifadeler nedeniyle Cumhurbaşkanının rahatsızlanması üzerine Köşk'ten GATA'ya hareket ve Hacettepe Üniversitesi Hastanesine varış saatlerinin kesin olarak tespit edilmesinin mümkün olmadığı kaydedildi.

-"İLK YARDIM İÇİN GEREKLİ SÜRE AŞILMIŞTIR"-

Raporda, "Cumhurbaşkanı'nın içinde bulunduğu ambulansın Köşk'ten hareket ettiği saat ile Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne vardığı saat ve takip edilen yol güzergahı ile intikal sırasında yolun trafiğe açık bulundurulması yönünde alınan tedbirler (telsiz ile yapılan bağlantı sonucu trafik eskortunun konvoya dahil olarak yolu açması) dikkate alındığında ve konuyla ilgili beyanlar değerlendirildiğinde, Köşk'ten çıkışla Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'ne varışın "makul bir sürede" sağlandığı, bu veriler ışığında Sayın Cumhurbaşkanının şehrin içerisinde dolaştırılmadığı ve bir zaman kaybının da söz konusu olmadığı, yol makul sürede alınsa dahi ilk yardım için gerekli sürenin aşıldığı değerlendirilmiştir" denildi. Özal'ın hastaneye getirildiği anda doktorların ilk gözlemlerine yönelik raporların ile vefattan sonra, Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde düzenlenen tıbbi tutanakta yer alan bilgilerin yer aldığı raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Tıbbi Uzmanlar Heyeti de Merhum Cumhurbaşkanı'nın Hacettepe Üniversitesi Hastanesine getirildiğindeki durumuna ilişkin, 'Merhum Cumhurbaşkanı'nın Hacettepe Hastanesi'ne kabulünde yapılan ilk tıbbi muayenelerde kalp aktivitesinin, spontan solunumunun ve tansiyonun yokluğu ile pupillerin fiks ve dilate olmasının adli tıp pratiğinde hukuken somatik ölüm olarak kabul edilebileceği' sonuç ve kanaatine varmıştır. Halk dilinde ölüm olarak kabul edilen somatik ölüm durumu aynı Raporda 'insan vücudundaki üç ana sistemden, dolaşım ve solunum sistemlerinin yapay destek almaksızın çalışmaması ve santral sinir sistemi fonksiyonlarının durması' şeklinde tanımlanmıştır."

-"SAÇ TELLERİ ŞÜPHEYİ AYDINLATIR"-

Özal'ın hastanede büyük acil servisine kabul edildiği andan yoğun bakım ünitesine nakledildiği ana kadar ilk yardımdaki tüm işlemlerin yerine getirildiğinin vurgulandığı raporda, "Merhum Cumhurbaşkanı'nın Hacettepe Hastanesi'ne kabulünde yapılan ilk tıbbi muayenelerde kalp aktivitesinin, spontan solunumunun ve tansiyonun olmadığı, pupillerin fiks ve dilate olduğu tespit edilmiş olması adli tıp açısından somatik ölüm (insan vücudundaki üç ana sistemden, dolaşım ve solunum sistemlerinin yapay destek almaksızın çalışmaması ve santral sinir sistemi fonksiyonlarının durması somatik ölüm olarak tanımlanmaktadır) olarak bilinen duruma uygun olduğu kanaatini oluşturmaktadır. Ölüm anı Merhumun ilk düştüğü an olarak kabul edilir ise aradan bu kadar uzun süre geçtikten sonra kişinin hayata dönmesinin mümkün olmadığı tıbben kabul edilen bir gerçektir" denildi. Raporda, otopsi konusunun hiç gündeme gelmediği yönündeki beyanların, gündeme gelip değerlendirildiği yönündeki beyanlarla örtüşmediğine dikkat çekilerek, "Gerek Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde gerekse GATA'da Özal'ın naaşı üzerinde otopsi yapılması konusunun bir şekilde gündeme geldiği, ancak ailesinin (Semra Özal) istememesi gerekçe gösterilerek otopsi işleminin yapılmadığı kanaatine varılmıştır" değerlendirilmesinde bulunuldu.

Özal'ın saç telleri üzerinde bugüne kadar herhangi bir inceleme yapılmadığı belirtilen raporda, "Dr. Cengiz Aslan tarafından şüphe/hatıra gerekçesiyle alınan saç tellerinin, alınış tarzı ve sebebi, bugüne kadar nasıl ve nerede muhafaza edildiği gibi hususlar yeterince açık olmamakla birlikte günümüzdeki teknolojik imkanlar nazara alındığında, merhum Cumhurbaşkanı'nın alınan saç tellerinin üzerinde inceleme yapılmasının, şüpheli ölüm iddialarının aydınlatılmasına katkı sağlayabileceği değerlendirilmiştir" ifadesi kullanıldı. (ANKA/DEVAM)

(YE/ZHR) - Ankara