Dilek Dizdaroğlu'nun Zimmet Davası

Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Çalıştığı Bankanın Müşterilerine Ait 6.5 Milyon YTL'yi Zimmetine Geçirmekle Suçlanan Ziraat Bankası Caddebostan Şubesi Eski Müdür Yardımcısı Dilek Dizdaroğlu'nun Yargılanmasına Devam Edildi.

Çalıştığı bankanın müşterilerine ait 6.5 milyon YTL'yi zimmetine geçirmekle suçlanan Ziraat Bankası Caddebostan Şubesi eski Müdür Yardımcısı Dilek Dizdaroğlu'nun yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Dilek Dizdaroğlu hazır bulundu. Suçlamaları reddeden Dizdaroğlu, "Türkiye'nin girdiği ekonomik krizden bankalarının etkilendiğin belirterek " Aldığım terbiye itibariyle bu parayı almam ve düşünmem mümkün değildir" dedi.

Dizdaroğlu, 1991 yılında Caddebostan Şubesi'nde şef yardımcısı olarak göreve başladığını, daha sonra da şef ve yönetmen yardımcısı olduğunu belirtti. Türkiye'nin 1999-2001 yılları arasında yaşadığı ekonomik krizden bankalarının da etkilendiğini belirten Dizdaroğlu, "Mudi sayısı fazlaydı ve para miktarları da yüksekti. Mudiler yüksek gelir sahibi olduğu için

parasının getireceği faize bakıyordu. Görev yaptığım süre içinde 6.5 milyon zimmetime geçirmem söz konusu olamaz. Banka Genel Müdürlüğü'nün uygulattırdığı Sermaye Piyasası kurallarına aykırı olan havuz sistemi nedeniyle bu paranın mudilere ödenmesi söz konusudur. Aldığım terbiye itibariyle bu parayı almam ve düşünmem mümkün değildir" diye konuştu.

Olayın medyaya yansıması üzerine ortaya çıktığını ve kendisine anksiyete teşhisi konulduğunu belirten Dizdaroğlu, "Hastalığım nedeniyle cezaevinde kendimi aklamam imkansızdı. Bu nedenle korktum teslim olamadım" dedi.

Dizdaroğlu, havuz sistemini anlatarak "Her müşterinin yüksek miktarda getirdiği parayı normal hesaba geçiriyorduk. Ancak banka içinde bu paralar tek hesapta toplanıyordu. Bu durumda İstanbul Genel Müdürlükteki Sermaye Piyasası Müdürlüğü'ne bildiriliyordu. Ertesi gün müdürlük faiz oranını belirleyip toplu olarak bize faizi gönderiyordu. Bizde şubede kaç kişi varsa oranı belirleyip kaç kişinin hesabı varsa miktarlara göre paylaştırıyorduk. Buna dair herhangi bir bilgisayar formatı yoktu. Sadece adi bir

repo defteri vardı. Bu defteri tutuyorduk. Bu defterden de tek kişi sorumlu değildi" ifadelerini kullandı.

Kemal Sunal'ın 370 bin YTL'lik çekinin ödenmesinin havuz olayından önce olduğunu ifade eden Dizdaroğlu, "Kemal Sunal şubenin yüksek montanlı ve agresif müşterilerindendi. Çok dikkatli olduğuna inandığım biriydi. Hesaplarını benim takip etmemi isterdi. Kendisinin 1 milyon 200 YTL hesabı repodaydı. Repoya gireli 5 gün olmuştu. Kendisi gayrı menkul almak için 370 bin YTL ödemesi gerektiğini söyleyerek repoyu bozmak istedi. Banka politikası olarak bu repoyu bozmak istemedi. Sunal'a 370 bin YTL'lik kredi

teklif ettik. Şube Müdürü Sevim Baloğlu, müdür yardımcısı Nuran Karaca ile birlikte olayı kendisine anlattık. Faiz ödemek istemediği için kabul etmedi. Bunun üzerine bankada hesabı olan ve çocuğunun yetki belgesi olan müşterilerimizin hesaplarından mahsup işlemleri ile havuz hesabına 370 bin YTL'yi tamamlamak için aktardık. Daha sonra Kemal Sunal parayı yatırınca parayı hesaplara iade ettik. Böyle bir işlemin suç olduğunu düşünmedik. Bu olayı müfettişe bizzat anlatıp gösterdim. Bunda herhangi bir zimmet

kastı yoktur. Bu tek bir olaydır. Bu şekilde başka bir eylemde bulunmadım. Zaten Kemal Sunal olayı ile ilgili olarak 3 kişi kınama cezası aldık. Bankanın zararı da oluşmamıştır" şeklinde konuştu.

Daha sonra vergi dairesi Sunal'ın varislerine 125 bin YTL'lik veraset ve intikal vergisi çıkardığını belirten Dizdaroğlu, bankanın çek keserek vergi dairesine Sunal'ın varisleri adına gönderdiğini söyledi.

Dizdaroğlu bu tarihlerde bankada çalışmadığını da sözlerine ekledi. Bankanın genel uygulamasındaki hata sonucu bu olayın meydana geldiğini söyleyen Dizdaroğlu, "Bakanın genel olarak hatası benim üzerime yıkılmak istenmektedir. Zimmetime para geçirmiş değilim. Hesaplama yapılmadan şubede hesabı bulunan kişilere rastgele ödemeler yapılmıştır. 6.5 milyonluk açık bundan kaynaklanmaktadır. 24 Ekim 2002 tarihinde bankadan ayrıldım. Şifremde aynı gün kapatıldı. Ancak 4 Kasım 2002 tarihinde müşteriye 17 bin

YTL'lik fiş kestiğim, bu nedenle zimmetime para geçirdiğim yer almaktadır. Bu suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

Sanık avukatı Dizdaroğlu'nun tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, dosya eksiklerinin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

(SK-RA-ÖK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel