'Eğitim Her Engeli Aşar Kampanyası'nın 1. Yılı

Nevbahar Kabaklı - Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, 'Eğitim Her Engeli Aşar Kampanyası'nın birinci yılında normal artışa ek olarak yaklaşık 10 bin engelli çocuğun okullara kayıt olduğunu söyledi.

Ayva, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün himayesinde Milli Eğitim Bakanlığı, Devlet Bakanlığı ve Türkiye Beyazay Derneği'nin ortaklaşa yürüttüğü 'Eğitim Her Engeli Aşar Kampanyası'nın birinci yıl sonuçlarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, kampanyanın bir tür 'özürlülerin varoluş projesi' olduğunu ifade etti. Kendisi de 11 yaşında geçirdiği menenjit hastalığı sonucu görme yeteneğini kaybeden Ayva, şunları söyledi:

'Yıllar önce bir insan kör olduğu için çalışamaz, diye düşünüyordum. Bir insan özürlü olmasa pikniğe gidebilir, eğlenebilir ve bir meslek sahibi olabilir, diye düşünüyordum. Sonra fark ettik ki tekerlekli sandalyeli biri araba kullanma eğitimi aldığında araba kullanabilecektir. Benim bir doçent arkadaşım korktuğu için araba kullanamıyor. Şimdi o arkadaş bunun eğitimini almadığı için doçent olmasına ve sapasağlam olmasına rağmen kullanamıyor. Eğitim bu kadar sihirli bir kelime yani. Eğitim sayesinde anladık ki her engel aşılabiliyor.'

Özürlülerle ilgili çok güzel eğitim fırsatları olduğunu söyleyen Lokman Ayva, körler ve sağırlara hizmet veren okulların yarısının boş olduğuna dikkati çekti.

Şu anda talep oluşturmaya çalıştıklarını, engelli bireyin kendisine 'Arkadaş sen eğitim görebilirsin, eğitim gör' dediklerini ifade eden Ayva, bunun için engelliler, anne ve babalar, okul müdürleri, eğitmenler, kaymakam ve valiler ile komşular ve diğer çevrenin ikna edilmesi gerektiğini düşündüklerini anlattı.

Ayva, kampanyanın ilk yılında alınan sonuçlara ilişkin de 'Şu anda bizim genel olarak yaptığımız çalışmalar kapsamında normal artışa ilave olarak 10 bin civarında çocuğun okullara kayıt olduğunu öğrendik. Bir de kampanya dışında kendiliğinden kayıt olanlar da var. Bu sistemde büyüme var. Şu anda sistemde 30 bin civarında ilave büyüme var. Geçen yıl 200 bin öğrenci varsa mezun olanları düştükten sonra yeni eklenenlerle 230 bin olmuş mesela' diye konuştu.

Engellilerin okullara kayıt olması için ev ev gezdiklerini anlatan Ayva, Milli Eğitim Bakanlığı ile oluşturulan sistemde engelli öğrencinin sabah evinden minibüslerle rehber öğretmenler eşliğinde alınarak eğitime getirildiğini, eğitim bitince yeniden evine bırakıldığını anlattı.

- AVRUPA STANDARTLARI-

Türkiye'nin engellilerin eğitiminde Avrupa standartlarını aşmak üzere olduğunu ifade eden Ayva, Avrupa'da engellilerin izole bir eğitime tabi olduklarını, oysa Türkiye'de sistem içesinde herkesle beraber eğitim görmelerinin hedeflendiğini anlattı.

Ayva, 'Biz şu anda Avrupa'yı geçmek üzereyiz biraz daha bunu tabana indirebilirsek. Engellilerin eğitimi noktasında parasal sorunumuz şu anda kalmadı. Sadece bilinç sorunumuz var. Bu sorunu da böylece aşmaya çalışıyoruz' dedi.

Engellilerin hedefledikleri şeylere ulaşacak imkanlara sahip olduklarını belirten Ayva, şöyle konuştu:

'Benim esas istediğim özürlü akademisyenlerin olması. Nobel ödülü alan özürlüler olsun mesela. Mesela bizim özürlü profesörümüz gitsin, Yunanistan'da hocalık yapsın. Evrensel bir hizmete talip olsun. Dünya çapında özürlü sanatçılarımız olsun, basın mensuplarımız, iş adamlarımız olsun. Bunların hepsini yapabilecek durumdalar. Geçen yıl ve bu yıl üniversite sınavında ilk 100'e giren özürlü sayısında artış var. 8-10 özürlü arkadaşımız ilk 100'e girmeye başladı. Çok nadirdi bu. Zaten okuyan yoktu liselerde, 50-100 kişiyi gezmiyordu. Şimdi yüzlerce.'

Engelliler için çalışmaktan çok mutlu olduğunu belirten Ayva, 'Ben sonradan özürlü oldum. Bunun benim için çok iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. O anlamda da çok fazla yapacak iş var. Benim bu alanda hizmet vermemde mukayeseli bir avantajım var. Bu sektörde yaşanan çoğu şeyi biliyorum, zaten çoğunu kendim yaşamışım' dedi. (NEV-KÖS-NUR) - İSTANBUL

Haberler