Haberler

ÇYDD İddialara Cevap Verdi

Güncelleme:

Aydınlık ve Çağdaşlık Karanlıkları Yenecektir

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Aysel Çelikel basın toplantısı düzenledi. Çelikel, derneğin 2011 faaliyetleri ve devam eden soruşturmayla ilgili açıklamalarda bulundu. Toplantıda ÇYDD yönetim kurulu üyeleriyle derneğin avukatı Hüseyin Karataş da yeraldı.

"AYDINLIK VE ÇAĞDAŞLIK KARANLIKLARI YENECEKTİR"

ÇYDD Genel Başkanı Aysel Çelikel, Bugüne kadar yaptığımız bütün işleri devlet kurumlarıyla birlikte yaptık. Hiçbirini kendi kendimize yapıp kendi kendimize gelin güvey olmadık dedi. Öncelikli projelerinin burs vermek olduğunu kaydeden Çelikel, rakamlar da verdi. Çelikel, Mayıs 2009dan itibaren 35 bin civarında olan burs sayısı bugün Ocak 2011 itibariyle 47 bin 433e yükselmiştir. Bu bize kamuoyunun da desteğinin devam ettiğinin de açık göstergesidir diye konuştu. Çelikel, 2011 de 2 bin 868 öğrenciye burs verdik Şubelerimizle bu sayı 5 bin civarındadır. Yani 5 bin öğrenciye vermiş oluyoruz. İddianamede belirli iddialar var. Belirli kişilere veriyormuşuz bu bursları. Adalet Bakanlığı adli sicil kaydına bağlı olarak suç işlemediklerini belirten belgelerini de alarak veriyoruz. Poliste kaydının olup olmaması bizim ulaşabileceğimiz bir bilgi değildir şeklinde konuştu. Çelikel, ÇYDD'nin 3 üyesinin 'Ergenekon' örgütüne mensup olduğu iddialarıyla ilgili de konuştu. Çelikel, Bilindiği gibi 13 Nisan 2009da biz büyük bir polis baskınına uğradık. Genel merkezimiz 35 şubemiz arandı. 20 bin öğrenci dosyamız evraklarımız bilgisayarlarımız götürüldü. 18 şube başkanımız ve üyelerimiz gözaltında tutuldu. Aradan yirmi ay geçti. Genel merkez yönetim kurulunun üç üyesi dışındaki bütün şube başkanlarımız üyelerimiz savcılıktan bir yazı aldılar. Dediler ki sizler için kovuşturmaya mahal yoktur. Sadece üç kişi için verilmedi. Aniden Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Prof. Dr. Filiz Meriçli, Avukat Nur Gerçel hakkında bir dava açıldığını gördük. Bu karar hepimiz için bir hayal kırıklığı yarattı. Bu üç arkadaşımız bireysel olarak bir etkinlik yapmamışlardır. Yönetim kurulu üyesiydiler. Alınan kararlara katıldılar dedi. Çelikel, Toplumun gözbebeği olan ÇYDD başkan ve diğer yöneticileri teşekkür beklemiyorlar. Yaptıkları ülkeleri için yapıyorlardı. Ama böyle bir haksız ve kaba muameleyi de beklemiyorlardı. Yurttaşlarımız şunu bilmelidir ki ÇYDD eğitim olanağı olmayan gençlerimizi eğitim olanağı olmayan gençlerimizi aydınlık geleceği olmaya devam edecektir. Aydınlık ve çağdaşlık karanlıkları yenecektir. şeklinde konuştu.

YARGININ BİZİM DE GÜVENCEMİZ OLACAĞINA İNANMAK İSTİYORUZ ÇYDD ile Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV)in birlikte hareket eden bir örgüt olarak gösterildiğini belirten Çelikel, İddianamede suç olarak değerlendirilen delilleri güçlendirmek ve Çağdaş Eğitim Vakfı sanki ÇYDD nin bir vakfıymış gibi yanlış izlenim yaratmak ve iki kurumun birlikte hareket eden kurumlar izlenimi yaratılmak istenmiştir. Oysa ÇEV üye profili farklı olan ÇYDD ile ilgisi olamayan saygın bir eğitim kurumudur. O da saygın bir eğitim kurumudur. Sanki iki kurumu yıllardır bir örgütmüş gibi yanlış bir izlenim verilmiştir. 14 Ocakta bir devlet televizyonu olan TRT de haber programında yine ÇEVe Türkan Hanım başkanmış gibi ÇEVin hakiki başkanı olan kişi yerden yere vuruldu. ÇYDDnin hipnoz yaptığı iddianameden bazı cümlelere vurgu yapılarak ve bu cümlelere yorum katılarak suç oluşturulmuştur. ÇYYD ile ÇEV birlikte gösterilmiştir diye konuştu. Çelikel, Parlamentoda anayasa değişikliği başta olmak üzere bir hukuk dayatmasını yaşadık ve yaşıyoruz. Bu dayatılan hukuk benim hocalarımdan öğrendiğim ve öğrencilerime öğrettiğim bir hukuk değil. Başka bir hukuk. Yargılanan kişiler ve kurumlar olarak insan hakları ihlallerinde yargının araç olarak kullanıldığı izlenimini artık silmek istiyoruz. Demokratik bir toplumda insanların tek güvencesi bağımsız yargıdır. Yargının bizim de güvencemiz olacağına inanmak istiyoruz" şeklinde konuştu. ÇYDD'nin paraları İsveç'te şeklinde yapılan haberlere de yanıt veren Çelikel, "Ek klasörler gelsin de özellikle İsveç'teki bu paralar vardır bu klasörlerde diye düşündük. Ama çamur at izi kalsın diye bir şey oldu. Bizim paralar İsveç'te duruyormuş. 22 yıldır hiç kimse bilmiyor" dedi. TRT'deki belgeselle ilgili dava açıp açmayacakları sorusuna ise Çelikel, " Bir kere suç duyurusunda bulunacağız. " diye cevap verdi. BURSİYER KIZ ÖĞRENCİLERİN KULLANILDIĞI İDDİASI Ardından derneğin avukatı Hüseyin Karataş da bir konuşma yaptı. Karataş, devlet kanalındaki bir haber programında ÇYDD iddianamesindeki şüphelilerin mahkum edildiğini söyleyerek, Birkaç gün evvel TRTde bir yargılama yapılmıştır. ÇYDD iddianamesinde sanıkları mahkum edilmişlerdir. Bunun adı nedir ? Bunun adı TCKnın 288. maddesinde yer alan adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçudur. Kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, tanıkları etkilemeye çalışan kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Şimdi TRTye sormak lazım. Böyle bir duruşmayı mahkeme önünde yapmadan önce yaptınız. Peki devletin televizyonunda olan bu yayında, devletin savcıları ne yapıyor ? Kendilerini göreve davet ediyorum. Bununla ilgili yasal işlemi biz de başlatacağız" dedi. Avukat Karataş, İddianame içerik ve dil olarak son derece boştur. Yargı aşamasında gereken savunmayı biz yapacağız. İddianamedeki sakatlıkları göstermek için bu basın toplantısını yaptık. Unutmayalım ki hukuku çiğneyenler bir gün hukuka sığınmak zorunda kalmışlardır. Tarih böyle söylüyor." diye konuştu. Avukat Karataş, ÇYDDden burs alan kız öğrencilerin askerleri yönlendirmek için kullanıldığı iddiasına ise, Biz kızları askeri öğrencileri elde tutmak için sunuyormuşuz son derece iğrenç iddialar var. Bizim bilgisayarlarımız alınırken bize bir imaj kopyası bile verilmedi.Bunların nasıl yerleştirildiğini de inceletiyoruz dedi. "AKLISELİMİN GALİP GELECEĞİNE İNANIYORUM Bu arada bazın toplantısına katılan ve ÇYDD davası kapsamında 18 Martta 'şüpheli' sıfatıyla hakim karşısına çıkacak olan ÇYDD yönetim kurulu üyesi Nur Gerçel davayla ilgili olarak konuştu. Gerçel, Ben derneğin o dönemde genel sekreteriydim. Diğer arkadaşlar şube yöneticileriydiler. Bu statüden dolayı Filiz Meriçli de o zaman başkan yardımcısıydı. Oradan suçlamalar bizim üstümüze yüklendi. Yani biz üç arkadaş dernek hakkında ve derneğin şubeleri hakkında ne tür suçlamalar varsa, biz onların kurbanı olarak şu anda şüpheli sıfatıyla iddianamede yer aldık" dedi. Gerçel, 18 Marttaki davayla ilgili olarak ise, Ben rahatım . Ben 20 seneye yakındır bu dernekte yönetim kurulunda faaliyet göstermiş bir kişiyim. Geçmişte ne yapmışsak bugün de aynı şeyi yapıyoruz. Bu nedenle ben çok rahatım, huzurluyum ve özgürüm diye düşünüyorum. dedi. 18 Marttaki davada şüpheli sıfatıyla hakim karşısına çıkacak olan Filiz Meriçli ise, ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan ile sık sık telefonda konuşmasının iddianameye girdiğini söyleyerek, Telefon konuşmalarına dayalı bir süreç. Ben aklıselimin galip geleceğine inanıyorum diye konuştu. Meriçli, Bu benim hayatımdaki ilk deneyimim olacak. Bundan önce hakim ve savcılarla herhangi bir deneyimim olmamıştı. İnanıyorum ki gerçek anlaşılacak . Yüreğimizdeki insan ve yurt sevgisi bir şekilde yüzümüze yansıyacak diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title