Haberler

Devlet Bakanı Yılmaz: "3.6 Küçülme Beklentisi Bir Miktar Daha Kötü Çıkabilir, IMF'li ve IMF'siz Senaryolar Üzerinde Çalışıyoruz"(2 -Son)

Devlet Planlama Teşkilatı'nda "Neştersiz" Bir Değişim Süreci Yaşanacak. Stratejik Plan Çerçevesinde Kanun Değişikliğine Gitmeden Konumunu Gözden Geçirme Kararı Alan Devlet Planlama Teşkilatı, Bir Yandan Ekonomi Koordinasyon Kurulu Gibi Makro Ekonomi Yapıların İçinde Yer Alırken, Diğer Yandan Günlük Rutin İşlerin Bir Adım Gerisinde Kalıp, Uzun Vadeli Stratejik Planlar Hazırlayacak.

Devlet Planlama Teşkilatı'nda "neştersiz" bir değişim süreci yaşanacak. Stratejik plan çerçevesinde kanun değişikliğine gitmeden konumunu gözden geçirme kararı alan Devlet Planlama Teşkilatı, bir yandan Ekonomi Koordinasyon Kurulu gibi makro ekonomik yapıların içinde yer alırken, diğer yandan günlük rutin işlerin bir adım gerisinde kalıp, uzun vadeli stratejik planlar hazırlayacak. Yeni dönemde Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), bölgesel gelişme, bilgi toplumu, enerji, ulaştırma ve tarım alanlarında kurumlar arası ilişkinin güçlendirilmesi ve stratejik planlar hazırlanması noktasında yoğunlaşacak. Uzun vadede ekonomik gidişatın fotoğrafını çekecek olan DPT, ekonomik krizin etkilerini en aza indirme ve krizden en hızlı çıkma konusunda politikalar geliştirecek. DPT, yapısal reform önerilerinin hazırlanması noktasında çalışmalarını sürdürecek.

-DPT'DE NEŞTERSİZ YENİDEN YAPILANMA DÖNEMİ-

Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin düzenlediği sohbet toplantısında ekonomi muhabirlerinin sorularını cevaplandıran Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, DPT'nin yeni dönemde nasıl bir dönüşüm yaşayacağını anlattı. DPT'nin ülke şartları çerçevesinde konumunu gözden geçirip yoluna bu şekilde devam edeceğini söyleyen Yılmaz, bunun kanun değişikliği gerektiren bir değişim olmayacağını ifade etti. Devlet Bakanı Yılmaz, "Bugün dünyada kamu kurumları, kapalı sistemler değil. Çevresiyle etkileşim içinde olan yapılar. Sürekli pozisyon alması gereken kurumlar. DPT'nin de bu süreçde dünyada ve Türkiye'de yaşanan değişim sürecine ayak uydurması gerekecek" dedi. DPT'nin sadece kamuyu değil, özel sektörü, sivil toplumdaki gelişmeleri de takip etmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, rutin işerin DPT'nin sorumluluğunun bir kısmını oluşturacağına dikkat çekerek, teşkilatın yoğunlaşacağı işlerin büyük bir kısmını ülkenin ihtiyacına ve hükümetin önceliklerine göre değişeceğini kaydetti. Uzmanlığa dayalı birçok kurumun bugün bunu yaptığına değinen Yılmaz, DPT'nin de bunu yapması gerektiğini vurguladı. DPT'nin katı görev tanımları çerçevesinde hareket eden bir kurum değil, ihtiyaçlara göre kapasitesini ayarlayabilen bir kurum olacağını belirtti. Sahip oldukları insan kaynağını ihtiyaca göre hızlı, esnek, yeniden organize olabilir şekilde çalıştırmak gerektiğine işaret eden Yılmaz, birçok uluslararası kurumun böyle çalıştığını, DPT'nin de bunu yapması gerektiğini dile getirdi. DPT'nin katı görev tanımları çerçevesinde hareket eden bir kurum olmayacağını vurgulayan Yılmaz, mevcut ihtiyaçlara göre DPT'nin kendisini, kapasitesini ayarlayabilen bir kuruma dönüşmesini arzuladıklarını ifade etti.

-DPT BÖLGESEL GELİŞME VE BİLGİ TOPLUMU KONULARINDA YOĞUNLAŞACAK-

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz öncülüğünde sürdürülecek DPT'nin yeniden yapılandırma sürecinde Teşkilat, bölgesel gelişme, bilgi toplumu, enerji, ulaştırma ve tarım alanlarında kurumlar arası ilişkinin güçlendirilmesi ve stratejik planlar hazırlanması noktasında yoğunlaşacağını söyledi. Bölgesel gelişme konusunda enstrümanların gündeme getirildiğini kaydeden Bakan Yılmaz, "Kalkınma Ajanslar kuruldu. Bunları kurumsallaştırmayı, kanunla bir bölgesel politika zeminin oluşturulmasını hedefliyoruz" dedi.

DPT'nin yoğunlaşacağı alanlardan bir diğeri ise "bilgi toplumu" olacak. Yılmaz, bilgi toplumunun da DPT'nin öncelikleri arasında yer alması gerektiğini belirten Devlet Bakanı Yılmaz, bilgi toplumunun bugünkü dünya şartlarında vazgeçilmeyecek bir hedef olduğunu vurguladı.

DPT'nin diğer bir öncelikli alanı ise kurumlar arası işbirliğini geliştirip, sektörel stratejiler oluşturmak olacak. DPT, enerji, tarım, ulaştırma gibi stratejik alanlarda, kurumlarla işbirliği yapıp, sektörel stratejiler hazırlayacak. DPT'nin uzun vadede ekonomik gidişatın fotoğrafını çekeceğine dikkat çeken Bakan Yılmaz, ekonomik krizin etkilerini en aza indirme ve krizden hızla çıkma noktasında politikalar geliştirilmesi ve yapısal reform önerilerinin hazırlanması noktasında çalışmaların yapılacağını kaydetti.

    

-DPT BİR ADIM GERİDE KALACAK-

DPT, güncel işleri Hazine Müsteşarlığı ve Maliye gibi kurumlara bırakıp, bir adım geriden uzun vadeye bakacak. Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı gibi birçok kurumun güncel işlerle uğraştığını belirten Bakan Yılmaz, "DPT bir adım geriye çekilip, biraz daha uzun vadeye bakabilmeli. Buna gerçekten çok büyük ihtiyaç var. 5 yıl önce bugünkü şartları bekliyor muyduk? Hayır. 5 yıl sonra da bugünkü şartlar altında olmayacak. Bazı kurumların da, en azından bazı birimlerinin bir adım geri çekilip, güncel gelişmelere mahkum olmadan, orta ve uzun vadede gelişmelere odaklanması gerekecek. DPT'nin bu ortamda medyatik ve görünür olması gerekmeyecek. DPT için önemli olan önemli işlerle uğraşıp, orta ve uzun vadede yarar sağlayacak işlere yarar sağlaması olacak" dedi. DPT'nin makroekonomiden kopmasının söz konusu olmayacağının altını çizen Yılmaz, bir yandan EKK gibi yapılarla makro ekonomik yapıların içinde olurken, diğer yandan da orta ve uzun vadeli çalışmalar yapan bir kurum olacağına dikkat çekti.

-DİĞER KURUMLAR ARASINDA NE KADAR DİKKATE ALINIYOR-

DPT'nin konumunu gözden geçirmesinin diğer kurumların veya siyasetçinin teşkilatı algılama biçimini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Cevdet Yılmaz, Başarılı olmak isteyen hükümetlerin DPT'yi iyi kullanması gerektiğini söyledi. Planlama gibi teşkilatların iyi çalışıp çalışmamasının siyasetle ilişkilerine bağlı olduğunu kabul eden Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, "DPT'nin yapması gereken, hükümetlerin alternatiflerini ortaya koymak. Geleceğe ilişkin önerileri yapmak. Bir hükümetin sağlıklı bir şekilde önüne getirilen tercihleri geri çevirebileceğini düşünüyor musunuz? Nihai tercih, siyasilerindir. Hükümetlerindir. Bazen siyasetçiler bürokrat, bazen de bürokratlar siyasetçi gibi davranıyor. Bürokrat siyasi tercihler yapmamalı, siyasetçi de gündelik bürokratik işlere müdahil olmamalı" dedi. Planlama ve siyasetçi ilişkisinin bütün ülkelerde sıkıntılı olduğunu vurgulayan Yılmaz zaman zaman bazı tartışmaların olmasının normal olduğunu vurguladı. "Hükümetler ne kadar çok DPT'yi kullanır, değerlendirirse o kadar çok iş yapar ve başarılı olur" diyen Yılmaz, "Dünyada da böyledir. Dönemine göre planlama bir anda kritik bir hale gelir. Bir anda önemi azalır. Önemsizmiş gibi görünür. Önemli olan, DPT'nin bu işe hazır olması. DPT'nin bu anları kaçırmaması lazım. Yoksa her gün rutin bir görev beklemek doğru değil" dedi.

-KAMUDA ÇÖZÜLEMEYEN BİR SORUNUN ALTINDA MUTLAKA KURUMLAR ARASI ÇEKİŞME OLUR-

DPT'nin AB'ye üyelik sürecinde ciddi çalışmalar yaptığına değinen Devlet Bakanı Yılmaz, AB'ye uyum sürecinde müktesabatın dışında ekonomik ve sosyal uyumun belirleyici olduğunu dile getirerek, bu noktada uyumu sağlayacak temel kurumun DPT olduğunu belirtti. AB'ye üyelik sürecinin kurumsal çatışmalardan uzak götürülmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Yılmaz, "Maalesef kamuda birçok sorunun altında kurumlar arası çatışmalar yatıyor. Bir sorun niye çözülmedi diye eşelediğinizde kurumlar arası çatışma karşınıza çıkıyor. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği çok güçlü olmalı. İyi koordinasyon yapmalı. DPT'de şuna odaklanmalı: AB sadece müktesebat uyumu değil, kağıt üzerinde biraz yoğunlaşır, müktesabatta uyum sağlarsınız. Ancak gerçek uyum bölgeler arası dengesizlikleri gidermektir. Ekonomik sosyal uyumu sağlayacak yapı budur. O veya bu genel müdürlüğün olması önemli değil" dedi.

-GAP'TA 1 MİLYON 60 BİN HEKTAR ARAZİ SULANACAK-

GAP ve DAP gibi bölgesel programlardan sorumlu olan Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, "Hükümet olarak bu programlara çok önem veriyoruz. GAP'ı Türkiye'yi ve çevre ülkeleri de olumlu yönde etkileyecek bir program olarak görüyoruz. Yıllardır bölgesel programlardan bahsedildi. Ancak somut olarak ne yapıldı diye baktığımızda, yeterince bir şey yapılamadığını görüyoruz. Gerek AB sürecinin etkisi, gerekse bölgesel politikada kendi geliştirdiğimiz bir takım enstrümanlarla gerçekten önemli ilerleme sağlıyoruz. Bir taraftan GAP eylem planı ilan edildi. İlk defa kimin takvimiyle, finansmanıyla kimin neden sorumlu olduğu belirlendi. GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından takip edilen bir program. GAP'ı sadece bölgesel bir program olarak görmüyoruz. Bunun yöre halkına yansıyan boyutlarını güçlendirerek uygulayacağız. 2008 yılında ciddi projeler başlandı. 2009 yılında hızlanacak, 2010 yılında daha da artacak. Toplam 1 milyon 800 bin hektar sulanabilir arazinin, mevcut projeler tamamlandığında 1 milyon 60 bin hektarının sulanması sağlanacak. Belki GAP tamamlanmamış olacak ama ana çerçevesi bitmiş olacak. Sadece sulama yatırımları yok, sosyal, eğitim ve sağlığa yatırımlar ve SODES projeleri götürüyoruz. Bir taraftan ulaştırma yatırımlarının hızlandırılması, kurumsal kapasitenin bölgede geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürüyor."

-2009 SONUNA KADAR BÖLGESEL BAZDA SOSYO-EKONOMİK GÖSTERGELER HAZIRLANACAK-

Bölgesel bazlı veriler anlamında eksikliği bulunan Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) en kısa sürede bu açığını kapatacağına işaret eden Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, 2009 sonuna kadar illerin gelişmişlik düzeyiyle ilgili 26 düzey 2 bölgesinde, 2010 yılı sonuna kadar ise 81 il'de sosyo-ekonomik gelişmelerle ilgili verilerin açıklanacağını ifade etti. TÜİK'te bu yönde yoğun bir çalışma sürdüğünü belirten Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, "Bunu da yaptığımız zaman TÜİK oldukça farklı bir konuma gelecek. Bugüne kadar önemli şeyler başardılar. TÜİK'te 2005 yılı sonrasında önemli bir değişim yaşandı. AB süresinde İstatistik ayrı bir fasıl. Bu kapsamda son derece önemli değişimler yapıldı. Daha yapacak çok şey var. Bölgesel yapılar çok iyi çalışıyor. Yaşamdan memnuniyet anketinden göçe kadar birçok anket yapılıyor."

Kalkınma Ajansları genel sekreterliklerine ne zaman atama yapılacağı ile ilgili soru üzerine Bakan Yılmaz, Bakanlık görevine geldiğinde Konya-Karaman ve Mardin bölgelerine 2 atama gerçekleştirdiğini söyledi. Daha önce 3 atama yapılmış olduğunu anımsatan Yılmaz, bunun sadece DPT inisiyatifinde olmadığını, kalkınma yönetim kurullarının uzlaştıkları isimleri kuruma bildirmesi gerektiğini kaydetti.

-MADENOĞLU: DPT MÜŞAVİR BİR KURUM-

DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu, DPT'nin müşavir bir organ olduğunu vurgulayarak, "DPT'nin hükümetlerle çatışması gibi bir şeyin söz konusu olamayacağının altını çizdi. DPT'nin bağımsız yapısı olan bir kurum olmadığına, hükümetlere müşavirlik yaptığına değinen Madenoğlu, "Bu kurumun başbakanlık bünyesinde oluşturulmasının çok temel bir amacı olduğunu dile getirdi. Madenoğlu, "Dolayısıyla bütüncül bir yaklaşımla bakmak gerekir. Olayı sadece makroekonomiye indirgemek doğru olmaz. Aksi halde bu kuruma ve kurumun yaptığı işlere haksızlık olur" dedi. (ANKA)

(HGS/YLD/BÜN)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title