Haberler

Gül: "Türkiye'nin Yeni Bir Zaman Kaybetme Dönemine Tahammülü Yoktur"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin İleriye Doğru Hareket Etmesi İçin Herkesin Sorumluluk Duygusu İçinde Hareket Etmesi, Diline, Hareketlerine Dikkat Etmesi Gerektiğini Söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin ileriye doğru hareket etmesi için herkesin sorumluluk duygusu içinde hareket etmesi, diline, hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Gül Türkçe'nin anadil olduğuna ve kimsenin ikinci sınıf vatandaş olmadığına vurgu yaparken "Türkiye'nin yeni bir zaman kaybetme dönemine girmeye tahammülü yoktur. Geçmişte olmuştur ve onların maliyetleri çok büyük olmuştur. Şimdi artık Türkiye'nin büyük zıplamalar yapması gerekir" dedi.

TES-İŞ 9. Olağan Genel Kurulu'na katılan ve burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesine çıkma hedefini gerçekleştirmek için herkesin bu ülkeye, vatandaşlarına sahip çıkması ve kenetlenmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin geçmişte bazı ara dönemler ve askıya almalar yaşadığını belirten Gül, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin kaybedecek zamanı olmadığını ifade etti. Gül konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye'nin yeni bir zaman kaybetme dönemine girmeye tahammülü yoktur. Geçmişte olmuştur ve onların maliyetleri çok büyük olmuştur. Şimdi artık Türkiye'nin büyük zıplamalar yapması gerekir. Uçaklar, piste giderken tekerleklerini çekerler, ona 'take-off' derler. Ondan sonra da uçak yükselmeye başlar. Biz birkaç kez geçmişimizde böyle pistten Türkiye take-off yaptı, havalandı ama uçaklar yükselmedi. Sonra tekrar maalesef inmek, bazen çakılmak zorunda kaldı. Şimdi artık böyle olmaması lazım. Bu take-off, artık irtifa kazanması lazım. 10 bin metrelere uçaklar çıkar, ondan sonra artık yolu açık olur. Şimdi Türkiye'nin artık böyle olması lazım. Bunun için barışa huzura kardeşliğe ve sevgiye ihtiyaç vardır. Bunu sağlamak için de herkesin diline, hareketine çok dikkat etmesi gerekir. Konuşurken birbirimizi daha bir araya gelmeden kırarsak, bir araya gelip de yüz yüze oturmaya yüzümüz olmaz. Onun için şimdi herkesin konuşmasına, diline çok önce sahip olması gerekir. Ondan sonra oturup konuşması gerekir, ondan sonra da hep birlikte iş yapmamız gerekir. Bunu sadece siyasetçiler için değil herkes için söylüyorum. Hep beraber bunu yapmamız lazım. Bunu yaptığımızda göreceksiniz ki çok kısa süre içinde kaybettiğimiz mesafeleri inanılmaz şekilde süratli alacağız."

-TÜRKİYE'NİN AYAĞINDA PRANGALAR OLMAMASI LAZIM-

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında Türkiye'nin uzun yıllar özellikle terör sorunu ile çok büyük acılar yaşadığını ve büyük kayıplar verdiğini sözlerine ekledi. Bu dönemlerin geride kalması gerektiğine vurgu yapan Gül "Türkiye'nin ayağında prangalar olmaması lazım" dedi. Türkiye'nin şahlanan bir dönemi yaşadığını ifade eden Gül "Sıkıntılarımız bir yanda ama büyük bir yükseliş de var. Türkiye'nin dışına çıkan herkes bunu görür. Türkiye'deki gelişmeyi hep beraber görüyoruz. Ama bu yeterli değildir. Çok daha hızlı gelişmemiz gerekir. Bizim çünkü kaybettiğimiz çok yıllar vardır" diye konuştu.

-KORE'NİN NÜKLEER SANTRAL TEKLİFİ HAZMEDİLEMEZ-

Gül Türkiye'nin birkaç yıl öncesinde çok daha gelişmiş olduğu bazı ülkelerin bugün Türkiye'den daha gelişmiş olduğuna da dikkat çekti. Kore'ye yaptığı ziyarete ilişkin bilgiler veren Gül, 1971'e kadar Türkiye'nin Kore'ye 50 bin asker gönderdiğini hatırlatarak "1980'de ilk defa nükleer santrali kurdular. Ondan sonra ikincisini ortak yapmışlar, üçüncüsünü kendileri yapıyor. Türkiye'ye de nükleer santral yapalım dediler. Bunlar hazmedilecek şeyler değil" dedi.

-TÜRKİYE'NİN RESMİ DİLİ TÜRKÇE'DİR-

Konuşmasında Güneydoğu'da Kürtçe'nin ikinci dil olması konusundaki tartışmalara da göndermeler yapan Gül kimsenin kendisini öz yurdunda garip hissetmemesi gerektiğini söyledi. Gül şöyle devam etti:

"Türkiye hepimizindir. Bu ülke hepimizindir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hepimiz bu ülkenin asil vatandaşlarıyız. Türkiye'deki sıkıntılar, demokrasi ve hukuk standartlarımızın düşüklüğünden dolayıdır. Bunları yükseltmek hepimizin görevidir ve el birliği ile yapılmalıdır. Bu sıkıntılar Türkiye'nin farklı bölgelerinde farklı ortaya çıkabilir. Bu konularda da sakın ha gerçekçi olmayan yanlış olan düşüncelere kimse kapılmasın. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak bu ülkenin ortak sahibi olmaktır. Bu ülkede hiçbir zaman ikinci sınıf vatandaş yaratmamamız gerekiyor. Bu ülkedeki vatandaşlarımız istediği yere gider istediği yerde iş kurabilir. İstediği yerde çalışabilir. Türkiye'nin bütün nimetlerinden herkes istediği gibi yararlanabilir. Bunları zedelememek lazım. Vatandaşlarımız arasında farklılıklar bir gerçektir. Bunlar bizim elimizde değil tarih boyunca gelmiştir. Bunlar korkulacak şeyler değil. Bu ülkenin gerçekleridir. Türkiye'nin resmi dili Türkçedir. Tabi ki böyle devam edecektir. Ama Türkiye'nin farklı farklı bölgelerinde konuşulan farklı farklı lisanlar vardır. Bunların hepsi de bizim lisanlarımızdır. Bunların hepsine de sahip çıkmalıyız. Ama bunları farklı ideoloji farklı siyasi tahriklerle yapmaya kalkarsak kendi huzurumuzu bozarız. Kendi vatandaşlarımıza kendi insanlarımıza zarar vermek olur."(ANKA)

(ZHR/ÖMR)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title