Devrim: Çocuklar Tarla Yerine Okula Gitmeli

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'nde meydana gelen bir kaza, Türkiye'de çocuk işçiliğin ciddi boyutlara ulaştığının göstergesi oldu. Geçen gün Adana'da yaşanan olayda, Süleyman Vahit Caddesi üzerinde bulunan Serdar Erdal'a ait oto tamirhanesinde, araçlardan çıkan atık motor yağların toplandığı varil, belirlenemeyen nedenle alev alarak patladı. Bu sırada varilin yanında bulunan 13 yaşındaki çırak M.B. ağır yaralandı. Vücudunda ağır yanıklar oluşan çocuk, ambulansla TOKİ Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. İlk mücadelesi burada yapılan çocuk, daha sonra Seyhan Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Çocuğun hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenilirken, işyeri sahibi, küçük yaşta işçi çalıştırmaktan ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.

Durum Şanlıurfa'da da pek farklı değil. Belki yüzlerce çocuğun çalıştığı sanayiden bir kaza haberi ulaşmıyor ama mevsimlik tarım işçisi çocukların durumu ortada. Hem yollarda geçirdikleri trafik kazalarında hayatlarını kaybedebiliyorlar hem insanlık dışı çalışma koşullarına maruz tutuluyorlar hem de uzun bir süre eğitimden uzak kalabiliyorlar.

İSİG'İN RAPORU'NDA İSE DURUM İÇLER ACISI

İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin Nisan ayında yayınladığı raporda ise belirtilen rakamlar çocuk işçiliğinin ülke genelinde hızla yaygınlaştığını ve önlem alınmazsa ciddi boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin yayınladığı rapora göre Türkiye'de 3 yıl içinde 176 çocuk işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. İSİG Meclisi'nin verilerine göre 2013 yılında 59, 2014 yılında 54, 2015 yılında 63 çocuk işçi hayatını kaybetti. Raporda, "Çocuk işçiliğin ana istihdam alanı tarım ve inşaat gibi mevsimlik işler olmuştur.

Tarım sektöründe toplayıcılık başta olmak üzere birçok işi yüklenen çocuk işçilerden özellikle kız çocukları sektörün görünmez gücünü oluşturmakta ve daha fazla yıpranmaktadır" denildi. İSİG Meclisi'nin dün yayımladığı rapora göre, 2016 yılının ilk beş ayında en az 18 çocuk işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Son üç buçuk yılda çalışırken hayatını kaybeden çocukların sayısı ise en az 194. Ölen çocukların en az yarısı tarım işçisi, yaklaşık yüzde 10'u Suriyeliydi. Son üç buçuk yılda çocuk işçiler en çok tarım, inşaat, metal ve ticaret işkollarında yaşamını yitirdi. Tarımda 98 çocuk, inşaatta 24 çocuk, metalde 16 çocuk, ticaret işkolunda 14 çocuk, konaklama-eğlence işkolunda ise 7 çocuk can verdi. Çocuklar en çok servis/trafik kazası (yüzde 33) ve zehirlenme/ boğulma (yüzde 13) nedeniyle hayatını kaybetti.

ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİNDE 27 İŞYERİNE CEZA KESİLDİ

Bu çocuk işçi karşın, Hayata Destek İnsani Yardım Derneği ve UNICEF'in hazırladığı rapora göre, çocuk işçi çalıştırdıkları için ceza kesilen işletme sayısı gittikçe düşüyor. 2013'te 49 işletmeye 'asgari yaş altı işçi çalıştırma' nedeniyle ceza kesilirken, bu sayı 2015'te 27'ye indi. Hal böyle olunca işyeri sahipleri ve işletmeler çocuk işçi çalıştırmaktan geri kalmadı. Türkiye'de çocuk işçi çalıştıranlara caydırıcı bir ceza uygulanmadığı için, bu tür ölümlerin ardı arkası kesilmiyor.

URFA ÇOCUK ÖLÜMLERİNDE İKİNCİ SIRADA YER ALIYOR

Son üç yıl içinde ölen çocuk işçilerin 31'i kız, 163 ise erkekti. Yaşamını yitiren çocuklar arasında 6 yaşında 2 çocuk, 7 yaşında 2 çocuk, 8 yaşında 3 çocuk, 9 yaşında 4 çocuk, 10 yaşında 7 çocuk bulunuyordu. Son üç buçuk yılda en çok çocuk işçi ölümünün yaşandığı iller, 18 ölümle Adana ve 12 ölümle Urfa oldu. Urfa genelinde artan çocuk işçi ölümlerini ise mevsimlik tarım işçiliği oluşturuyor.

'EĞİTİM, ÇOCUKLARIMIZIN ÖLÜMLERİNİN AZALMASINA SEBEP OLABİLECEKTİR'

Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Gökhan Devrim, eğitimin ölümleri azaltacağını ifade ederek, "Çocuklarımız kesinlikle eğitimden uzak, tarım işçiliğinin yoğun yaşandığı bir ilde yaşamaktalar. Tarım işçiliğinin yoğun oluşunun dışında son yıllarda buna bağlı olarak hırsızlık, gasp vb. eylemlere girişerek kendilerini heder etmekteler. Ne yazık ki, bunlar ölümle sonuçlanmaktadır. Bunların önüne geçebilmek için ilk etapta yapmamız gereken şey, eğitim. Çocuklarımızın tarlada olmaları yerine kesinlikle okullarda olmaları gerekmektedir. Çocuklarımız ne yazık ki eğitimsiz toplumlarda yetiştikleri için şiddete yönelmekteler. Hırsızlık, gasp vb. eylemlere yönelerek kendilerini heba etmektedirler. Bunların önüne geçmek için bize göre AMATEM'in kurulması şarttı. Galiba Eyyübiye Devlet Hastanesi'nde girişimlerimiz sonrasında AMATEM için bir yer tahsis edilmiş durumda. Çok iyi bir durum, elde ettiğimiz çok iyi bir sonuç. Fakat bu sonucun dışında yapmamız gereken yine bazı adımlar var. O adımların başında da çocuklarımızı tarlalarımızdan ayırmak ve kesinlikle okullara gitmelerini sağlamaktır. Eğitim, çocuklarımızın ölümlerinin azalmasına sebep olabilecektir. Nasıl olabilecek? Eğitilen toplumlar yasak, tehlikeleri vb. durumlardan uzak durdukları zaman ölüm riskleri azalmış olacak ve üzücü ölümlerle karşılaşmıyor olacağız" dedi.

PEKİ, NE YAPMALI?

Avukat Gökhan Devrim, çocuklara daha yaşanabilir bir çevre bırakmak için herkesin elinden gelen özveri ve çaba ile çalışması gerektiğini söyledi.

Devrim, "İstatistik gösteriyor ki tarım işçiliği, tarım çocuk işçiliğinin olduğu yerlerde çocuk ölümleri hızla artmaktadır. Eğitimin az olduğu yerlerde çocuk ölümleri hızla artmaktadır. Onun önüne geçmek için toplumların eğitilmesi, anne ve babaların ilk başta bu eğitimlere katkı sağlaması için onlarla görüşülmesi gerekmektedir.

Çocuklarımızın sosyal yaşanabilir alanlarını attırmamız gerekmektedir. Çocuklarımız için daha yaşanabilir bir çevre oluşturmak hepimizin görevidir. Bu yaşanabilir çevreyi oluşturmak için elimizden gelen tüm özveri ve çabaları göstermek zorundayız. Bu şehir hepimizin, bu çocuklar hepimizin, çocuklarımızın geleceği hepimizin geleceğidir. Onların geleceği için fazlasıyla çalışmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. (Kaynak: Gazete İpekyol)

Kaynak: Temsilci / Güncel